BERDELACUZ Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
BERDELACUZ harflerini içeren 4 harfli 35 kelime bulunuyor. 4 harfli BERDELACUZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
BLUZ10,
REEL (Kelime Kökeni: Fransızca réel)
- Gerçek
URLA
- İzmir iline bağlı ilçelerden biri
BALE (Kelime Kökeni: Fransızca ballet)
-
Belli hafif figürlere, adım atışlara, çoğunlukla sahne düzenine ve müziğe dayalı gösteri türü
Nizamlı bir hareketler sisteminin ne olduğunu anlamak için bir baleyi seyretmelisiniz. - Mehmet Kaplan
BERE
- Bir yere çarpma, incitme veya vurma sonucu vücudun herhangi bir yerinde oluşan çürük
- Herhangi bir şeyde görülen ezik, çizik
-
Yuvarlak, yassı ve sipersiz başlık
Lacivert beresini sallayarak bir fırtına gibi içeriye girdi. - Abdülhak Şinasi Hisar
BELA (Kelime Kökeni: Arapça belā)
-
İçinden çıkılması güç, sakıncalı durum
Kumar, toplum için büyük bir beladır.
-
Büyük zarar ve sıkıntıya yol açan olay veya kimse
Hayatta dipdiri yanmak belasından da kurtulmuştum. - Yahya Kemal Beyatlı
-
Hak edilen ceza
Allah belasını verdi.
Ata Sözleri ve Deyimler
- bela (veya belasını) aramak
- bela çıkarmak
- bela getirmek
- bela kesilmek
- belalar mübareği
- bela okumak
- bela olmak
- belası
- belasını bulmak
- belaya çatmak (veya girmek veya uğramak)
- belayı satın almak
Birleşik Kelimeler: defibela, güç bela, püsküllü bela, tatlı bela, yedi bela, zor bela, ar belası, baş belası, gönül belası, namus belası, hatır belasına
DERE
-
Genellikle yazın kuruyan küçük akarsu
Bu ensiz tahta köprü altında ince dere. - Enis Behiç Koryürek
- İki dağ arasındaki uzun çukur
- Damlarda yağmur sularını toplayarak oluğa veren çinko veya kiremit yol
Ata Sözleri ve Deyimler
- derede tarla sel için, tepede harman yel için
- dereyi geçerken at değiştirilmez
- dereyi görmeden paçaları sıvamak
Birleşik Kelimeler: derebeyi, dereotu, dere tepe, dere yatağı, kuru dere
EDER
-
Fiyat, paha, değer
Bu kitabın ederi ne kadar?
ELDE
- Çarpma ve toplama işlemlerinde bir sonraki sıranın rakamlarına katılacak olan sayı
AZEL
- Sunumun birkaç satıcı tarafından yapıldığı ve bu az sayıdaki satıcının birbirlerinin üretim kararlarından etkilendiği piyasa türü, oligopol
BURA
-
Bu yer
En solda yarım ay biçiminde soyunma odaları ve duşlar bulunurdu ve burayı erkek çocuklar kullanırdı. - Ayla Kutlu
BULA
- Yenge, amca veya dayı karısı
DARU (Kelime Kökeni: Farsça dārū)
- İlaç
ERCE
-
Er gibi, ere yakışır bir biçimde
Şu değişik hâllerin hepsinden erce, erkekçe istifade etmelidir. - Ahmet Midhat
- Erken, erken olarak
EZEL (Kelime Kökeni: Arapça ezel)
-
Başlangıcı belli olmayan zaman, öncesizlik
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım / Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım - Mehmet Akif Ersoy
Birleşik Kelimeler: ezel ebet
ECEL (Kelime Kökeni: Arapça ecel)
-
Hayatın sonu, ölüm zamanı
Vaktinize hazır olun / Ecel vardır gelir bir gün - Yunus Emre
Ata Sözleri ve Deyimler
- ecel aman verirse
- ecele çare bulunmaz
- ecel geldi cihana, baş ağrısı bahane
- eceli gelen (veya yaklaşan) köpek cami (veya mescit) duvarına (veya avlusuna) siyer (veya işer)
- eceli gelmek
- eceline susamak
- eceliyle ölmek
Birleşik Kelimeler: ecel beşiği, ecel şerbeti, ecel teri