BENGİLEŞME Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

BENGİLEŞME harflerini içeren 5 harfli 33 kelime bulunuyor. 5 harfli BENGİLEŞME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Bengileşme ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Bengileşme olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

GEBEŞ14, GELİŞ12, GENİŞ12, BİLGE11, BENGİ11, BELGİ11, BELGE11, BEŞME11, BELEŞ10, BEŞLİ10, GELME10, EŞLEM9, ELGİN9, ENGEL9, GELEN9, GENEL9, GELİN9, İŞEME9, İŞLEM9, MEŞİN9, MELEŞ9, MENŞE9, ŞİLEM9, BİNME8, BİLME8, MEBNİ8, BELEN7, BENLİ7, EBELİ7, ELEME6, ENLEM6, ENEME6, NEMLİ6

ELEME

[isim]

  • Elemek işi, eliminasyon

[spor]

  • Çeyrek sona katılacak sporcu ve takımları ayırmak için düzenlenen seçme yarışı

Birleşik Kelimeler: eleme sınavı, ön eleme

ENLEM

[isim]

[coğrafya]

  • Yer yuvarlağı üzerinde herhangi bir noktadan geçen paralel ile Ekvator arasındaki yay parçasının açısal değeri, arz derecesi

Birleşik Kelimeler: enlem dairesi

ENEME

[isim]

  • Enemek işi

NEMLİ

[sıfat]

  • Nemi olan, az ıslak, rutubetli, kuru karşıtı

    Hafif bir rüzgâr dalgası nemli saçlarının arasından geçti. - Peyami Safa

[mecaz]

  • Yaşlı (göz)

BELEN

[isim]

[halk ağzında]

  • Bel
  • Tepe
  • Bayır
  • Dağ üzerindeki yüksek geçit, dik dağ yolu

[isim]

  • Hatay iline bağlı ilçelerden biri

BENLİ

[sıfat]

  • Ben (I) bulunan

    Tılsımı çözmek için kadının sırtı benli olmalı imiş. - Sait Faik Abasıyanık

Birleşik Kelimeler: püskürme benli

EBELİ

[sıfat]

  • Ebesi olan

BİNME

[isim]

  • Binmek işi

    Önünde bel verip binicisinin binmesini kolaylaştırırdı. - Necati Cumalı

BİLME

[isim]

  • Bilmek işi

    Bir cemiyetin ilerlemesi, neyin ehemmiyetli olduğunu bilmeye bağlıdır. - Mehmet Kaplan

[felsefe]

  • Bir şeyin ne olduğunun bilincine varma

[felsefe]

  • Bilgi edinmenin gaye ve sonucu

MEBNİ (Kelime Kökeni: Arapça mebnī)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Yapılmış, kurulmuş, bina olunmuş

[zarf]

  • -den dolayı, -den ötürü

EŞLEM

[isim]

  • Kopya

ELGİN

[sıfat]

[eskimiş]

  • Yabancı, gurbette yaşayan, garip

ENGEL

[isim]

  • Bir şeyin gerçekleşmesini önleyen sebep, mâni, mahzur, müşkül, pürüz, mânia, handikap, ket

    Seçme ve aracılık işlevini yerine getiren dünyanın önünde ise öyle aşılması güç engeller yok gibi. - Adalet Ağaoğlu

  • Hemzemin geçitlerde kara yolu güvenliğini sağlamak için kullanılan açılır kapanır düzenek, bariyer
  • Herhangi bir yolu kapamak için konulan nesne, bariyer
  • Kara yollarının kenarlarına yapılan korkuluk, bariyer

[spor]

  • Engelli koşularda, her yarışçının üzerinden atlaması gereken tahta düzenek, bariyer

Ata Sözleri ve Deyimler

  • engel çıkarmak
  • engel olmak
  • engel tanımamak

Birleşik Kelimeler: engel balığı, engel sınavı, kutup engel, güvenlik engeli

GELEN

[sıfat]

  • Gelme işini yapan (kimse veya nesne)

[fizik]

  • Bir ışık kaynağından çıkıp bir aynanın yüzüne veya saydam bir cismin yüzeyine düşen (ışın)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • gelen ağam giden paşam
  • gelene git denilmez
  • gelen gideni aratır (veya gelen gidene rahmet okutur)

Birleşik Kelimeler: gelen geçen, gelen giden, ileri gelen

GENEL

[sıfat]

  • Bir şeye veya bir kimseye özgü olmayıp onun bütün benzerlerini içine alan, umumi

    Genel seçim. Genel tarih.

  • Ayrıntıları göz önüne alınmayarak bütünü bakımından ele alınan

    Söylediklerim kuşkusuz genel anlamda geçerli. - Adalet Ağaoğlu

  • Yetkisi ve sorumluluğu çok olan

    Genel başkan. Genel müdür.

  • Herkesin yararlanabileceği (yer, nesne)

    Genel kitaplık.

  • Bir genelleme sonucunda elde edilen

    Genel düşünce.

Birleşik Kelimeler: genel af, genel ağ, genel başkan, genel bütçe, genel coğrafya, genel dil bilimi, genelev, genelgeçer, genel gider, genel görünüm, genel görüşme, genel grev, genel kadın, genelkurmay, genel kurul, genel kütüphane, genel müdür, genel ölçek, genel sekreter, genel uygunluk bildirimi, genel yazman, genel yetenek, genel zekâ