[isim]

• Ertelemek işi, tehir, tecil, talik

  Bu çeşit projeleri hep çekmelerin en altına sürüp erteleme yolunu tutuyorlardı. - Haldun Taner

[isim]

• Eritilmek işi

[isim]

• Eteklemek işi

[isim]

• Eterlemek işi

[isim]

• Etkilemek işi, tesir

[isim]

• İrkiltmek işi

[-i]

• Sürekli itmek, arka arkaya itmek, iteklemek

  Bu, insanı yanlış yollara itelese de bir çıkış noktası bulunmasına omuz verebilir. - Salâh Birsel

[isim]

• İteklemek işi

[isim]

• İkiletmek işi

[isim]

• Kirletmek işi

[isim]

• Kertilmek işi

[sıfat]

• Uzunluğu herhangi bir metre olan

  Üç metrelik kumaş.

[isim]

• Tirelemek işi

[nesnesiz]

• Ter çıkarmak, ter dökmek

• İçindeki suyu ter biçiminde sızdırmak

  Testi terliyor.

• Bir şeyin üzerinde buhar olarak yoğunlaşmak

  Camlar terledi.

[mecaz]

• Bir iş yaparken yorulmak veya o işi çok emek harcayarak güçlükle başarmak

  Bir saat yorularak, terleyerek boğuştuktan sonra her şey bitmiş oldu. - Memduh Şevket Esendal

[zarf]

• Bir arada, beraberce, hep beraber

  Doğrandı mübarek vatanın bağrı sebepsiz / Birlikte bugün bulmalıyız derdine çare - Tevfik Fikret

• Yanında, beraberinde

  Kitabınızı birlikte getirdiniz mi?

• Beraber

  Ahmet Vefik Paşa'nın telif tiyatro eserleri yazdığını bilmekle birlikte bunlar elimizde yoktur. - Metin And