BEYAZLATABİLME Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

BEYAZLATABİLME harflerini içeren 6 harfli 56 kelime bulunuyor. 6 harfli BEYAZLATABİLME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Beyazlatabilme ile başlayan 6 harfli kelimeler. İçinde Beyazlatabilme olan 6 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

TEBYİZ13, AYAZMA12, TEMYİZ12, ZEMBİL12, BEZELİ11, BAZALT11, EZİYET11, TAZİYE11, ZİLYET11, ZAYİAT11, AZİMET10, AZAMET10, AZALMA10, ATEİZM10, ATABEY10, AMİLAZ10, BALBAL10, BAYATİ10, BATYAL10, BELİYE10, EBABİL10, EZİLME10, ETİBBA10, İZLEME10, ZEAMET10, AYLAMA9, AMBALE9, BİLEME9, BALAMA9, BELLEM9, EYİTME9, MALİYE9, MAİYET9, MATBAA9, TİMBAL9, TEMBEL9, YALAMA9, ZİLLET9, ATELYE8, BALATA8, EYALET8, ELİYLE8, TABELA8, TALEBE8, YELELİ8, ATLAMA7, ALLAME7, ALLAMA7, AMETAL7, ALAMET7, ELEMLİ7, İMALAT7, İLETME7, MAAİLE7, MİLLET7, ALETLİ6

ALETLİ

[sıfat]

  • Aleti olan veya aletle yapılan

Birleşik Kelimeler: aletli jimnastik

ATLAMA

[isim]

  • Atlamak işi

    Acemiliğimi görünce beni atlamaya, oynatmaya kalktılar. - Reşat Nuri Güntekin

  • Belirli bir yerden gerilip hız alarak yapılan sıçrama ile vücudu yerden kesip daha uzak bir yere kondurma veya belli bir yükseklikten aşırma

[spor]

  • Bu biçimde en uzağa atlamak veya en yükseği aşmak amacıyla yarışılan atletizm dalı

Birleşik Kelimeler: atlama beygiri, atlama çizgisi, atlama tahtası, atlama taşı, sırıkla atlama, uzun atlama, üç adım atlama, yüksek atlama, kaplan atlaması

ALLAME (Kelime Kökeni: Arapça ʿallāme)

[sıfat]

  • Çok ve derin bilgisi olan, çok bilgili

    Tarihî zihniyet taşımak için tarihçi olmak şart değildir. İlmî düşünebilmek için allame olmak şart olmadığı gibi. - Sabahattin Eyuboğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • allame kesilmek

Birleşik Kelimeler: allameicihan

ALLAMA

[isim]

  • Allamak işi

AMETAL (Kelime Kökeni: Fransızca amétale)

[isim]

[kimya]

  • Metal olmayan element

    Klor, fosfor, oksijen ametaldir.

ALAMET (Kelime Kökeni: Arapça ʿalāmet)

[isim]

  • Belirti, işaret, iz, nişan

    İnsanlığın belli bir sonuca yöneldiğini gösterir hiçbir alamet yok. - Cemil Meriç

[mecaz]

  • Büyüklük, irilik bakımından şaşılacak durumda olan nesne

Birleşik Kelimeler: alametifarika, kıyamet alameti

ELEMLİ

[sıfat]

  • Üzüntülü, kederli

    Çektiği elemli aşkla mesut olmasa da bunları sevdiği şüphesizdir. - Abdülhak Şinasi Hisar

İMALAT (Kelime Kökeni: Arapça iʿmālāt)

[isim]

[ticaret]

  • Ham madde işlenerek yapılan her türlü mal
  • İşlenerek yapılan üretim

    Bu paketler satılsın, imalata ondan sonra devam edilecekti. - Çetin Altan

Birleşik Kelimeler: imalathane, fason imalat, seri imalat

İLETME

[isim]

  • İletmek işi

    Bilgiyi kurup iletmede konuşmanın başarısı şaşırtabilir çok kimseyi. - Nermi Uygur

MAAİLE (Kelime Kökeni: Arapça maʿaʿāʾile)

[zarf]

[eskimiş]

  • Ailece, ev halkıyla birlikte

    Bizim evin bacası çekmiyor. Bütün kış, maaile kömür vuruyor bizi bu yüzden. - Nazım Hikmet

MİLLET (Kelime Kökeni: Arapça millet)

[isim]

  • Çoğunlukla aynı topraklar üzerinde yaşayan, aralarında dil, tarih, duygu, ülkü, gelenek ve görenek birliği olan insan topluluğu, ulus
  • Herkes, bir yerde bulunan kimselerin bütünü

    Millet tütün paralarını alınca borcunu öder. - Necati Cumalı

[halk ağzında]

  • Benzer özellikleri olan topluluk

    Şu kadın milletinin kıskançlığının hiç sonu yok. - Ahmet Midhat

Ata Sözleri ve Deyimler

  • milletin ağzı torba değil ki büzesin (veya dikesin)

Birleşik Kelimeler: milletlerarası, millet meclisi, milletsever, milletvekili, sineyimillet, yetmiş iki millet, erkek milleti, karı kız milleti

ATELYE (Kelime Kökeni: Fransızca atelier)

[isim]

  • 343 atölye

BALATA (Kelime Kökeni: Almanca Balata)

[isim]

  • Soğuk ve sıcakta büyük bir sürtünme katsayısına sahip olan, suya ve yağa dayanıklı, yavaş aşınan madde
  • Motorlu araçlarda fren yapmayı sağlayan, tekerlek mili üzerine yerleştirilmiş yarım ay biçimindeki alet

    Bir ara ne olur ne olmaz deyip frenleri, fren balatalarını gözden geçirdik. - Fikret Otyam

EYALET (Kelime Kökeni: Arapça eyālet)

[isim]

  • Çoğunlukla valilerce yönetilen ve yönetim bakımından bir tür bağımsızlığı olan yönetim bölgesi

[tarih]

  • Osmanlı Devleti'nde en büyük sivil veya askerî yönetim bölgesi

ELİYLE

[zarf]

  • Aracılığıyla

    Gelsin de malım, isterse satışı hırsızının eliyle olsun. - Necip Fazıl Kısakürek