BEYHUDELEŞMEK Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler

BEYHUDELEŞMEK harflerini içeren 4 harfli 33 kelime bulunuyor. 4 harfli BEYHUDELEŞMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ŞEYH13, UHDE11, ŞUBE10, EŞEY9, EHEM9, BLUM8, EŞME8, HELE8, KUŞE8, MEŞK8, MEŞE8, ŞULE8, UMDE8, BUKE7, DEME7, EŞEK7, UKDE7, YEME7, DELK6, ELDE6, KEBE6, YELE6, YEKE6, EKME5, EMEL5, EMEK5, ELEM5, KULE5, KEME5, MEKE5, ELEK4, KELE4, LEKE4

ELEK

[isim]

  • Taneli veya un gibi toz durumunda olan şeyleri yabancı maddelerden ayıklamak veya incesini kabasından ayırmak için kullanılan, tahta bir kasnak ve tek tarafa gerilmiş, gözenekli tel, kıl, bez vb.nden oluşan araç

    Evden bir elek getirilecek, eleğin kenarına bir sopa konup kaldırılacak. - Sait Faik Abasıyanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • elekten geçirmek

Birleşik Kelimeler: norton eleği

KELE

[isim]

[halk ağzında]

  • Boğa, tosun

Ata Sözleri ve Deyimler

  • keleye çekmek

LEKE (Kelime Kökeni: Farsça leke, lekke)

[isim]

  • Kirliliği gösteren iz

    Adi madenî kol düğmeleri bunları yeşilimtırak bir leke ile kirletirdi. - Abdülhak Şinasi Hisar

  • Bir yüzeyde türlü sebepler dolayısıyla oluşan farklı renk

    Kuyruğunun ucu ile alnının orta yerinde beyaz lekeler vardı. - Ömer Seyfettin

[biyoloji]

  • Vücudun herhangi bir yerinde oluşan değişik renk

[mecaz]

  • Yüz kızartacak durum, namussuzluk, kara, şaibe

    Kendi vicdanında kendi durumunu düzeltmek, geçmişin lekesini yıkamak istiyordu. - Halide Edip Adıvar

[gök bilimi]

  • Güneş, ay, yıldız veya herhangi bir gezegenin parlak yüzeyinde görülen karanlık bölüm

Ata Sözleri ve Deyimler

  • leke etmek
  • leke getirmek
  • leke olmak
  • leke sürmek

Birleşik Kelimeler: Güneş lekeleri, güneş lekesi, sandık lekesi

EKME

[isim]

  • Ekmek işi

EMEL (Kelime Kökeni: Arapça emel)

[isim]

  • Gerçekleştirilmesi zamana bağlı istek

    Bu emele vasıl olmak için bütün gayretimi sarf edeceğim, elimden geleni yapacağım. - Etem İzzet Benice

Ata Sözleri ve Deyimler

  • emel beslemek
  • emeline alet etmek

EMEK

[isim]

  • Bir işin yapılması için harcanan beden ve kafa gücü, mesai, zahmet

    Ücret emeğin karşılığıdır. - Anayasa

  • Uzun ve yorucu, özenli çalışma

    Bir darbe benim bütün o uzun emeklerimi sıfıra indirir. - Hüseyin Cahit Yalçın

[toplum bilimi]

  • İnsanın bilinçli olarak belli bir amaca ulaşmak için giriştiği hem doğal ve toplumsal çerçevesini hem de kendisini değiştiren çalışma süreci

Ata Sözleri ve Deyimler

  • emeği geçmek
  • emek çekmek
  • emek harcamak
  • emek olmadan yemek olmaz
  • emek vermek

Birleşik Kelimeler: artık emek, el emeği, göz emeği, sağdıç emeği

ELEM (Kelime Kökeni: Arapça elem)

[isim]

  • Acı, üzüntü, dert, keder

    Bu derdi huy edinenler elem çekmez. - Necip Fazıl Kısakürek

KULE (Kelime Kökeni: Arapça ḳulle)

[isim]

  • Çoğunlukla kare veya silindir biçimindeki yüksek yapı

    Şu muazzam kule bir mühendisin hayaliydi. - Orhan Seyfi Orhon

[eskimiş]

  • Cihannüma

Birleşik Kelimeler: döner kule, fil dişi kule, kapıkule, çan kulesi, kontrol kulesi, paraşüt kulesi, saat kulesi, yangın kulesi

KEME

[isim]

[halk ağzında]

  • Büyük sıçan
  • Domalan

Birleşik Kelimeler: karakeme

MEKE

[isim]

[halk ağzında]

  • Su kıyılarındaki böcekleri yiyerek yaşayan yaban ördeği

Birleşik Kelimeler: sakar meke

[isim]

[halk ağzında]

  • Mısır ve tanesi
  • Mısır unundan yapılan ekmek

DELK (Kelime Kökeni: Arapça delk)

[isim]

[eskimiş]

  • Ovma, ovuşturma

[fizik]

  • Sürtünme

ELDE

[isim]

[matematik]

  • Çarpma ve toplama işlemlerinde bir sonraki sıranın rakamlarına katılacak olan sayı

KEBE

[isim]

  • Kısa kepenek

    Eşek gitti. Üstünde yeni kebe de vardı. - Memduh Şevket Esendal

YELE

[isim]

  • At, aslan vb. hayvanların ensesinde veya boynunda bulunan uzun kıllar

    Ben, yelesi yelde dalgalanan, sağrısı köpüklü kır atıma bineceğim. - Nazım Hikmet

  • Balıklarda sırt yüzgeci

YEKE (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

[denizcilik]

  • Kayıkta dümeni kullanmak için dümenin baş tarafına takılan kol

[halk ağzında]

  • İri, kocaman

Birleşik Kelimeler: boyunduruk yeke