BELİRGİNLEŞMEK Harflerini İçeren 10 Harfli Kelimeler

BELİRGİNLEŞMEK harflerini içeren 10 harfli 21 kelime bulunuyor. 10 harfli BELİRGİNLEŞMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BİLGELEŞME20, BENGİLEŞME20, ERGİNLEŞME18, GENİŞLEMEK18, BİLGİLENME17, BELGİLEMEK17, BİRLEŞİLME16, BELİRLEŞME16, BELİRLENİŞ15, ERGİNLEMEK15, GİRENLEMEK15, İLGİLENMEK15, ERİNLEŞMEK14, İŞKİLLENME14, ŞEKİLLENME14, BELİRLENME13, BELİRLENİM13, BELİRLEMEK13, BEKLENİLME13, BELİNLEMEK13, KİBİRLENME13

BELİRLENME

[isim]

  • Belirlenmek işi

    Hatta onların yaşamı bile işe göre belirlenmeye başlar. - Ahmet Ümit

BELİRLENİM

[isim]

  • Belirli duruma gelme işi

[felsefe]

  • Bir kavramın anlamının, içeriğinin, yapısının veya sınırlarının tam olarak belirlenmesi işi, gerektirim, determinasyon

    Bütün bu söylediklerim birtakım belirlenimlere iteliyor beni. - Nermi Uygur

BELİRLEMEK

[-i]

  • Belirli duruma getirmek, belirli kılmak, tayin etmek

    Ama gidemeyenlerden hangisinin başına ne geleceğini tamamen tesadüfler belirledi. - Elif Şafak

[mantık]

  • Yeni bir kavramı, özünü oluşturan ögeleri açıklayarak tanımlamak, sınırlamak
  • Bir kavramı, ayırıcı bir öge ekleyerek sınırlamak, kapsam bakımından daraltmak, genellemek karşıtı

BEKLENİLME

[isim]

  • Beklenilmek işi

    Beklenilmeye alışmamış, özlendiğini görünce hıncını çıkarıyor bizden. - Nazım Hikmet

BELİNLEMEK

[nesnesiz]

[halk ağzında]

  • Birden uyanarak çevresine korku ile şaşkın şaşkın bakmak, irkilmek

KİBİRLENME

[isim]

  • Kibirlenmek işi

ERİNLEŞMEK

[nesnesiz]

  • Ergenleşmek

İŞKİLLENME

[isim]

  • İşkilli duruma gelme, pirelenme

ŞEKİLLENME

[isim]

  • Biçimlenme

BELİRLENİŞ

[isim]

  • Belirlenme işi

ERGİNLEMEK

[-e]

[-i]

  • Birini bir konu üzerinde aydınlatıp onu gerekli temel bilgi ve becerilerle donatarak ergin ve yetişmiş kılmak
  • Bir kişiyi dernek, topluluk vb.ne özel bir törenle almak

GİRENLEMEK

[nesnesiz]

  • Hava bulutlanmak, serinlemek

İLGİLENMEK

[-le]

  • İlgi göstermek, alakalanmak

    Tarlaları gezdim, okuluma gittim, çocukları tanıdım, köylülerle ilgilendim. - Halide Edip Adıvar

  • Birine karşı yakınlık duymak
  • Bir şeye karşı merak duymak

    Devlet adamları da tiyatroyla yakından ilgilenmişlerdir. - Metin And

  • Görev gereği bir sorumluluğu yerine getirmek
  • Bakmak
  • Ağırlamak

[nesnesiz]

  • Bir konu üzerinde çalışmak, uğraşmak

    Okulda ilgilendiği tek ders İngilizceydi. - Necati Cumalı

[nesnesiz]

  • Bir şeyi çekici bulmak

BİRLEŞİLME

[isim]

  • Birleşilmek işi

BELİRLEŞME

[isim]

  • Belirleşmek işi veya durumu