BAŞLAYIVERMEK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

BAŞLAYIVERMEK harflerini içeren 7 harfli 60 kelime bulunuyor. 7 harfli BAŞLAYIVERMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

AVLAYIŞ19, ŞAVKIMA18, BAVLIMA17, AYVALIK16, KIVRAMA15, KAVALYE15, VIRLAMA15, VARILMA15, AYRIŞMA14, BARIŞMA14, BAŞARIM14, BAKIŞMA14, VARAKLI14, VAKARLI14, YAKIŞMA14, YARIŞMA14, AKVAREL13, ALAVERE13, BAŞAKLI13, BEŞAMEL13, BAYILMA13, ELEBAŞI13, ELMABAŞ13, KARAVEL13, KABARIŞ13, ŞAMBREL13, YAKARIŞ13, YARAŞIK13, AŞILMAK12, AŞIRMAK12, ALMAŞIK12, ALIŞMAK12, BAŞKALE12, KIŞLAMA12, KARIŞMA12, MAŞALIK12, ŞIRLAMA12, YALABIK12, AYIRMAK11, AYILMAK11, AYRILMA11, AŞERMEK11, BALKIMA11, BAKILMA11, BIRAKMA11, KAŞARLI11, KAYIRMA11, MAREŞAL11, MAYALIK11, YIRLAMA11, YAMALIK11, YAKILMA11, YARILMA11, AKAMBER10, KAMELYA10, KREMALI9, KARILMA9, MARKALI9, MERAKLI9, RAKAMLI9

KREMALI

[sıfat]

  • Kreması olan

    Kremalı pasta.

KARILMA

[isim]

  • Karılmak işi

MARKALI

[sıfat]

  • Markası olan

MERAKLI

[sıfat]

  • Her şeyi anlamak ve bilmek isteyen, araştırıcı, mütecessis

    Başımı kaldırınca Mustafa'nın meraklı gözleriyle karşılaşıyorum. - Ahmet Ümit

  • Bir şeye çok düşkün olan, sürekli onunla uğraşan

    Sedef ve gümüş kakmalı bıçaklara, revolverlere meraklıydı. - Yahya Kemal Beyatlı

  • Kendisini ilgilendirmeyen bir konuda bilgi sahibi olmaya çalışan (kimse)

[halk ağzında]

  • Kaygılı

    O meraklı bir kadındır, patırtı çekemez.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ... meraklısı (olmak)

RAKAMLI

[sıfat]

  • Rakamı olan, içinde rakam bulunan

    Üç rakamlı sayı.

AKAMBER (Kelime Kökeni: Türkçe ak + Arapça ʿanber)

[isim]

  • Özellikle amber balığının bağırsaklarından çıkarılan, kül renginde, yapışkan, bükülgen ve misk gibi kokusu olan bir taş
  • Sıcak ülkelerde yetişen bir ağaçtan elde edilen katı, güzel kokulu reçine

KAMELYA (Kelime Kökeni: Fransızca camélia)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Çaygillerden, büyük, beyaz, pembe veya kırmızı renkte çiçekler açan, dayanıklı yapraklı bir bitki, Japon gülü, Çin gülü (Camellia japonica)

AYIRMAK

[-e]

[-i]

  • Bölmek

    Elmayı dörde ayırmak.

[-e]

[-den]

  • Bir bütünden bir parçayı herhangi bir amaçla bir tarafa koymak, saklamak

    Çocuklara pastadan biraz ayırdım.

  • Bir yeri bir engelle bölmek

[-den]

  • Birbirinden uzaklaştırmak

[-i]

  • Nitelik değişikliğini anlamak, fark etmek

[-e]

[-den]

  • Seçmek

    Günün fıkralarından bu kitaba ayırdıklarım pek azdır. - Falih Rıfkı Atay

[-i]

[-den]

  • İki veya daha çok kimse arasındaki anlaşmayı, uzlaşmayı bozmak

    Karıyı kocasından ayırmak.

[-i]

[-den]

  • Farklı davranmak, fark gözetmek

    Çocuklarımın hepsini aynı derecede severim, onları hiç birbirinden ayırır mıyım?

  • Bir şey veya yeri, bir şey veya kimse için kullanmayı belirlemek, tahsis etmek

    Odayı çocuklara ayırmak.

AYILMAK

[nesnesiz]

  • Sarhoşluk, baygınlık vb. bir durumdan kurtulmak, kendine gelmek

[mecaz]

  • Aklı başına gelip gerçeği görmek

    Ayıldı ve Avrupa haşmetinin tesirini silkeledi üzerinden. - Necip Fazıl Kısakürek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ayılıp bayılmak

AYRILMA

[isim]

  • Ayrılmak işi

[fizik]

  • Bir biçmeden geçen beyaz ışığın türlü renklerde görünmesi

Birleşik Kelimeler: ayrılma durumu

AŞERMEK

[nesnesiz]

  • Hamilelikte bazı yiyeceklere karşı aşırı düşkünlük göstermek, çok arzulamak veya nefret etmek, tiksinmek

BALKIMA

[isim]

  • Balkımak işi

BAKILMA

[isim]

  • Bakılmak işi

    Bayram nasılsa koymuştu oğlunu bir başka kadının evine, bakılması için. - Ayşe Kulin

BIRAKMA

[isim]

  • Bırakmak işi

KAŞARLI

[sıfat]

  • Kaşarla yapılmış

    Kaşarlı tost.

[mecaz]

  • Hoşa gitmeyen bir harekete veya bir işe alışarak artık ondan üzüntü duymayan

[mecaz]

  • Oyunda açıkgöz, kurnaz olan