BEŞERİYETÇİLİK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler
BEŞERİYETÇİLİK harflerini içeren 7 harfli 51 kelime bulunuyor. 7 harfli BEŞERİYETÇİLİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
BEŞİKÇİ15,
TEKERLİ
- Tekeri olan, tekerlekli
BİLEREK
- İsteyerek, kasten
BEREKET (Kelime Kökeni: Arapça bereket)
-
Bolluk, gürlük, ongunluk, feyiz, feyezan
Çocuk gönlüm kaygılardan azade / Yüzlerde nur, ekinlerde bereket - Orhan Veli Kanık
-
Yağmur
Bereket yağıyor.
-
İyi ki, neyse ki, iyi bir rastlantı sonucunda
Bereket, o sıralarda henüz bu sözü bilmiyordum. - Erhan Bener
Ata Sözleri ve Deyimler
- bereket ki (veya bereket versin ki)
- bereket versin
BELİRTİ
-
Bir olayın veya durumun anlaşılmasına yardım eden şey, alamet, nişan, nişane
Tuhaf! Çocukların yüzünde zerre kadar utanma belirtisi yok. - Ahmet Ümit
- Vücuttaki işlevsel bir bozukluğun veya hastalığın belirlenmesine yarayan işaret, araz, semptom
Birleşik Kelimeler: belirti bilimi, ön belirti
KİBİRLİ
-
Kendini büyük gören, büyüklenen, gururlu, mağrur
Kendisi gayet kibirli, öfkeli olduğu için hizmetçileri ve adamları korkarlar. - Kemal Tahir
TERKİBÎ (Kelime Kökeni: Arapça terkībī)
- Tamlama ile ilgili
TEBERLİ
-
Teberi olan
Alayın en önünde de elleri teberli, Bektaşi babaları yer alır. - Salâh Birsel
YETKİLİ
-
Herhangi bir işte yetkisi olan (kimse), salahiyetli, salahiyettar
Fabrikanın bir yetkilisi onlara açıklamalar yapıyordu. - Tarık Buğra
- Mezun
Ata Sözleri ve Deyimler
- yetkili kılmak
Birleşik Kelimeler: yetkili merci, yetkili servis, yetkili yargıç
YETKELİ
- Otoritesi olan
YETERLİ
- Bir işi yapma gücünü sağlayan özel bilgisi olan, kifayetli, ehliyetli
- Bir görevi, işlevi yerine getirme gücü olan, etkisi olan
-
Gereksinimlere cevap veren, ihtiyaçları karşılayan
Yeterli çadırları var mı? - Mahmut Yesari
Ata Sözleri ve Deyimler
- yeterli olmak
Birleşik Kelimeler: yeterli beslenme
ÇEKTİRİ
-
Yelkenleri olmakla birlikte kürekle de yol alan eski zaman gemisi, çektirme
Bu donanma bizimdi. Kadırgalarıyla, kalyonlarıyla, çektirileriyle bizim. - Orhan Seyfi Orhon
EŞİTLİK
-
İki veya daha çok şeyin eşit olması durumu, denklik, müsavilik, müsavat, muadelet
Böyle bir eşitlik, ehliyeti olan herkesin en yüksek makamlara çıkabilmesi demek. - Cemil Meriç
- Kanunlar yönünden insanlar arasında ayrım bulunmaması durumu
-
Bedensel, ruhsal başkalıkları ne olursa olsun, insanlar arasında toplumsal ve siyasi haklar yönünden ayrım bulunmaması durumu
Bunlar, eşitlikten yana olduklarını söyleseler de yaptıkları işler hep kendi ipliklerini boyamaya dayanır. - Salâh Birsel
Birleşik Kelimeler: eşitlik derecesi, eşitlik eki, fırsat eşitliği, gün tün eşitliği
İRKİLİŞ
-
İrkilme işi
Öyle zarafetli ve güzeldi ki bu irkiliş, Naci, oku kendi yemiş gibi oldu. - Necip Fazıl Kısakürek
İÇERLEK
-
Yanındakilerden daha içeride, daha geride bulunan
İçerlek birahanenin uzun koridorunda kendimi çok yabancı buldum. - Peyami Safa
-
İçine çökmüş, derinde olan
Siyah oyuklarında içerlek gözleri sağa sola çevrildi. - Peyami Safa
KİRİŞLİ
- Kirişi olan
-
Kiriş yapısında olan
Kirişli doku.