BİKARBONAT Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
BİKARBONAT harflerini içeren 4 harfli 79 kelime bulunuyor. 4 harfli BİKARBONAT kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
BABİ8,
ARKA
-
Bir şeyin temel tutulan yüzünün tam ters yanı, ön karşıtı
Evin arkasında dekorlar boyarlardı. - Adalet Ağaoğlu
-
Bir şeyin sırt durumunda olan yüzeyi
Çocuğun arkası ağrıyormuş.
-
Geri kalan bölüm
Masalın arkası. Yazının arkası.
- Art, peş
-
Otururken sırtın dayandığı yer
Otomobile bindiğimiz zaman başını arkaya yaslamış, gözlerini yummuştu. - Tarık Buğra
-
İnsanın vücudu, bedeni
Arkasında beli kemerli, dar, şık bir pardösü vardı. - Refik Halit Karay
- Arkada olan, arkada bulunan
-
Kayıran, destekleyen
Memur olmak için büyük bir arka gerek. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
-
Geçmiş, geride kalmış zaman
Bütün gözler arkaya, maziye çevrilmişti. - Yahya Kemal Beyatlı
Ata Sözleri ve Deyimler
- arka arkaya vermek
- arka bulmak
- arka çevirmek
- arka çıkmak
- arkada bırakmak
- arkada bırakmak
- arkada kalanlar (veya arkadakiler)
- arkada kalmak
- arkadan söylemek
- arkadan vurmak
- arka kapıdan çıkmak
- arka olmak
- arkası alınmak
- arkası gelmek
- arkası kesilmek
- arkasına (bile) bakmadan gitmek (veya kaçmak)
- arkasına almak
- arkasına düşmek (veya takılmak)
- arkasında dolaşmak (veya gezmek)
- arkasından atlı kovalamak
- arkasından atmak (veya konuşmak)
- arkasından koşmak
- arkasından sürüklemek
- arkasından teneke çalmak
- arkasından zil takıp oynamak
- arkasında yumurta küfesi yok ya! (veya olmamak)
- arkasını (birine) vermek
- arkasını (bir şeye) vermek
- arkasını almak
- arkasını bırakmak
- arkasını dayamak
- arkasını getirememek
- arkasını sağlama almak
- arkasını sıvamak
- arkası olmamak
- arkası yere gelmemek
- arka vermek
- arkaya bırakmak (veya koymak)
- arkaya kalmak
Birleşik Kelimeler: arka arka, arka arkaya, arka ayak, arkabahçe, arka müziği, arka plan, arka sokak, arka teker, arkaüstü, arka yüz, arkadan arkaya, arkası pek, arkası sıra, arkası yarın, arkası yufka, perde arkası
ANKA (Kelime Kökeni: Arapça ʿanḳā)
- Masallarda adı geçen ve gerçekte var olmayan büyük bir kuş, Simurg, Zümrüdüanka
Birleşik Kelimeler: Zümrüdüanka
ARAK (Kelime Kökeni: Arapça ʿaraḳ)
- Ter
- Pirinç ve şeker kamışından elde edilen bir rakı türü
- Çalma
ATAK
-
Düşüncesizce her işe atılan, cüretkâr
Bütün çocuklar gibi onlar da haşarı, atak ve güreşçi idiler. - Reşat Nuri Güntekin
- Çevik, hareketli
- Geveze
- Aniden başlayan hastalık nöbeti
- Atılım
- Saldırı, saldırış, hücum, hamle, akın
- Gol atmak veya sayı kazanmak amacıyla yapılan akın, ofans
Ata Sözleri ve Deyimler
- atak yapmak
Birleşik Kelimeler: kontratak, panikatak
ATİK
- Çabuk davranan, çevik
Birleşik Kelimeler: atik tetik
- Eski, eski zamanla ilgili
Birleşik Kelimeler: Ahd-i Atik
AKAR (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳār)
- Kiraya verilerek gelir getiren ev, dükkân, tarla, bağ vb. mülk, akaret
Ata Sözleri ve Deyimler
- akar edinmek
- Halı, koltuk, yatak vb. yerlerde ve nemli ortamlarda yaşayan, astıma yol açabilen, insan vücudundan dökülen deri tozlarıyla ve parçacıklarıyla beslenen bir tür canlı
- Sıvı, mai, likit
ÂKİT (Kelime Kökeni: Arapça ʿāḳid)
- Bağıtçı
- Sözleşme
- Nikâh
Birleşik Kelimeler: akit vaadi, akdetmek, evlilik akdi, hizmet akdi, iş akdi
İRAT (Kelime Kökeni: Arapça īrād)
-
Gelir
Şenlik pansiyonerleri de ekseriyetle iratları düzgün kimseler değildir. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
-
Gelir getiren mülk
Zavallının iratlarında oturan kiracılarla uğraşarak kırmadığı koz, çevirmediği dolap kalmıyordu. - Ömer Seyfettin
- Söyleme
Ata Sözleri ve Deyimler
- irat etmek
Birleşik Kelimeler: iradımesel
İNAT (Kelime Kökeni: Arapça ʿinād)
-
Bir konuda direnme, ayak direme, diretme, direnim
Okumak, eczacı olmak bu sayılı inatlarından biri ve ilkidir. - Tarık Buğra
-
Birine karşı çıkma, karşı düşünce ileri sürme
İddia kızışmış, âdeta inat hâlini almıştı. - Ömer Seyfettin
- İnatçı
Ata Sözleri ve Deyimler
- inadım inat olmak
- inadı tutmak
- inat etmek
Birleşik Kelimeler: eşek inadı, gâvur inadı, katır inadı, keçi inadı
İNAK
- Dogma
İKNA (Kelime Kökeni: Arapça iḳnāʿ)
-
Bir konuda birinin inanmasını sağlama, inandırma, kandırma
Sinirleniyor, kendi kendimi ikna için daha ısrarla, daha fazla konuşuyordum. - Sait Faik Abasıyanık
Ata Sözleri ve Deyimler
- ikna etmek
- ikna olmak
İKTA (Kelime Kökeni: Arapça ıḳṭāʿ)
- Bir kişinin mülkiyetinde olmayıp devlete ait olan toprakların vergilerinin veya gelirlerinin asker veya sivil erkâna hizmet ve maaşlarına karşılık verilmesi
KİRA (Kelime Kökeni: Arapça kirāʾ)
-
Bir konutun, bir mülkün veya taşıt gibi herhangi bir şeyin belli bir bedel karşılığında, bir süre için sahibi tarafından başkasına verilmesi, icar
Eski kirayı yükseltiyorum, isterseniz gidin mahkemeye. - Çetin Altan
-
Bu biçimde tutulan bir şey için karşılık olarak ödenen para
Kira ile aldım, zaten bu yüzden de geciktim ya! - Refik Halit Karay
-
Bu biçimde tutulan taşınmaz
O zamana kadar kira köşelerinde sürünmekten bir tat, bin feryat, türlü sıkıntılara giriftar olmuşken... - Halit Ziya Uşaklıgil
Ata Sözleri ve Deyimler
- kirada olmak
- kirada oturmak
- kiraya vermek
Birleşik Kelimeler: kira arabası, kira bedeli, kira kontratı, kira sözleşmesi, ayak kirası, diş kirası, maden kirası
KANİ (Kelime Kökeni: Arapça ḳāniʿ)
-
Kanmış, inanmış
İyi ama Ali, Göksel'in kaybolduğuna kani değildi ki. - Nazım Hikmet
Ata Sözleri ve Deyimler
- kani olmak
KANT (Kelime Kökeni: Arapça ḳand)
- Şeker ve limonla içilen sıcak su