BAŞKALDIRMAK Harflerini İçeren 8 Harfli Kelimeler
BAŞKALDIRMAK harflerini içeren 8 harfli 47 kelime bulunuyor. 8 harfli BAŞKALDIRMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
BARIŞMAK15,
KARLAMAK
-
Kar yağmak
Grip salgınının, göğse bir taş gibi oturan bronşitin bütün sebebi havanın bir türlü karlayamamasında, karın yağmamasındaymış. - Nazım Hikmet
ARILAMAK
- Bir şeyde herhangi bir ayıp veya kusur bulunmadığını bildirmek, tenzih etmek
ARIKLAMA
- Arıklamak işi
IRALAMAK
-
Belirli bir ıra ile belirtmek, karakterize etmek
Düşkünlere yardım Türk'ü ıralayan bir erdemdir.
KIRKLAMA
- Kırklamak işi
KARILMAK
- Karma işi yapılmak, karışmak
- Hayvan çiftleşmek
KARMALIK
-
Karma olma durumu
Meclisin bütün karmalığı bu yuvarlak sofranın etrafında idi. - Falih Rıfkı Atay
MAKARALI
- Makarası olan, makara ile çalışan
Birleşik Kelimeler: makaralı kuş
ARABALIK
-
Garaj
Odasının tam altına tesadüf eden bu arabalığa girince. - Ercüment Ekrem Talu
-
Araba dolduracak miktarda olan
Bir arabalık odun.
DARALMAK
-
Dar duruma gelmek, küçülmek
İleride yolun daraldığını göre göre gaza yüklendi. - Elif Şafak
-
Azalmak
Yıllar geçer, bir gün bakarsınız vakitler daralmış. - Reşat Nuri Güntekin
-
Zayıflamak
Hafızası o kadar daralmış, bir sene evvelini hatırlamıyor gibi. - Sait Faik Abasıyanık
-
Güçleşmek, zorlaşmak
Geçimi daraldı.
-
Sıkışmak
Daralan soluğu ile çıkamayacağı merdivenleri oğlunun da çıkmasını yasaklıyordu. - Necati Cumalı
- Başı dara gelmek, bunalmak
KABARALI
-
Kabara çakılmış olan
Erkekler kabaralı ayakkabılarıyla birer ikişer evlerine döndüler. - Necati Cumalı
KABARMAK
-
Ağırlığı artmadan hacmi büyümek
Ekmek iyi kabardı.
-
Yağışlardan veya kaynamaktan taşmaya yüz tutmak
Çay birdenbire kabararak şosenin rampalarını aşar ve epeyce zararlara sebep olur. - Reşat Nuri Güntekin
-
Niceliği artmak, büyümek
Masraf kabardı.
-
Şişmek, genişlemek
İhtiyarın zayıf damarları kabarmış kıllı elleri dizlerinin üstündeydi. - Peyami Safa
- Hayvanların tüyleri dikilmek
-
Kumaş üzerinde tüyler oluşmak, havlanmak
Bu kumaş çabuk kabardı.
-
Islanıp veya ısınıp yerinden kurtulmak
Masanın kaplaması kabardı.
Dolabın boyası kabardı.
- Deniz dalgalanmak, büyük dalgalar oluşmak
- Bulanmak
-
Öfke, sevgi vb. duygular gittikçe güçlenmek
Bu olayı duyunca delikanlının yüreği öç alma duygusuyla kabarır. - Necati Cumalı
- Kafa tutmak, öfkelenip üstüne yürüyecek gibi davranmak
-
Böbürlenmek, gururlanmak
Kumandan, atını şahlandırarak hurra hurra diye kendisini alkışlayan keyifli halka boyun kırarak kabarıyordu. - Ömer Seyfettin
ARDILMAK
- Birisinin sırtına asılmak
- Sataşmak, çatmak
- Musallat olmak, asılmak, takılmak
ALDIRMAK
-
Alma işini yaptırmak
Söyledim, söyledim, bir urgan aldıramadım. - Necati Cumalı
-
Getirtmek
Ne yaptı yaptı, nişanlısını oraya aldırdı. - Cahit Uçuk
-
Vücuttan herhangi bir parçayı veya organı sağlık sebebiyle çıkarttırmak
Bademcik aldırmak. Çocuk aldırmak.
-
Başkasına kaptırmak
Elimden aldırdım gül yüzlü yâri / Ben bir daha buldum ellere nispet - Emrah
-
Sığdırmak
Bunca eşyayı bu küçücük eve nasıl aldırdınız.
-
Önem vermek, değer vermek
Aldırma sen hemen çalış ki biraz / Çalışan ilerler, yerinde kalmaz - Enis Behiç Koryürek
AKLAŞMAK
- Ak duruma gelmek, ağarmak, beyazlaşmak