BAŞVURABİLMEK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler
BAŞVURABİLMEK harflerini içeren 6 harfli 70 kelime bulunuyor. 6 harfli BAŞVURABİLMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
KUŞEVİ16,
KARELİ
-
Karelere bölünmüş, üstünde kareleri olan, damalı, satrançlı
Dokuz kat elbiseniz arasında, iri siyah kareli elbisenizi bulamamışlar. - Necip Fazıl Kısakürek
AMİRAL (Kelime Kökeni: Fransızca amiral)
-
Rütbesi general ile aynı olan deniz subayı
Amiralin sözlerine inanmak lazım, boş konuşmaz. - Feridun Fazıl Tülbentçi
Birleşik Kelimeler: büyük amiral, koramiral, oramiral, tuğamiral, tümamiral, visamiral
KARAİM (Kelime Kökeni: İbranice)
- Çoğu Türk soyundan olan ve genellikle Polonya ve Litvanya topraklarında oturan bir Musevi topluluğu, Karay
KAMERA (Kelime Kökeni: Fransızca caméra)
- Görüntülerin filme alınmasını sağlayan alet, alıcı
- Kameraman
- Bir çekime başlanırken, yönetmenin alıcıyı çalıştırmaları için verdiği buyruk
Birleşik Kelimeler: kamera şakası, termal kamera
KAMERÎ (Kelime Kökeni: Arapça ḳamerī)
- Ayla ilgili
Birleşik Kelimeler: kamerî ay, kamerî takvim, kamerî yıl
MAAİLE (Kelime Kökeni: Arapça maʿaʿāʾile)
-
Ailece, ev halkıyla birlikte
Bizim evin bacası çekmiyor. Bütün kış, maaile kömür vuruyor bizi bu yüzden. - Nazım Hikmet
MALKAR
- Kuzey Kafkasya'da Kabardey-Balkar Cumhuriyeti'nde yaşayan, Türk soyundan bir halk ve bu halktan olan kimse, Balkar
MAKALE (Kelime Kökeni: Arapça maḳāle)
- Bilim, fen konularıyla siyasal, ekonomik ve toplumsal konuları açıklayıcı veya yorumlayıcı niteliği olan gazete veya dergi yazısı
Birleşik Kelimeler: başmakale
REKLAM (Kelime Kökeni: Fransızca réclame)
-
Bir şeyi halka tanıtmak, beğendirmek ve böylelikle sürümünü sağlamak için denenen her türlü yol
Şehirde canlı reklam dolaştırmak hiçbirimizin aklına gelmemişti. - Reşat Nuri Güntekin
- Bu amaç için kullanılan yazı, resim, film vb
Ata Sözleri ve Deyimler
- reklam etmek
- reklam yapmak
Birleşik Kelimeler: reklam ajansı, reklam filmi, reklam kuşağı, reklam levhası, bilinçaltı reklam, gizli reklam, sanal reklam, tanıtıcı reklam
BAKİRE (Kelime Kökeni: Arapça bākire)
-
Cinsel ilişkide bulunmamış (dişi), kızoğlan, kızoğlankız, erden
Bu mahallede bakire kızları bakkal dükkânına bile yollamıyorlar. - Peyami Safa
BALKAR
- Malkar
EKÂBİR (Kelime Kökeni: Arapça ekābir)
-
Büyükler, devlet büyükleri, ileri gelenler
Kaymakam beyin hemen arkasında kalan ekâbiri umursamadan sıtma doktoru da kalkmıştı. - Tarık Buğra
-
Kendini beğenmiş kimse
Senin gibi ekâbir bir adam bu tür haberlerin peşinde koşturmaz. - Ahmet Ümit
KURAMA
- Türkistan'da yaşayan bir topluluk ve bu topluluktan olan kimse
KUMRAL
- Koyu sarı veya açık kestane rengi
-
Teni ve saçları sarıya çalan açık buğday rengi olan(kimse)
Ekrandaki Loretta, ince yapılı, uzun bacaklı, kumral, yeşil gözlüydü. - Elif Şafak
KABARE (Kelime Kökeni: Fransızca cabaret)
- Çeşitli gösterilerin yapıldığı eğlence yeri
- Meyhane
Birleşik Kelimeler: kabare tiyatrosu