BAŞKALDIRMA Harflerini İçeren 8 Harfli Kelimeler

BAŞKALDIRMA harflerini içeren 8 harfli 26 kelime bulunuyor. 8 harfli BAŞKALDIRMA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Başkaldırma ile başlayan 8 harfli kelimeler. İçinde Başkaldırma olan 8 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

BARIŞMAK15, DIRLAŞMA15, DIŞLAMAK15, ADLAŞMAK14, BAŞARMAK14, BAŞLAMAK14, DARLAŞMA14, DALAŞMAK14, DARAŞLIK14, ARILAŞMA13, AŞILAMAK13, BALDIRAK13, KIRLAŞMA13, ŞIRLAMAK13, ARDILMAK12, ALDIRMAK12, DARILMAK12, KALDIRMA12, ŞARLAMAK12, ARABALIK11, DARALMAK11, KABARALI11, ARILAMAK10, ARIKLAMA10, IRALAMAK10, MAKARALI10

ARILAMAK

[-i]

  • Bir şeyde herhangi bir ayıp veya kusur bulunmadığını bildirmek, tenzih etmek

ARIKLAMA

[isim]

  • Arıklamak işi

IRALAMAK

[-i]

  • Belirli bir ıra ile belirtmek, karakterize etmek

    Düşkünlere yardım Türk'ü ıralayan bir erdemdir.

MAKARALI

[sıfat]

  • Makarası olan, makara ile çalışan

Birleşik Kelimeler: makaralı kuş

ARABALIK

[isim]

  • Garaj

    Odasının tam altına tesadüf eden bu arabalığa girince. - Ercüment Ekrem Talu

[sıfat]

  • Araba dolduracak miktarda olan

    Bir arabalık odun.

DARALMAK

[nesnesiz]

  • Dar duruma gelmek, küçülmek

    İleride yolun daraldığını göre göre gaza yüklendi. - Elif Şafak

  • Azalmak

    Yıllar geçer, bir gün bakarsınız vakitler daralmış. - Reşat Nuri Güntekin

  • Zayıflamak

    Hafızası o kadar daralmış, bir sene evvelini hatırlamıyor gibi. - Sait Faik Abasıyanık

[mecaz]

  • Güçleşmek, zorlaşmak

    Geçimi daraldı.

[mecaz]

  • Sıkışmak

    Daralan soluğu ile çıkamayacağı merdivenleri oğlunun da çıkmasını yasaklıyordu. - Necati Cumalı

[mecaz]

  • Başı dara gelmek, bunalmak

KABARALI

[sıfat]

  • Kabara çakılmış olan

    Erkekler kabaralı ayakkabılarıyla birer ikişer evlerine döndüler. - Necati Cumalı

ARDILMAK

[-e]

[halk ağzında]

  • Birisinin sırtına asılmak
  • Sataşmak, çatmak

[mecaz]

  • Musallat olmak, asılmak, takılmak

ALDIRMAK

[nesnesiz]

  • Alma işini yaptırmak

    Söyledim, söyledim, bir urgan aldıramadım. - Necati Cumalı

[-e]

[-i]

  • Getirtmek

    Ne yaptı yaptı, nişanlısını oraya aldırdı. - Cahit Uçuk

  • Vücuttan herhangi bir parçayı veya organı sağlık sebebiyle çıkarttırmak

    Bademcik aldırmak. Çocuk aldırmak.

[-den]

  • Başkasına kaptırmak

    Elimden aldırdım gül yüzlü yâri / Ben bir daha buldum ellere nispet - Emrah

[-e]

[-i]

  • Sığdırmak

    Bunca eşyayı bu küçücük eve nasıl aldırdınız.

[-e]

[mecaz]

  • Önem vermek, değer vermek

    Aldırma sen hemen çalış ki biraz / Çalışan ilerler, yerinde kalmaz - Enis Behiç Koryürek

DARILMAK

[nesnesiz]

  • Hoşa gitmeyen bir tutum, davranış veya söz dolayısıyla gücenip görüşmez olmak, gücenmek, küsmek, ilgiyi kesmek

    Kalenin üzerine top atmadılar bahanesiyle darılmadı mıydı? - Ömer Seyfettin

  • Gücenmek, kırılmak, alınmak, incinmek

    Kendisine uygulanan bu tavırdan ne darılmıştı ne gücenmişti. - Nezihe Araz

  • Azarlamak, paylamak

KALDIRMA

[isim]

  • Kaldırmak işi

    Şimdi yavaş yavaş kendimize geliyoruz ama bir damak kaldırma ameliyesine muhtacız hâlâ. - Necip Fazıl Kısakürek

Birleşik Kelimeler: kaldırma kolcusu

ŞARLAMAK

[nesnesiz]

  • Şarıldamak
  • Bağırıp çağırmak, hakaret etmek

    Haznedar çiftliğinin oraya yaklaşınca ela gözlüm birden şarladı. - Osman Cemal Kaygılı

ARILAŞMA

[isim]

  • Arılaşmak durumu, arılanma, özleşme

    Zaman günümüze yaklaştıkça dilin arılaşmasına özen gösterdim. - Erendiz Atasü

AŞILAMAK

[-e]

[-i]

[tıp]

  • Vücutta bağışıklık yaratmak veya yerleşmiş bir hastalığa karşı koyabilmek için hazırlanmış bir aşıyı vücuda vermek, aşı yapmak

[tıp]

  • Başkasına hastalık geçirmek
  • Elde edilmesi istenilen herhangi bir ağacın bir parçasını anaç üzerine kaynaştırarak üretmek
  • Soğuğa sıcak, sıcağa soğuk su katmak

[mecaz]

  • Birtakım düşünce veya duyguları başkasına benimsetmek, telkin etmek, etkilemek

    Çalışıp çabaladı, sonunda bana da tahlilci bir zihniyet aşıladı. - Halide Edip Adıvar

BALDIRAK

[isim]

[halk ağzında]

  • Don, pantolon vb. giysilerin dizden aşağı olan bölümü
  • Kılıç kayışının aşağı uzanan parçası