BEDAVACILIK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

BEDAVACILIK harflerini içeren 6 harfli 21 kelime bulunuyor. 6 harfli BEDAVACILIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

DAVACI18, CIVALI17, BEDAVA16, DAVALI15, VEBALI15, CAVLAK15, BAKICI13, DALICI13, ABLACI12, ADACIK12, DALCIK12, KAVELA12, ACILIK11, ACIKLI11, AKILCI11, ILICAK11, KALICI11, LAKACI10, CAKALI10, ADAKLI9, KILADE9

ADAKLI

[sıfat]

  • Adağı olan, adak adamış olan

[isim]

[halk ağzında]

  • Nişanlı

[isim]

  • Bingöl iline bağlı ilçelerden biri

KILADE (Kelime Kökeni: Arapça ḳilāde)

[isim]

[eskimiş]

  • Gerdanlık, boyna takılan süs eşyası

LAKACI

[isim]

  • Lakçı

CAKALI

[sıfat]

  • Cakası olan, caka ile yapılan, gösterişli

    Formalarımız cakalı değil, sonra ne de olsa baklava börekle büyümediğimiz için ilk bakışta biraz sıskaca duruyoruz ama. - Nazım Hikmet

ACILIK

[isim]

  • Acı olma durumu

    Göğsünde bir sızı, ağzında bir acılık duydu. - Ömer Seyfettin

[mecaz]

  • Dokunaklılık, kederlilik, yaslılık

    Henüz, yüreğimin bir yanı da söylenememiş, dışa atılamamış acılıklarla dolu. - Adalet Ağaoğlu

ACIKLI

[sıfat]

  • Acındıracak, acı verecek nitelikte olan, dokunaklı, üzücü, koygun

    Bu âdet bir fabrika sahibinin acıklı hayat hikâyesiyle birlikte kondulara yayıldı. - Lâtife Tekin

  • Acı görmüş, yaslı, kederli

    Kendimi bu acı ve acıklı kitlenin bir parçası gibi hissediyordum. - Halide Edip Adıvar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • acıklı başta akıl olmaz

Birleşik Kelimeler: acıklı komedi

AKILCI

[sıfat]

[felsefe]

  • Akılcılıktan yana olan, usçu, rasyonalist (kimse)
  • Akılcılıkla ilgili

ILICAK

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Ilıkça

KALICI

[sıfat]

  • Sürekli, geçici karşıtı
  • Her zaman geçerliğini sürdürecek olan
  • Bir süre için belli bir yerde kalan, konuk, gidici karşıtı

Birleşik Kelimeler: kalıcı makyaj, kalıcı ruj

ABLACI

[isim]

[argo]

  • Sevici

ADACIK

[isim]

  • Küçük ada

DALCIK

[isim]

[bitki bilimi]

  • Ana dalın kollarından her biri, küçük dal

KAVELA (Kelime Kökeni: İtalyanca caviglia)

[isim]

[denizcilik]

  • Halatların dikişlerinde kullanılan demir veya ağaç kama

BAKICI

[isim]

  • Bakma işiyle görevlendirilen kimse

    Ustanın anası yatalak oldu, yanına başka bir bakıcı kocakarı tuttum. - Aka Gündüz

  • Genellikle çocuk, yaşlı ve hastalara bakma işiyle görevli kimse
  • Yeme içme, barınma ve eğitim karşılığında bakıcılık görevi yapan kimse
  • Bir şeyi satın almayı düşünmeden yalnızca bakarak ilgilenen kimse

    Anlaşılıyor, alıcı değil, bakıcısın. Alıcı suratı yok sende pek. - Haldun Taner

  • Yabancı ülkede bir aile yanında kalarak eğitimini sürdüren ve aynı zamanda o evin çocuklarına bakan kimse
  • Falcı

    Ondan sonra bakıcı hoca remil atsa nerede olduğumu bulamaz. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

Birleşik Kelimeler: hasta bakıcı, at bakıcısı, çocuk bakıcısı

DALICI

[sıfat]

[hayvan bilimi]

  • Dalma özelliği olan