BAŞKURTÇA Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
BAŞKURTÇA harflerini içeren 5 harfli 42 kelime bulunuyor. 5 harfli BAŞKURTÇA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
ÇUŞKA12,
AKTAR (Kelime Kökeni: Arapça ʿaṭṭār)
- Baharat veya güzel kokular satan kimse veya dükkân
- İğne, iplik, baharat, zarf, kâğıt, tütün vb. satılan dükkân
KATAR (Kelime Kökeni: Arapça ḳiṭār)
-
Tren
Kendisini getiren metro katarı yoluna devam edip karanlık tünelde kaybolmuştu. - Osman Aysu
-
Taşıt dizisi
Otomobil katarı. Yük katarı.
- Bir arada giden veya uçan hayvan dizisi
Birleşik Kelimeler: sürat katarı, turna katarı, yük katarı
TARAK
-
Saçların, sakalın, hayvan tüylerinin karışıklığını gidermeye veya kadınların saçlarını tutturmaya yarayan dişli araç
Bir ay boyunca, kırlaşan saçlarına tarak sürmedi. - Lâtife Tekin
- Bahçıvanlıkta toprağın taşını ayıklamak için kullanılan, ucu bu biçimde olan araç, tırmık
- Dokuma tezgâhlarında, dişleri arasından arış ipliklerinin geçtiği tarak biçiminde araç
- Bazı kuşların başında bulunan yelpaze biçiminde tepelik
- İnsanda ayağın yüksek olan üst bölümü
- Suda yaşayan hayvanlarda solungaç
- Yassı solungaçlılardan, kabukları yuvarlak, yelpaze biçiminde bir yumuşakça (Pecten)
Ata Sözleri ve Deyimler
- tarak vurmak
Birleşik Kelimeler: tarak dubası, tarak işi, tarak kemiği, tarak otu, tas tarak, ayak tarağı, çobantarağı, deniztarağı, taşçı tarağı
BARAK
- Tüylü, kıllı çuha
- Bir cins tüylü av köpeği
BARKA (Kelime Kökeni: İtalyanca barca)
- Büyük sandal
BATAR
- Zatürre
BATAK
-
Üzerine basıldığında çöken çamurlaşmış toprak
İnsan bu kumda, bir batakta gibi yürür, ayağını güç çeker, her adımda bir günlük yol zahmeti duyar. - Falih Rıfkı Atay
-
Kötü durum, içinden çıkılmaz iş
Bu bataktan kendini kurtarmaya çalıştıkça büsbütün saplandığını dehşetle görüyordu. - Reşat Nuri Güntekin
- Elde bulunan kâğıtlara göre o turda kaç adet el kazanacağı üzerine tahminde bulunup en az, tahmin ettiği kadar el kazanmaya dayalı bir iskambil oyunu
- Hayır gelmez, yarar sağlamaz, batmış
Ata Sözleri ve Deyimler
- batağa saplanmak
Birleşik Kelimeler: batakhane, karabatak
TABAK (Kelime Kökeni: Arapça ṭabaḳ)
-
Yiyecek koymaya yarar, az derin ve yayvan kap
Kadın masaya tabak, kaşık koyuyor. - Aka Gündüz
- Bu kabın alacağı miktarda olan
Ata Sözleri ve Deyimler
- tabak gibi
Birleşik Kelimeler: kayık tabak, balık tabağı, çorba tabağı, iftar tabağı, kahve tabağı, ordövr tabağı, piyata tabağı, servis tabağı
- Sepici
Ata Sözleri ve Deyimler
- tabak sevdiği deriyi taştan taşa (veya yerden yere) çalar
Birleşik Kelimeler: tabakhane
ARKAÇ
- Ağıl
- Dağ sırtlarında davarların yatırıldığı düz, rüzgâr almayan kuytu yer
AKTAŞ
- Lüle taşı
BURAK
- Hz. Muhammed'in Miraç Gecesi'ndeki biniti
BARUT (Kelime Kökeni: Farsça bārūd)
-
Ateşli silahla bir merminin atılmasına veya herhangi bir aracın fırlatılmasına yarayan, patlayıcı madde
Dev boylu fetih askerleri, kollarının sert derilerine iğnelerle yazdırır, barutla ovdurur, dövme yaparlardı. - Yahya Kemal Beyatlı
Ata Sözleri ve Deyimler
- barut gibi
- barut kesilmek (veya olmak)
- barut kokusu gelmek
- barutla oynamak
Birleşik Kelimeler: barut esmeri, barut fıçısı, barut hakkı, baruthane, barut kabağı, barut rengi
BATUR
- Bahadır
ÇARKA
- Osmanlı ordusunda öncü görevi
ÇATAK
-
İki dağ yamacının kesişmesi ile oluşmuş dere yatağı
Karakaçanı, Armutdere çataklarında bu Bozdayı tepelediydi. - Memduh Şevket Esendal
- Yapışık, ikiz (meyve)
- Kavgacı
Birleşik Kelimeler: çatak bayrak
- Van iline bağlı ilçelerden biri