BAŞVURULMA Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
BAŞVURULMA harflerini içeren 5 harfli 27 kelime bulunuyor. 5 harfli BAŞVURULMA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Başvurulma ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Başvurulma olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
VURUŞ16,
ALARM (Kelime Kökeni: Fransızca alarme)
- Bir uyarıyı, bir tehlikeyi bildirmek için verilen işaret
- Bu işareti veren düzenek
Ata Sözleri ve Deyimler
- alarma geçmek
MARAL (Kelime Kökeni: Moğolca)
- Dişi geyik
BALAR (Kelime Kökeni: Farsça bālār)
- Pedavra
MARUL (Kelime Kökeni: Rumca)
-
Birleşikgillerden, geniş ve uzun olan yeşil yaprakları taze olarak yenilen bir bitki (Lactuca sativa)
Anası mutfakta bir tabağa marul doğruyor. - Yusuf Atılgan
Birleşik Kelimeler: acı marul, kıvırcık marul, yabani marul, deniz marulu, eşek marulu, yağ marulu
ULAMA
- Ulamak işi
- Ulanan parça, ek, katkı, ilave
- Konuşmada art arda gelen kelimelerden birincisinin sonundaki ünsüzün, ikincisinin başındaki ünlüye ses bakımından bir hece oluşturacak biçimde bağlanarak söylenmesi, bağlama: Ayırt etmek, tertip etmek, art arda gibi
- Ulanmış
AMBAR (Kelime Kökeni: Farsça anbār)
-
Genellikle tahıl saklanan yer
Asker ambarlarında buğday var. - Halide Edip Adıvar
- Yiyecek ve bazı eşyanın saklandığı yer
-
Geminin yük koymaya ayrılmış yeri
Hakaretlerle bağırarak haşlıyor ve onlara ambarda ve güvertedeki yerlerini gösteriyordu. - Yahya Kemal Beyatlı
-
Genellikle tahılın çok üretildiği yer, bölge
Buğday ambarımız Konya.
-
Kum, çakıl vb. yapı malzemesini ölçmekte kullanılan ve her yanı çoğunlukla 75 santimetre olan küp ölçek
Şu dört yüz elli dört kuruş, iki ambar kum. - Halit Fahri Ozansoy
- Eşya taşıma işleri yapan kurum veya ortaklık
Birleşik Kelimeler: ambar memuru, ambarda kurutma, kırkambar, tahıl ambarı
LAMBA (Kelime Kökeni: Rumca)
-
Petrol gibi yanıcı bir madde yakarak veya elektrik akımıyla içindeki teller akkor durumuna geçerek ışık veren alet
Saat kaçtı bilmiyorum, lambalar söndü / Anladım ki davetliler evlere döndü - Enis Behiç Koryürek
- Radyo ve televizyonlarda kullanılan, havası boşaltılmış veya içine düşük basınçlı bir gaz doldurulmuş cam, seramik veya çelikten ampul
- Kapı, pencere kenarlarına açılan, genellikle dik açılı girinti
Ata Sözleri ve Deyimler
- lamba açmak
- lambayı açmak
Birleşik Kelimeler: lamba karpuzu, floresan lamba, alev lambası, elektron lambası, gaz lambası, ışıntı lambası, idare lambası, ikaz lambası, karpit lambası, lüks lambası, neon lambası, petrol lambası, pürmüz lambası, sinyal lambası, sis lambası, spot lambası, stop lambası, tepe lambası, trafik lambası, yağ lambası
ULUMA
-
Ulumak işi
Çılgın gözlerini haddinden fazla açarak uzun uzun bir havlama, bir ulumadır tutturmuş. - Abdülhak Şinasi Hisar
ALMAŞ
- İki veya daha çok şeyin sıra ile değiştirilerek kullanılması veya kendiliğinden değişerek çalışması, keşikleme, münavebe
- Birinin doğru olması ötekinin yanlışlığını gerektiren iki önermenin oluşturduğu sistem
BURMA
-
Burmak işi
Ani bir diş ağrısı gibi, manevi bir sancı ruhumu burmaya başladı. - Hüseyin Cahit Yalçın
- Sarığıburma
- Burularak yapılmış altın bilezik
-
Burulmuş, burularak yapılmış, kıvrılmış
Yoksa ben hiç de aptal, tutsak ruhlu, herhangi maskara herifin burma bıyıklarına hayran olan dişilerden değilim. - Halide Edip Adıvar
- Hadım etme, iğdiş etme
- Musluk
- Eğrilmek için bükülmüş yün
-
Yaşken burularak kurutulan ot
Arabacılık, sararsın burmayı, çalarsın kamçıyı, haylarsın hayvanı geçer gidersin. - Ahmet Rasim
- Kuru incir
Birleşik Kelimeler: sarığıburma
BULMA
-
Bulmak işi
Bu genç kadında kendisini büyüleyen şeyin ne olduğunu bulmaya uğraşıyor. - Attila İlhan
RUMBA (Kelime Kökeni: Fransızca rumba)
- Küba'dan Amerika ve Avrupa'ya yayılan bir dans
-
Bu dansın müziği
Caz, o yıl çok yayılan bir rumbayı çalıyor. - Necati Cumalı
ŞUARA (Kelime Kökeni: Arapça şuʿarā)
- Şairler
Birleşik Kelimeler: kalem şuarası
ŞAMAR
-
Açık elle yüze vurulan tokat, beşkardeş
İzzetinefsime yediğim bu şamardan sersemledim. - Aka Gündüz
Ata Sözleri ve Deyimler
- şamar atmak (veya indirmek)
- şamar patlatmak
Birleşik Kelimeler: şamaroğlanı
ABRAŞ (Kelime Kökeni: Arapça abrāş)
-
Alaca benekli
Abraş at.
- Klorofil azlığından dolayı açık renkte lekeleri olan (bitki yaprağı)
- Çarpık, eğri, düzgün olmayan
- Ters, kaba, görgüsüz (kimse)
- Çilli, çopur yüzlü, gözleri açık renk olan (kimse)
- Atın tüysüz yerlerinde görülen uyuza benzer bir hastalık
- Cildin rengini bozup beyaz benekler ve lekeler yapan hastalık
- Deseni ve atkısı bozuk halı