BAŞVURABİLMEK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

BAŞVURABİLMEK harflerini içeren 7 harfli 29 kelime bulunuyor. 7 harfli BAŞVURABİLMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

KAVUŞMA18, BABAEVİ17, ŞİVEKAR16, KAVURMA15, MAVRUKA15, BULAŞMA14, KUBAŞMA14, AMBERBU13, AKVAREL13, ELMABAŞ13, KARAVEL13, MURABBA13, ŞAMBREL13, BAŞKALE12, KUBBELİ12, URLAŞMA12, ULAŞMAK12, BULAMAK11, KUMBARA11, KUBARMA11, KAMBURA11, MUKABİL11, MAREŞAL11, AŞİKARE10, AKAMBER10, AMABİLE10, MAKABİL10, KALİBRE9, AMERİKA8

AMERİKA

[isim]

  • Dünya üzerinde yer alan bir kıta

Birleşik Kelimeler: Amerika tavşanı, Güney Amerika

KALİBRE (Kelime Kökeni: Fransızca calibre)

[isim]

  • Mermilerde, ateşli silahlarda çap

[mecaz]

  • Kişinin çapı

AŞİKÂRE (Kelime Kökeni: Farsça āşikāre)

[zarf]

  • Açıkça, belli ederek, saklamadan

    Kötülüğün aşikâre yapıldığını hiç gördün mü Ali ağa? - Sait Faik Abasıyanık

AKAMBER (Kelime Kökeni: Türkçe ak + Arapça ʿanber)

[isim]

  • Özellikle amber balığının bağırsaklarından çıkarılan, kül renginde, yapışkan, bükülgen ve misk gibi kokusu olan bir taş
  • Sıcak ülkelerde yetişen bir ağaçtan elde edilen katı, güzel kokulu reçine

AMABİLE (Kelime Kökeni: İtalyanca amabile)

[zarf]

[müzik]

  • Sevimli ve cana yakın bir biçimde (çalınmak)

MAKABİL (Kelime Kökeni: Arapça māḳabl)

[isim]

[eskimiş]

  • Bir şeyin öncesi, geçmişi

Birleşik Kelimeler: makabline şamil

BULAMAK

[-e]

[-i]

  • Bir nesnenin her yanını bir şeye değdirerek üstünü onunla kaplamak, bir nesneyi başka bir maddeye batırmak

    Balığı una bulamak.

KUMBARA (Kelime Kökeni: Farsça ḫumbere)

[isim]

  • Para biriktirmek için kullanılan, bozuk veya kâğıt para atılan deliği olan, metal, toprak, plastikten yapılmış küçük kap

[tarih]

  • Humbara

Birleşik Kelimeler: kumbarahane

KUBARMA

[isim]

  • Kubarmak işi

KAMBURA

[isim]

  • Kitapların ciltlenmesiyle sırt bölümünde oluşan yuvarlaklık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kambura vermek

Birleşik Kelimeler: kambura makinesi

MUKABİL (Kelime Kökeni: Arapça muḳābil)

[sıfat]

  • Bir şeye karşılık olarak yapılan, bir şeyin karşılığı olan

    Düşmanlarla beraber Anadolu'da mukabil teşkilat yapmak üzere yetmiş beş kişi kadar göndermiş. - Atatürk

  • Bir şeyin karşısında bulunan
  • Karşılıklı

    Hatta bir halıdaki mukabil iki şekilden bile biri diğerine tamamıyla müşabih değildir. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu

[zarf]

  • Karşılık olarak

    Bir iki iyi habere mukabil her gün nice kaza ve bela haberleri verir. - Abdülhak Şinasi Hisar

[zarf]

  • Rağmen

    Oraya altın parlaklığı veren guruplara mukabil buradan her sabah pırıl pırıl bir güneş doğduğunu da ben çok defalar gördüm. - Asaf Halet Çelebi

MAREŞAL (Kelime Kökeni: Fransızca maréchal)

[isim]

[askerlik]

  • En yüksek askerî rütbe

    Mareşal Fevzi Çakmak.

  • Bu rütbede bulunan general, müşir

Birleşik Kelimeler: feldmareşal

BAŞKALE

[isim]

  • Van iline bağlı ilçelerden biri

KUBBELİ

[sıfat]

  • Kubbesi olan
  • Kubbe biçiminde olan

Birleşik Kelimeler: kubbeli delik

URLAŞMA

[isim]

  • Urlaşmak durumu