BESLEYEBİLME Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

BESLEYEBİLME harflerini içeren 5 harfli 22 kelime bulunuyor. 5 harfli BESLEYEBİLME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Besleyebilme ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Besleyebilme olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

BİYEL9, BİLYE9, SİYME9, BİLME8, EYLEM8, MEYİL8, SEBİL8, YELME8, BELLİ7, ESEME7, EBELİ7, LEYLİ7, LEMİS7, MİSEL7, MESEL7, MELES7, SİLME7, SELİM7, YELLİ7, ELEME6, MİLEL6, SİLLE6

ELEME

[isim]

  • Elemek işi, eliminasyon

[spor]

  • Çeyrek sona katılacak sporcu ve takımları ayırmak için düzenlenen seçme yarışı

Birleşik Kelimeler: eleme sınavı, ön eleme

MİLEL (Kelime Kökeni: Arapça milel)

[isim]

[eskimiş]

  • Milletler, uluslar

Birleşik Kelimeler: beynelmilel

SİLLE (Kelime Kökeni: Farsça sīlī)

[isim]

  • Elin iç yüzüyle vurulan tokat

    Adam keçinin gerisine hafif bir sille indirdi. - Necati Cumalı

Birleşik Kelimeler: sille tokat

BELLİ

[sıfat]

  • Beli olan

    Hani sen benim gibi ince belli sarışınları severdin? - Nezihe Araz

Birleşik Kelimeler: karınca belli

[sıfat]

  • Bilinmedik bir yanı olmayan, malum

    Hâlimiz, vaktimiz sizce belli. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

  • Gizli olmayan, ortada olan, anlaşılan, bedihi, zahir, aşikâr

    Bu azade insanlarda her türlü adiliklerden uzak bir efendilik olduğu ne kadar da bellidir. - Asaf Halet Çelebi

  • Belirli, muayyen

    Bu oyun çok kısa, belli bir temsil süresi doldurmuyor. - Adalet Ağaoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • belli etmek
  • belli olmak

Birleşik Kelimeler: belli başlı, belli belirsiz

ESEME

[isim]

[halk ağzında]

  • Mantık

EBELİ

[sıfat]

  • Ebesi olan

LEYLİ (Kelime Kökeni: Arapça leylī)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Yatılı

    Orada Amerikan mektebine leyli verdi. - Peyami Safa

  • Geceye özgü

    Kadınlar orada güzel, ince, saf, leylidir. - Ahmet Haşim

Birleşik Kelimeler: leyli meccani

LEMİS (Kelime Kökeni: Arapça lems)

[isim]

[eskimiş]

  • El ile dokunarak duyma, bir şeye el ile dokunma

MİSEL (Kelime Kökeni: Fransızca micelle)

[isim]

[kimya]

  • Koloit iyonlarında molekül yığılmasından oluşan ve yalnız başına koloidin bütün niteliğini taşıdığı kabul edilen bölüm

MESEL (Kelime Kökeni: Arapça mes̱el)

[isim]

[eskimiş]

  • Örnek alınacak söz

    Büyükannemin sık sık kullandığı bir mesel belleğimde beliriyor. - Haldun Taner

  • Atasözü
  • Eğitici hikâye veya masal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mesel olmak

Birleşik Kelimeler: darbımesel, iradımesel

MELES

[isim]

[halk ağzında]

  • Beli çökük at

SİLME

[isim]

  • Silmek işi

    Taşlarımız öyle güzel parlardı ki o parlaklığı görme uğruna bütün gün sürekli silmeyi bile düşündüğüm olurdu. - Ayla Kutlu

[zarf]

  • Ağzına kadar, sıvama, lebalep

[zarf]

  • Baştan aşağı, tam olarak, tamamen

    O çağlarda saraylar, konaklar, yalılar silme cariyedir. - Salâh Birsel

[mimarlık]

  • Duvar, tavan vb. yerlerde yapılan kabartma kenar

Birleşik Kelimeler: silme kalıbı, silme makinesi, silme tahtası, tespihli silme

SELİM (Kelime Kökeni: Arapça selīm)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Doğru, dürüst, kusursuz
  • Sonu iyi, tehlikesiz, kötücül olmayan, iyicil (ur veya hastalık)

Birleşik Kelimeler: aklıselim, halim selim, hissiselim, kalbiselim, zevkiselim, zevkiselim sahibi

[isim]

  • Kars iline bağlı ilçelerden biri

YELLİ

[sıfat]

  • Yeli çok olan, rüzgârlı

    Yelli bir tepe.

  • Çok yellenen

[mecaz]

  • İşveli, fıkırdak

BİLME

[isim]

  • Bilmek işi

    Bir cemiyetin ilerlemesi, neyin ehemmiyetli olduğunu bilmeye bağlıdır. - Mehmet Kaplan

[felsefe]

  • Bir şeyin ne olduğunun bilincine varma

[felsefe]

  • Bilgi edinmenin gaye ve sonucu