[isim]

• Briketlemek işi

[isim]

• Berkitilmek işi

[isim]

• Kibirlenmek işi

[isim]

• Cami avlularında teneşir ve tabut konulan yer

• Teneşir yapmaya yarayan tahta

[sıfat]

• Kötü huyunu ölünceye kadar sürdüren (kimse)

[sıfat]

• Ölmek üzere olan (hasta)

[nesnesiz]

• Ergenleşmek

[nesnesiz]

• Birbiriyle eşit duruma gelmek

[isim]

• Etkinleşmek durumu

[kimya]

• Bir molekül, bir atom veya bir iyonun normal durumundan, enerji yönünden daha zengin ve kimyasal olaya girmeye hazır olduğu duruma geçmesi

[isim]

• Ekleştirmek işi

[-i]

• Bir düşünceyi, bir eseri, bir yargıyı inceleyerek doğruluk veya yanlışlığını ortaya çıkarmak ve gerçek değerini belirtmek, tenkit etmek

  Toplum ve aile içindeki sorunları çözümleyen veya eleştiren oyunlar daha çok çağdaş Fransız tiyatrosunun etkisiyle yazılmıştır. - Metin And

[isim]

• Eleştiri yapan kimse, eleştirmeci, eleştirimci, tenkitçi, münekkit

  Eleştirmenler bu genç yazarı övgülerle değerlendirdiler. - Lâtife Tekin

[-i]

• Şerit geçirmek, şeritle süslemek

[-e]

[-i]

• Birini bir konu üzerinde aydınlatıp onu gerekli temel bilgi ve becerilerle donatarak ergin ve yetişmiş kılmak

• Bir kişiyi dernek, topluluk vb.ne özel bir törenle almak

[nesnesiz]

• Hava bulutlanmak, serinlemek

[-i]

• Gerilemesine yol açmak

[nesnesiz]

• Gelmesi sağlanmak

  Su, kocaman fıçılara doldurulup arabalarla Beykoz'a getirilir. - Salâh Birsel