BELİRSİZLEŞMEK Harflerini İçeren 8 Harfli Kelimeler

BELİRSİZLEŞMEK harflerini içeren 8 harfli 55 kelime bulunuyor. 8 harfli BELİRSİZLEŞMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

EŞSİZLİK15, ŞEKERSİZ15, ŞEKİLSİZ15, BİRLEŞİM14, BİRLEŞME14, BİZLEMEK14, BEZLEMEK14, BEZİLMEK14, BEZEMELİ14, BİLİŞMEK14, BİLİŞSEL14, BİLEŞMEK14, BEŞLEMEK14, BELLİSİZ14, BELİRSİZ14, BEKLEŞME14, SEBZELİK14, ZEMBEREK14, BİRLEŞİK13, EKLEMSİZ13, KEMERSİZ13, RİMELSİZ13, SEZİLMEK13, SEMİZLİK13, ŞEBEKLER13, BİLİMSEL12, BESLEMEK12, ERMİŞLİK12, ERSİZLİK12, ERİŞİLME12, EŞLEKSEL12, EŞLEMELİ12, ELLEŞMEK12, İŞLEMELİ12, İRİLEŞME12, İKİLEŞME12, KELLEŞME12, MELEZLİK12, BİRLEMEK11, BELİRMEK11, BELLEMEK11, BELERMEK11, ELBİSELİ11, İŞLERLİK11, REZİLLİK11, ESMERLİK10, RESMİLİK10, RESİMLİK10, SERİLMEK10, SEMERELİ10, SELİMLİK10, SEKİLEME10, EKLEMELİ9, İLERLEME9, İLİKLEME9

EKLEMELİ

[sıfat]

  • Bitişken

İLERLEME

[isim]

  • İlerlemek işi

    Doğru yolda, seçtiğim bir yolda ilerlemem gerekir. - Nazım Hikmet

Birleşik Kelimeler: kademe ilerlemesi

İLİKLEME

[isim]

  • İliklemek işi

ESMERLİK

[isim]

  • Esmer olma durumu

    Su hep akıyor, toprak her an biraz daha koyulaşarak esmerliğini buluyordu. - Tarık Buğra

RESMÎLİK

[isim]

  • Resmî olma durumu, resmiyet, formellik

RESİMLİK

[isim]

  • Resim takmaya yarayan çerçeve

    Nevin salonda asabi dolaşıyor, bazı küçük vazoların, resimliklerin, heykellerin yerlerini değiştiriyor. - Peyami Safa

  • Albüm

SERİLMEK

[-e]

  • Serme işi yapılmak

    Sanki sedirlerine Bursa ipeklileri serilen bizim odalarımız değildi. - Orhan Seyfi Orhon

  • Bir yere uzanıp yatmak

    Yorgun ve bitkin, korkudan tir tir titrer bir hâlde salın üstüne serildik. - Nazım Hikmet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • serilip serpilmek
  • serilip yatmak

SEMERELİ

[sıfat]

  • Verimli

    Teklif ettiği çare ise şiddetli ve semereli bir tedbir olmaktan çok uzaktı. - Necip Fazıl Kısakürek

SELİMLİK

[isim]

  • Selim olma durumu

Birleşik Kelimeler: aklıselimlik

SEKİLEME

[isim]

  • Sekilemek işi, teraslama

BİRLEMEK

[-i]

  • Bir etmek, tek duruma getirmek

[din bilgisi]

  • Tanrı'nın birliğini dile getirmek

BELİRMEK

[nesnesiz]

  • Önce belli veya görünür olmayan bir şey ortaya çıkmak, tezahür etmek

    Yarı yola yaklaştığında, köprünün karşı ucunda, ona doğru gelen bir karaltı belirdi. - Ayşe Kulin

  • Bir düşünce veya durum kesin bir biçim almak, tebellür etmek

    Kafasında günden güne çeşitli düşünceler, çeşitli kaygılar beliriyordu. - Orhan Hançerlioğlu

  • İyice görünür ve anlaşılır bir durum almak, tebarüz etmek

    İki kaşının arasında, yaşından ziyade asabiyetini ele veren birkaç çizgi belirdi. - Elif Şafak

BELLEMEK

[nesnesiz]

  • Öğrenip akılda tutmak

    Sözümü dinleyiniz, dediklerimi belleyiniz! - Necip Fazıl Kısakürek

  • Öğrenmek

    Ben yüzme belleyemem mi? - Orhan Kemal

  • Sanmak

    Yumuşak, sabırlı, şefkatli bir insan bellemişsin. - Haldun Taner

[-i]

  • Bel denilen araçla toprağı işlemek, aktarmak

BELERMEK

[nesnesiz]

[halk ağzında]

  • Göz, akı iyice belirecek bir biçimde açılmak

ELBİSELİ

[sıfat]

  • Giysili

    Bu anda narçiçeği elbiseli kadın belirir. - Ahmet Muhip Dranas