BAŞVEKİLLİK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
BAŞVEKİLLİK harflerini içeren 5 harfli 41 kelime bulunuyor. 5 harfli BAŞVEKİLLİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
AŞEVİ14,
ALKİL (Kelime Kökeni: Fransızca alkyle)
- Alkol kökü
EKİLİ
-
Ekilmiş olan, mezru
Ekili tarla.
ELLİK
- Eldiven
- Ekin biçerken sol elin parmaklarına geçirilen, eldiven biçiminde, tahtadan yapılan bir araç
- Yelken dikenlerin kullandığı, madenî yüksüğü olan meşin eldiven
İLKEL
-
İlk durumunda kalmış olan, gelişmesinin başında bulunan, iptidai, primitif
Tiyatro yönetimi ve sahne düzeni her bakımdan ilkel, çağın koşullarına uygun olarak bozuktu. - Metin And
- Sanatta yalın bir nitelik gösteren, yapmacıksız olan, primitif
-
Basit, karmaşık olmayan
Gayet ilkel bir dokuma tezgâhında harıl harıl çalışan iki işçi gördüm. - Fikret Otyam
- Özellikle XIV-XV. yüzyıllarda İtalyan ressamlarına, Orta Çağ sonlarında Avrupa ressamlarına verilen ad
- Eğitimsiz, kültürsüz, görgüsüz
- Zaman bakımından en eski olan, iptidai, primitif
Ata Sözleri ve Deyimler
- ilkel kalmak
Birleşik Kelimeler: ilkel memeliler, ilkel toplum
KİKLA
- Lapinagillerden, güzel renkli, 50 santimetre uzunluğunda bir balık (Labrus berggylta)
KİLLİ
-
İçinde kil bulunan
Killi kütle. Killi şist.
KELİK
- Eski ayakkabı
KELLİ
-
`Sonra` edatı gibi, çıkma durumundaki sözlerin ardı sıra geldiğinde birbirine bağladığı iki yargıdan birincisini zorlayıcı bir sebep olarak gösteren bir söz
Sen meram ettikten kelli, tekeden süt çıkarırım, ağam! diyordu. - Halikarnas Balıkçısı
BİLEK
-
Elle kolun, ayakla bacağın birleştiği bölüm
Kadın, ağır takılarla yüklü sol bileğini yeşil abajurun altına doğru uzatmış. - Adalet Ağaoğlu
- Güç, kuvvet
Ata Sözleri ve Deyimler
- bileğinde altın bileziği olmak
- bileğine güvenmek
- bileğinin hakkıyla (veya gücüyle veya kuvvetiyle veya zoruyla)
- bilek gibi
Birleşik Kelimeler: bilek damarı, bilek güreşi, bilek saati, demir bilek, tek bilek, ayak bileği, tunç bilekli
BELLİ
-
Beli olan
Hani sen benim gibi ince belli sarışınları severdin? - Nezihe Araz
Birleşik Kelimeler: karınca belli
-
Bilinmedik bir yanı olmayan, malum
Hâlimiz, vaktimiz sizce belli. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
-
Gizli olmayan, ortada olan, anlaşılan, bedihi, zahir, aşikâr
Bu azade insanlarda her türlü adiliklerden uzak bir efendilik olduğu ne kadar da bellidir. - Asaf Halet Çelebi
-
Belirli, muayyen
Bu oyun çok kısa, belli bir temsil süresi doldurmuyor. - Adalet Ağaoğlu
Ata Sözleri ve Deyimler
- belli etmek
- belli olmak
Birleşik Kelimeler: belli başlı, belli belirsiz
BELKİ (Kelime Kökeni: Arapça bel + Farsça ki)
-
Olabilir ki, muhtemel olarak
İşte en basit bir sebep. Belki sadeliğinden tuhaf geliyor insana. - Necip Fazıl Kısakürek
-
Olsa olsa, ya ... ya ..., ihtimal
Belki bir sabah vakti, belki bir gece yarısı / Artık nefes almayı bırakıp gideceğiz - Ziya Osman Saba
Ata Sözleri ve Deyimler
- belki de
BELİK
- Saç örgüsü
İKBAL (Kelime Kökeni: Arapça iḳbāl)
-
Baht açıklığı veya yüksek bir makama, duruma erişmiş olma durumu
Aşk ile ikbal ile bahtiyar oldum diye / Hangi gafil sevinir, hangi şair yükselir? - Enis Behiç Koryürek
- Odalık
-
İstek, arzu
Çaya ikbal yok mu?
Ata Sözleri ve Deyimler
- ikbali sönmek
Birleşik Kelimeler: ikbal düşkünü, izzetüikbal
KABİL (Kelime Kökeni: Arapça ḳābil)
-
Olabilir
Ben onu bir göreyim, dedi, kabil mi? - Peyami Safa
Ata Sözleri ve Deyimler
- kabil değil
- Türlü, gibi, benzer
- Tür, cins
Birleşik Kelimeler: bu kabîl
KALBÎ (Kelime Kökeni: Arapça ḳalbī)
- İçten, yürekten, gönülden (gelen)