BAŞMAKÇILIK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

BAŞMAKÇILIK harflerini içeren 7 harfli 49 kelime bulunuyor. 7 harfli BAŞMAKÇILIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BAŞAKÇI16, ÇIKIŞMA16, ÇALIŞIM16, AŞÇILIK15, ALKIŞÇI15, BAKIŞIM15, BIKIŞMA15, ÇALIŞMA15, ÇAKILIŞ15, ÇAKIŞIK15, ÇAKIŞMA15, KAÇIŞMA15, KAŞIKÇI15, BAKIŞMA14, BALIKÇI14, BIÇAKLI14, BAŞAKLI13, ÇIKMALI13, ÇIKILMA13, IŞILAMA13, KAMÇILI13, KAMIŞLI13, KABAKÇI13, AŞIKLIK12, AŞILMAK12, AKIŞMAK12, AÇIKLIK12, AÇILMAK12, AÇMALIK12, ALMAŞIK12, ALIŞMAK12, BAKIMLI12, BIKILMA12, BILKIMA12, ÇAKILMA12, KIŞLAMA12, KAÇILMA12, KAKIŞMA12, KAŞIMAK12, MAŞALIK12, ŞAKIMAK12, AKKIŞLA11, BALKIMA11, BAKILMA11, AKBALIK10, KABALIK10, IKLAMAK9, KAKILMA9, KAKMALI9

IKLAMAK

[nesnesiz]

[halk ağzında]

  • Yük altında güçlükle solumak
  • Ağlarken bunalır ve soluğu kesilir gibi iç çekmek

Birleşik Kelimeler: ıklaya sıklaya

KAKILMA

[isim]

  • Kakılmak işi

KAKMALI

[sıfat]

  • Üzerinde kakma işi bulunan

    Kabzası altın kakmalı palası elinden düşmüştü. - Feridun Fazıl Tülbentçi

AKBALIK

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Sazangillerden, eti kılçıklı, yumurtası ile tarama yapılan bir balık (Leuciscus)
  • Akya balığı

KABALIK

[isim]

  • Kaba olma durumu
  • Kaba davranış, nezaketsizlik, huşunet

    Bu kabalığımı şimdiki vaziyetime bağışlayınız. - Peyami Safa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kabalık etmek

AKKIŞLA

[isim]

  • Kayseri iline bağlı ilçelerden biri

BALKIMA

[isim]

  • Balkımak işi

BAKILMA

[isim]

  • Bakılmak işi

    Bayram nasılsa koymuştu oğlunu bir başka kadının evine, bakılması için. - Ayşe Kulin

ÂŞIKLIK

[isim]

  • Âşık olanın durumu

AŞILMAK

[nesnesiz]

  • Aşma işine konu olmak

AKIŞMAK

[nesnesiz]

  • Karşılıklı akmak

[mecaz]

  • Her yönden gelip gitmek

    Sessiz, hayatın durgun akıştığı bir arka sokak. - Selim İleri

AÇIKLIK

[isim]

  • Açık olma durumu, aleniyet
  • Uzaklık, mesafe

    O köprünün açıklığı da hemen hemen aynı açıklıkta bizim köprüyle. - Ayşe Kulin

  • Bitki örtüsü olmayan, çıplak yer
  • Boş ve geniş yer, meydanlık
  • Gerçeği olduğu gibi yansıtma durumu

    Demokrasi bir açıklık rejimidir.

[edebiyat]

  • Bir söz veya yazıda maksadın açık olması özelliği, duruluk, vuzuh

    Onlar bu faaliyetleriyle övünedursunlar konuşup yazmada açıklık erdemi yeter de artar bile gerçek aydınlara. - Nermi Uygur

[fizik]

  • Dürbün, fotoğraf makinesi vb. optik araçlarda ağız çapı, ışığın girebildiği delik

Ata Sözleri ve Deyimler

  • açıklığa kavuşmak
  • açıklık getirmek
  • açıklık kazanmak

Birleşik Kelimeler: açıklıkölçer, açıklık politikası, ağzı açıklık, alnı açıklık, bahtı açıklık, başı açıklık, dik açıklık, gözü açıklık, sağ açıklık, uğuru açıklık, göz açıklığı, zihin açıklığı

AÇILMAK

[nesnesiz]

  • Açma işine konu olmak

    Kasabada bir çırçır fabrikası açılmış. - Ahmet Ümit

  • Renk koyuluğunu yitirmek

    Perdenin rengi açıldı.

  • Kendine gelmek, biraz iyileşmek, ferahlamak

    Ateşi düşünce hasta açıldı.

  • Sıkılması, çekinmesi, tutukluğu kalmamak
  • Kuruluşlar ilk kez veya yeniden işe başlamak
  • İşini gereğinden veya yapabileceğinden geniş tutmak
  • Genişlemek, bollaşmak

    Ayakkabısı açıldı.

  • Delinmek, yırtılmak

    Pantolonun dizleri açıldı.

  • Sis, karanlık, duman vb. dağılmak, yoğunluğunu yitirmek

    Belki hava açılıyor. - Refik Halit Karay

  • Gereken güce ulaşmak

    Araç uzun yolda açıldı, hızı arttı.

[-den]

  • Kıyıdan uzaklaşmak

    Ben yüzerken biraz fazla açıldım, kendimi Vardar'ın kuvvetli bir akıntısına kaptırdım. - Yahya Kemal Beyatlı

  • Kapı, yol vb. geçit vermek

    Yol açılmış, biriken vasıtalar sel hâlinde akmaya başlamıştı. - Haldun Taner

[-e]

[mecaz]

  • Sırrını, üzüntüsünü, sorunlarını birine söylemek

    Hiç kimseye açılmayarak yaşadığım bu altı ay beni bitirdi. - Peyami Safa

[mecaz]

  • Herhangi bir konuyla veya sorunla ilgili olarak düşünce ve uygulamalarda yeni koşulların gerektirdiği değişiklikleri veya yenilikleri yapmak

[mecaz]

  • Yeni bir bakış açısı getirmek

[mecaz]

  • Ayrıntıya girmek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • açılan solar, ağlayan güler
  • açılıp saçılmak

AÇMALIK

[isim]

  • Kiri çıkarmak veya eşyayı iyice temizlemek için kullanılan her türlü madde

ALMAŞIK

[sıfat]

  • İki veya daha çok şeyin sıralanmasında karşılıklı değil, aralıklı olarak sağda ve solda yerleşmiş olan
  • Almaşlı olarak işleyen, mütenavip, alternatif

Birleşik Kelimeler: almaşık yapraklar