BECERİKSİZLEŞME Harflerini İçeren 8 Harfli Kelimeler

BECERİKSİZLEŞME harflerini içeren 8 harfli 55 kelime bulunuyor. 8 harfli BECERİKSİZLEŞME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BEZEMECİ17, BEZCİLİK16, EŞSİZLİK15, İŞLEMECİ15, MERKEZCE15, MERKEZCİ15, ŞEKERSİZ15, ŞEKİLSİZ15, BİRLEŞİM14, BİRLEŞME14, BİZLEMEK14, BEZLEMEK14, BEZİLMEK14, BEZELEME14, BEZEMELİ14, BİLİŞMEK14, BİLEŞMEK14, BEŞLEMEK14, BELİRSİZ14, BEKLEŞME14, BECERMEK14, SEBZELİK14, ŞECERELİ14, ZEMBEREK14, CEBİRSEL14, BİRLEŞİK13, ESKRİMCİ13, EKLEMSİZ13, KEMERSİZ13, MERCEKSİ13, RİMELSİZ13, SEZİLMEK13, SEMİZLİK13, ŞEBEKLER13, BESLEMEK12, ERMİŞLİK12, ERSİZLİK12, ERİŞİLME12, EŞELEMEK12, İRİLEŞME12, İKİLEŞME12, MERCEKLİ12, REZELEME12, BİRLEMEK11, BELİRMEK11, BERELEME11, BELERMEK11, EBELEMEK11, ESMERLİK10, KESELEME10, RESMİLİK10, RESİMLİK10, SERİLMEK10, SEMERELİ10, SEKİLEME10

ESMERLİK

[isim]

  • Esmer olma durumu

    Su hep akıyor, toprak her an biraz daha koyulaşarak esmerliğini buluyordu. - Tarık Buğra

KESELEME

[isim]

  • Keselemek işi

RESMÎLİK

[isim]

  • Resmî olma durumu, resmiyet, formellik

RESİMLİK

[isim]

  • Resim takmaya yarayan çerçeve

    Nevin salonda asabi dolaşıyor, bazı küçük vazoların, resimliklerin, heykellerin yerlerini değiştiriyor. - Peyami Safa

  • Albüm

SERİLMEK

[-e]

  • Serme işi yapılmak

    Sanki sedirlerine Bursa ipeklileri serilen bizim odalarımız değildi. - Orhan Seyfi Orhon

  • Bir yere uzanıp yatmak

    Yorgun ve bitkin, korkudan tir tir titrer bir hâlde salın üstüne serildik. - Nazım Hikmet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • serilip serpilmek
  • serilip yatmak

SEMERELİ

[sıfat]

  • Verimli

    Teklif ettiği çare ise şiddetli ve semereli bir tedbir olmaktan çok uzaktı. - Necip Fazıl Kısakürek

SEKİLEME

[isim]

  • Sekilemek işi, teraslama

BİRLEMEK

[-i]

  • Bir etmek, tek duruma getirmek

[din bilgisi]

  • Tanrı'nın birliğini dile getirmek

BELİRMEK

[nesnesiz]

  • Önce belli veya görünür olmayan bir şey ortaya çıkmak, tezahür etmek

    Yarı yola yaklaştığında, köprünün karşı ucunda, ona doğru gelen bir karaltı belirdi. - Ayşe Kulin

  • Bir düşünce veya durum kesin bir biçim almak, tebellür etmek

    Kafasında günden güne çeşitli düşünceler, çeşitli kaygılar beliriyordu. - Orhan Hançerlioğlu

  • İyice görünür ve anlaşılır bir durum almak, tebarüz etmek

    İki kaşının arasında, yaşından ziyade asabiyetini ele veren birkaç çizgi belirdi. - Elif Şafak

BERELEME

[isim]

  • Berelemek işi

BELERMEK

[nesnesiz]

[halk ağzında]

  • Göz, akı iyice belirecek bir biçimde açılmak

EBELEMEK

[-i]

  • Oyunda ebe yapmak

BESLEMEK

[-i]

  • Yiyecek ve içeceğini sağlamak

    Okulun artıklarıyla otuz kişiden fazla insan besliyorduk. - Halide Edip Adıvar

  • Yedirmek

    Pembe ekmekler kızartacak, üstlerine tereyağı, reçel, havyar sürecek, onu eliyle besleyecekti. - Halide Edip Adıvar

  • Semirtmek
  • Eklemek, katmak, çoğaltmak

    Ateş zayıfladıkça besliyor, ateşe gömdükleri mısırlar piştikçe misafirin eline tutuşturuyorlardı. - Necati Cumalı

  • Bir şeyi korumak veya sağlamca durmasını sağlamak için çevresini veya altını desteklemek, doldurmak, pekiştirmek

    Bacaklarımızın altını iki sabun çuvalı ve atların yem torbalarıyla besleyerek sırtüstü yattık. - Reşat Nuri Güntekin

  • Yetiştirmek

    Herkes kanarya, kedi, köpek beslemez ya! - Haldun Taner

[mecaz]

  • Bir duyguyu gönülde yaşatmak

    Uzun müddetten beri şiddetle beslediği bir histi. - Yahya Kemal Beyatlı

[mecaz]

  • Maddi yardım yapmak, desteklemek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • besle kargayı, oysun gözünü

ERMİŞLİK

[isim]

  • Ermiş olma durumu, evliyalık, velilik

ERSİZLİK

[isim]

  • Kocasızlık