BEKTAŞİKAVUĞU Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler

BEKTAŞİKAVUĞU harflerini içeren 4 harfli 73 kelime bulunuyor. 4 harfli BEKTAŞİKAVUĞU kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BUĞU15, EĞİŞ14, BAĞA13, İŞVE13, KUĞU13, ŞİVE13, ŞEVK13, ŞAVK13, UĞUT13, VUKU12, VEBA12, EĞİK11, AKVA10, İŞBU10, KAVİ10, KİEV10, ŞUBE10, TAVA10, VAAT10, VAKA10, VAKİ10, İŞBA9, BUUT8, KUŞE8, UŞAK8, ATAŞ7, ATEŞ7, ABUK7, BUKE7, BUAT7, EŞİK7, EŞİT7, EKŞİ7, İŞTE7, İAŞE7, KAŞE7, ŞİKE7, ŞİTA7, ŞAKA7, ŞAKİ7, TUBA7, TABU7, ABAT6, BAKİ6, BATİ6, BİAT6, BETİ6, BETA6, BEKA6, EBAT6, KABA6, KUTU6, KUUT6, KABE6, TABİ6, TABA6, UTKU6, AKUT5, KUKA5, ATAK4, ATİK4, AKAK4, AKİK4, AKİT4, ETİK4, ETKİ4, EKTİ4, İKTA4, KAKA4, KATİ4, KEKA4, TİKE4, TAKA4

ATAK

[sıfat]

  • Düşüncesizce her işe atılan, cüretkâr

    Bütün çocuklar gibi onlar da haşarı, atak ve güreşçi idiler. - Reşat Nuri Güntekin

  • Çevik, hareketli

[halk ağzında]

  • Geveze

[isim]

[tıp]

  • Aniden başlayan hastalık nöbeti

[isim]

  • Atılım
  • Saldırı, saldırış, hücum, hamle, akın

[spor]

  • Gol atmak veya sayı kazanmak amacıyla yapılan akın, ofans

Ata Sözleri ve Deyimler

  • atak yapmak

Birleşik Kelimeler: kontratak, panikatak

ATİK

[sıfat]

  • Çabuk davranan, çevik

Birleşik Kelimeler: atik tetik

[sıfat]

[eskimiş]

  • Eski, eski zamanla ilgili

Birleşik Kelimeler: Ahd-i Atik

AKAK

[isim]

[halk ağzında]

  • Yatak
  • Irmak, dere, çay, küçük akarsu
  • Suyun ivinti yeri
  • Eğimi, inişi fazla olan yer

AKİK (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳīḳ)

[isim]

[jeoloji]

  • Kalseduan kuvarsının bir türü olan, yüzük taşı, mühür vb. yapmakta kullanılan, türlü renklerde, yarı saydam, parlak ve değerli bir taş

ÂKİT (Kelime Kökeni: Arapça ʿāḳid)

[sıfat]

  • Bağıtçı

[isim]

[eskimiş]

[hukuk]

  • Sözleşme
  • Nikâh

Birleşik Kelimeler: akit vaadi, akdetmek, evlilik akdi, hizmet akdi, iş akdi

ETİK (Kelime Kökeni: Fransızca éthique)

[isim]

  • Töre bilimi
  • Çeşitli meslek kolları arasında tarafların uyması veya kaçınması gereken davranışlar bütünü
  • Etik bilimi

[sıfat]

  • Ahlaki, ahlakla ilgili

Birleşik Kelimeler: etik bilimi

ETKİ

[isim]

  • Bir kimse veya nesnenin başka bir kişi veya şey üzerindeki gücü, tesir

    Yaşadıklarını yazmanın böylesine bir etki yapabileceğinden hiç haberim yoktu. - Ayla Kutlu

  • Bir etken veya bir sebebin sonucu, yardım

    Tokadın etkisi kötü oldu.

[mecaz]

  • Bir kimse üzerinde bırakılan izlenim

    Sustu, istediği etkiyi tam olarak yapmak için olmalıydı bu. - Tarık Buğra

Ata Sözleri ve Deyimler

  • etki bırakmak
  • etki etmek
  • etkisini göstermek

Birleşik Kelimeler: bozucu etki, kılcal etki, yan etki

EKTİ

[sıfat]

  • Her yiyeceği canı çeken
  • Asalak
  • Cimri

[isim]

  • Anası ve babası olmayan veya atılmış, bırakılmış çocuk

[halk ağzında]

  • Arsız, yüzsüz, görgüsüz

[halk ağzında]

  • Anası ölüp başka bir koyuna alıştırılan veya elle beslenen (kuzu)

    Ayol ihtiyarsan ne diye kızın arkasından ekti kuzu gibi dolaşıyorsun? - Memduh Şevket Esendal

Birleşik Kelimeler: ekti püktü

İKTA (Kelime Kökeni: Arapça ıḳṭāʿ)

[isim]

[tarih]

  • Bir kişinin mülkiyetinde olmayıp devlete ait olan toprakların vergilerinin veya gelirlerinin asker veya sivil erkâna hizmet ve maaşlarına karşılık verilmesi

KAKA

[isim]

  • Çocuk dilinde dışkı

[sıfat]

  • Çocuk dilinde kötü, çirkin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kaka yapmak

KATİ (Kelime Kökeni: Arapça ḳaṭʿī)

[sıfat]

  • Kesin

    Cem dayattı ve bu rolü asla kabul etmeyeceğini kati bir dille bildirdi. - Necip Fazıl Kısakürek

Birleşik Kelimeler: kati teminat

KEKA

[ünlem]

  • Keyifli bir durum anlatılırken `ne güzel, ne iyi` anlamlarında söylenen bir söz

    Oh! Keka! Efendi efendi, insan gibi yürüyoruz. - Nazım Hikmet

TİKE

[isim]

[halk ağzında]

  • Et, ekmek, peynir vb.nde parça, lokma, dilim

Birleşik Kelimeler: tike kebabı

TAKA

[isim]

[denizcilik]

  • Doğu Karadeniz bölgesine özgü yelkenli bir tür kıyı teknesi

    Taka ile deniz yolculuğunun nasıl geçtiğini anlatmayacağım. - Ercüment Ekrem Talu

[mecaz]

  • Bozuk, zor çalışan veya eski kara taşıtları için kullanılan bir söz

AKUT (Kelime Kökeni: Almanca akut)

[sıfat]

[tıp]

  • İveğen