BELGELENEBİLME Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
BELGELENEBİLME harflerini içeren 5 harfli 22 kelime bulunuyor. 5 harfli BELGELENEBİLME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Belgelenebilme ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Belgelenebilme olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
BİLGE11,
ELEME
- Elemek işi, eliminasyon
- Çeyrek sona katılacak sporcu ve takımları ayırmak için düzenlenen seçme yarışı
Birleşik Kelimeler: eleme sınavı, ön eleme
ENLEM
- Yer yuvarlağı üzerinde herhangi bir noktadan geçen paralel ile Ekvator arasındaki yay parçasının açısal değeri, arz derecesi
Birleşik Kelimeler: enlem dairesi
ENEME
- Enemek işi
MİLEL (Kelime Kökeni: Arapça milel)
- Milletler, uluslar
Birleşik Kelimeler: beynelmilel
NEMLİ
-
Nemi olan, az ıslak, rutubetli, kuru karşıtı
Hafif bir rüzgâr dalgası nemli saçlarının arasından geçti. - Peyami Safa
- Yaşlı (göz)
BELLİ
-
Beli olan
Hani sen benim gibi ince belli sarışınları severdin? - Nezihe Araz
Birleşik Kelimeler: karınca belli
-
Bilinmedik bir yanı olmayan, malum
Hâlimiz, vaktimiz sizce belli. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
-
Gizli olmayan, ortada olan, anlaşılan, bedihi, zahir, aşikâr
Bu azade insanlarda her türlü adiliklerden uzak bir efendilik olduğu ne kadar da bellidir. - Asaf Halet Çelebi
-
Belirli, muayyen
Bu oyun çok kısa, belli bir temsil süresi doldurmuyor. - Adalet Ağaoğlu
Ata Sözleri ve Deyimler
- belli etmek
- belli olmak
Birleşik Kelimeler: belli başlı, belli belirsiz
BELEN
- Bel
- Tepe
- Bayır
- Dağ üzerindeki yüksek geçit, dik dağ yolu
- Hatay iline bağlı ilçelerden biri
BENLİ
-
Ben (I) bulunan
Tılsımı çözmek için kadının sırtı benli olmalı imiş. - Sait Faik Abasıyanık
Birleşik Kelimeler: püskürme benli
EBELİ
- Ebesi olan
BİNME
-
Binmek işi
Önünde bel verip binicisinin binmesini kolaylaştırırdı. - Necati Cumalı
BİLME
-
Bilmek işi
Bir cemiyetin ilerlemesi, neyin ehemmiyetli olduğunu bilmeye bağlıdır. - Mehmet Kaplan
- Bir şeyin ne olduğunun bilincine varma
- Bilgi edinmenin gaye ve sonucu
MEBNİ (Kelime Kökeni: Arapça mebnī)
- Yapılmış, kurulmuş, bina olunmuş
- -den dolayı, -den ötürü
ELGİN
- Yabancı, gurbette yaşayan, garip
ENGEL
-
Bir şeyin gerçekleşmesini önleyen sebep, mâni, mahzur, müşkül, pürüz, mânia, handikap, ket
Seçme ve aracılık işlevini yerine getiren dünyanın önünde ise öyle aşılması güç engeller yok gibi. - Adalet Ağaoğlu
- Hemzemin geçitlerde kara yolu güvenliğini sağlamak için kullanılan açılır kapanır düzenek, bariyer
- Herhangi bir yolu kapamak için konulan nesne, bariyer
- Kara yollarının kenarlarına yapılan korkuluk, bariyer
- Engelli koşularda, her yarışçının üzerinden atlaması gereken tahta düzenek, bariyer
Ata Sözleri ve Deyimler
- engel çıkarmak
- engel olmak
- engel tanımamak
Birleşik Kelimeler: engel balığı, engel sınavı, kutup engel, güvenlik engeli
GELEN
- Gelme işini yapan (kimse veya nesne)
- Bir ışık kaynağından çıkıp bir aynanın yüzüne veya saydam bir cismin yüzeyine düşen (ışın)
Ata Sözleri ve Deyimler
- gelen ağam giden paşam
- gelene git denilmez
- gelen gideni aratır (veya gelen gidene rahmet okutur)
Birleşik Kelimeler: gelen geçen, gelen giden, ileri gelen