BEZİLEBİLMEK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

BEZİLEBİLMEK harflerini içeren 7 harfli 23 kelime bulunuyor. 7 harfli BEZİLEBİLMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BİZLEME13, BEZLEME13, BEZEMEK13, BEZİLME13, MEZBELE13, BİLEZİK12, BEZEKLİ12, İZBELİK12, EZİLMEK11, EMZİKLİ11, İZLEMEK11, LEBLEBİ11, MEZELİK11, BİLEMEK10, BELLEME10, BEKLEME10, BELEMEK10, BELKİLİ9, BEKİLLİ9, EKLEMLİ8, ELLEMEK8, İKİLEME8, KİLLEME8

EKLEMLİ

[sıfat]

  • Eklemi olan

ELLEMEK

[-i]

  • Elle dokunmak

    Görüyorsunuz, ben hiçbirini ellemiyor, hiçbirini açmıyorum. - Yusuf Ziya Ortaç

İKİLEME

[isim]

  • İkilemek işi

[dil bilgisi]

  • Anlamı güçlendirmek için aynı kelimenin tekrarlanması, anlamları birbirine yakın, karşıt olan veya sesleri birbirini andıran kelimelerin yan yana kullanılması: Yavaş yavaş, irili ufaklı, aşağı yukarı gibi

KİLLEME

[isim]

  • Killemek işi

BELKİLİ

[sıfat]

  • Olasılı, muhtemel

[felsefe]

  • Doğru olabileceği gibi yanlış da olabilen, belli ve kesin olmayan, olasılı, ihtimalî

BEKİLLİ

[isim]

  • Denizli iline bağlı ilçelerden biri

BİLEMEK

[-i]

  • Kesici aletlerin ağzını çark, zımpara, eğe, bileği taşı vb.nde keskinleştirmek, keskin duruma getirmek, kılağılamak, zağlamak

[mecaz]

  • Güçlendirmek, etkisini artırmak

BELLEME

[isim]

  • Bellemek işi

[isim]

[halk ağzında]

  • At vb. hayvanların sırtına, eyerin altına konulan keçe, meşin veya kalın kumaş parçası, yapık, yuna

BEKLEME

[isim]

  • Beklemek işi

    Gelince beklememi sıkı sıkı tembih etmişler. - Fikret Otyam

Ata Sözleri ve Deyimler

  • beklemeye almak

Birleşik Kelimeler: bekleme odası, bekleme salonu, bekleme süresi, bekleme yeri

BELEMEK

[-e]

[-i]

[halk ağzında]

  • Çocuğu kundaklamak
  • Beşiğe yatırıp bağlamak
  • Bulamak, bulaştırmak

EZİLMEK

[nesnesiz]

  • Ezme işine konu olmak

    Altın tas içinde kınam ezildi / Gümüş tarak ile zülfüm düzüldü - Halk türküsü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ezilip büzülmek
  • ezilmeden yenilmek

Birleşik Kelimeler: ezile büzüle

EMZİKLİ

[sıfat]

  • Emziği olan
  • Çocuğunu emziren (kadın)

    Vapuru dolduran emzikli annelerin yüzlerine dikkatle bakarak saadetlerine imrendi. - Peyami Safa

İZLEMEK

[-i]

  • Birinin veya bir şeyin arkasından gitmek, takip etmek

    Babam kaşları çatılmış, başını sallayarak izliyor bizi. - Ahmet Ümit

  • Zaman, süre, sıra vb. bakımından gelmek, arkasından gelmek, arkasında olmak

    Geceyi gündüz izler.

  • Bir olayın gelişimini gözden geçirmek

    Bu ustaca düzeni Osmanlıların her işinde izleyebilirsiniz. - Salâh Birsel

  • Eğlenmek, görmek, öğrenmek için bakmak, seyretmek

    Televizyonu izlemek.

  • Belirli bir yönde gitmek

    Geç vakit hayvanla, Deliçay'ı izleyip gidiyordum. - Halide Edip Adıvar

  • Gözlemek, incelemek

    Çocuk kuşu gözleriyle izledi.

  • Belirli bir tutum, davranış veya düşünceyi benimsemek

    Bu üretim politikasını izleyeceğiz.

  • Bir şeye uymak, bağlı olmak

    Modayı izlemek.

  • Herhangi bir olayla ilgilenmek

    Çeşitli siyasi olaylar karşısındaki tepki ve düşüncelerini dolaylı da olsa izleyebiliyordum. - Haldun Taner

LEBLEBİ (Kelime Kökeni: Farsça leblebī)

[isim]

  • Dış kabuğu çıkarıldıktan sonra fırında kavrulup çerez olarak yenen nohut

Ata Sözleri ve Deyimler

  • leblebiden nem kapmak

Birleşik Kelimeler: leblebi şekeri, demir leblebi, sakız leblebisi

MEZELİK

[sıfat]

  • Meze yapılmaya elverişli, meze olarak kullanılan

[isim]

  • Meze olarak yenilen şey

    Mezelik almaya gitti.