[nesnesiz]

• Bekletilme ihtimali veya imkânı bulunmak

[nesnesiz]

• Belirlenme ihtimali veya imkânı bulunmak

[nesnesiz]

• Belletilme ihtimali veya imkânı bulunmak

[nesnesiz]

• Beneklenme ihtimali veya imkânı bulunmak

[nesnesiz]

• Belirtilme ihtimali veya imkânı bulunmak

  Gene de her dilde iyice belirtilebilen bazı kuralların olduğunu kim yadsıyabilir? - Nermi Uygur

• Belirtme gücü bulunmak

[nesnesiz]

• Bestelenme ihtimali veya imkânı bulunmak

[nesnesiz]

• Betimlenme ihtimali veya imkânı bulunmak

[isim]

[felsefe]

• Her olayın başka olayların gerekli ve kaçınılmaz bir sonucu olduğunu ileri süren öğreti, gerekircilik, determinizm

  Descartes fizikte, tıpta ve fizyolojide mekanikçi belirlenimciliğin temellerini attı. - Aydın Boysan

[-i]

• Berrak duruma getirmek, durulaştırmak

• Açık, net ve kolay anlaşılır duruma getirmek

  İfadeyi berraklaştırmak.

[-i]

• Belirleme ihtimali veya imkânı bulunmak

• Belirleme becerisi bulunmak

[nesnesiz]

• Benimsenme ihtimali veya imkânı bulunmak

[-e]

[-i]

• Benimsetme ihtimali veya imkânı bulunmak

• Benimsetme gücü bulunmak

[isim]

• Berraklaşabilmek işi

[-i]

• Besteleme ihtimali veya imkânı bulunmak

• Besteleme becerisi bulunmak

[nesnesiz]

• Beterleşme ihtimali veya imkânı bulunmak