BERRAKLAŞMAK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler
BERRAKLAŞMAK harflerini içeren 6 harfli 42 kelime bulunuyor. 6 harfli BERRAKLAŞMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
BAŞMAL12,
KRAKER (Kelime Kökeni: Fransızca cracker)
- Bir tür gevrek ve tuzlu bisküvi
KALKER (Kelime Kökeni: Fransızca calcaire)
- Kireç taşı
Birleşik Kelimeler: sedefli kalker
ARAMAK
-
Birini veya bir şeyi bulmaya çalışmak
Dükkânın içinde gözleriyle bir şeyler aradı. - Sait Faik Abasıyanık
-
Araştırmak, yoklamak
Ceplerini aramak.
-
Ziyarete, hatır sormaya gitmek
Bir kere düştün mü ne arayan olur ne soran! - Burhan Felek
-
Bir şeyin yokluğunu duyarak geri gelmesini istemek, özlemek
Seni çok arıyorum, Ziyacığım. - Cahit Sıtkı Tarancı
-
Önem verip istemek
Ben böyle şeyleri aramam.
-
Bir kişiyle görüşmek üzere telefon etmek
Bir adam, mütemadiyen telefonu açıp kapayarak ısrarla bir yeri arıyor. - Esat Mahmut Karakurt
- Şart koşmak
Ata Sözleri ve Deyimler
- aramakla bulunmaz
- arayan Mevla'sını da bulur, belasını da
- arayıp (veya aramak) taramak
- arayıp da bulamamak
- arayıp sormak
AKLAMA
- Aklamak işi, ibra
Birleşik Kelimeler: aklama belgesi
ALARMA
- Alarmak durumu
KARMAK
- Karıştırmak, birbirine katmak
-
Toz durumundaki bir şeyi sıvı ile karıştırarak çamur veya hamur durumuna getirmek
Yapı için harç karmak. Boya karmak.
Birleşik Kelimeler: betonkarar
KARAMA
- Karamak işi
KAMARA (Kelime Kökeni: İtalyanca camera)
-
Gemilerde oda
Annem kamaraya girdi, ben güverteye çıktım. - Ruşen Eşref Ünaydın
- İngiltere yasama meclisi
Birleşik Kelimeler: hesap kamarası, Lortlar Kamarası
KAMERA (Kelime Kökeni: Fransızca caméra)
- Görüntülerin filme alınmasını sağlayan alet, alıcı
- Kameraman
- Bir çekime başlanırken, yönetmenin alıcıyı çalıştırmaları için verdiği buyruk
Birleşik Kelimeler: kamera şakası, termal kamera
KALKMA
-
Kalkmak işi
Sabahları erken kalkmayı sevmeyen, gece geç yatan gececi kişilerdensiniz. - Tomris Uyar
KALMAK
-
Olduğu yeri ve durumu korumak, sürdürmek
Sıkı sıkı kucakladı ve öylece kaldı. - Tarık Buğra
-
Zaman, uzaklık veya nicelik belirtilen miktarda bulunmak
Arabada yalnız dört çocuk kalmıştı. - Osman Cemal Kaygılı
-
Konaklamak, konmak
Hemen karargâha yerleşmezsem ne geri dönebilir ne de otelde kalabilirdim. - Falih Rıfkı Atay
-
Oturmak, yaşamak
Tam beş sene benimle beraber kaldı. - Sait Faik Abasıyanık
- Eğleşmek
-
Hayatını sürdürmek, yaşamak
O aileden bir bu çocuk kaldı.
-
Varlığını korumak, sürdürmek
Eniştemizin iptidai kalmış huyları da vardı. - Abdülhak Şinasi Hisar
-
Oyalanmak, vakit geçirmek
Kısa bir süre tezgâhın önünde kaldı. - Necati Cumalı
-
Sınıf geçmemek
Çocukların içinde kalanlar da var geçenler de.
-
İşlemez, yürümez duruma gelmek
Araba yarı yolda kaldı.
-
İleriye atılmak, ertelenmek
Mahkeme ayın on sekizine kaldı. - Sait Faik Abasıyanık
-
Bir şeyle kaplanmak, bir şeye bulanmak
Oda duman içinde kaldı.
-
Bir işi belli bir noktada bırakmak, ara vermek
Bugün iş maddesinde kaldık.
-
Miras olarak geçmek
Çiftlik ana babasından kalmış.
-
Yapamamak
Misafir geldi, gezmeden kaldık.
-
Belli bir gelirle geçinmek zorunda bulunmak
Refika, valide, iki kerime kaldık mı biz iki bin kuruş tekaüt maaşına. - Haldun Taner
-
Yetinmek
Yalnız dayak atmakla kalmadı, onu işinden de çıkardı.
-
Sınırlanmak
Amasya'da iken karşılaştığımız vaziyet yalnız Şeyh Recep Vakası ile kalmadı. - Atatürk
- Herhangi bir durumu sürdürmek
-
Olmak, herhangi bir durumda bulunmak
Fatma'nın yemek çantası olmasaydı dün aç kalmıştık. - Falih Rıfkı Atay
-
Kök veya gövdeleri sonuna -a (-e), -ıp (-ip) zarf-fiil eki almış fiillere gelerek süreklilik bildiren birleşik fiiller oluşturur
Bakakalmak.
Şaşakalmak.
Donakalmak. Şaşırıp kalmak. Donup kalmak.
Ata Sözleri ve Deyimler
- ... den kalır yeri yok
- ... ye kalsa (veya kalırsa)
- kaldı ki
Birleşik Kelimeler: kala kala, geri kalmış
MALKAR
- Kuzey Kafkasya'da Kabardey-Balkar Cumhuriyeti'nde yaşayan, Türk soyundan bir halk ve bu halktan olan kimse, Balkar
MARKKA (Kelime Kökeni: Fince)
- Finlandiya para birimi, mark
MAKARA (Kelime Kökeni: Arapça bekere)
- Üzerine iplik, tel, şerit vb. sarılan, kenarları çıkıntılı, ekseni boyunca delik silindir, bobin
- Sürme kapak rayları üzerinde hareket edecek biçimde metal veya plastikten yapılmış değişik tiplerdeki sürme kapak aleti
- Bir yükün yukarıya kaldırılmasını sağlayan araç
- Ağır yüklerin kaldırılma ve indirilmesinde kullanılan, birbirine paralel iki veya daha çok tabla arasında dönen, kenarı çepeçevre oluklu tekerlek veya tekerleklerden oluşmuş mekanik alet
Ata Sözleri ve Deyimler
- makara çekmek
- makara gibi
- makaraları koyuvermek (veya zapt edememek veya salıvermek)
- makarasını çözmek
- makaraya almak (veya sarmak)
MAKALE (Kelime Kökeni: Arapça maḳāle)
- Bilim, fen konularıyla siyasal, ekonomik ve toplumsal konuları açıklayıcı veya yorumlayıcı niteliği olan gazete veya dergi yazısı
Birleşik Kelimeler: başmakale