BAŞKAFİYE Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
BAŞKAFİYE harflerini içeren 5 harfli 22 kelime bulunuyor. 5 harfli BAŞKAFİYE kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
AFİŞE14,
AKABE (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳabe)
- Tehlikeli, sarp ve zor geçit
ABİYE (Kelime Kökeni: Fransızca habillé)
- Gece kıyafeti
AKBAŞ
- Yazın kutup bölgelerinde yaşayan, kışın ılık kıyılara göçen, kısa ve ince gagalı, siyah bacaklı bir tür yabani kuş, deniz kazı (Bemicla)
BİŞEK
- Yayık dövmede kullanılan araç
BEŞİK
-
Bebekleri yatırmaya ve sallayarak uyutmaya yarayan, tahta veya demirden yapılmış sallanır bir tür küçük karyola
Ayaklarının ucuna basarak beşiğin yanına geldi. - Halide Edip Adıvar
- Ambalajlanacak malın biçimine uygun olarak alta konulan parça veya parçaların tümü
-
Bir şeyin doğup geliştiği yer
Sırbistan'ın beşiği ve kaynağı burasıdır. - Falih Rıfkı Atay
- Yüzüstü yatışta, geriye bükülü ayak bileklerini ellerle kavrayarak karın üzerinde baş ve ayak yönünde sallanma
Ata Sözleri ve Deyimler
- beşiğini sallamak
- beşikten mezara kadar
Birleşik Kelimeler: beşik kertiği, beşik kertme, beşik ölümü, beşikörtüsü, beşik salıncak, altınbeşik, tersbeşik, ecel beşiği
BAŞKA
-
Bilinenden ayrı, değişik, farklı, özge
Başka bir şeyi daha aklıma iyice sokuyordum. - Ayla Kutlu
-
Nitelik yönünden alışılmışın dışında bir üstünlüğü olan
Bütün bunlar beni herkesten başka bir insan yapmıyor. - Halide Edip Adıvar
-
`Ayrıca, üstelik, bir yana` anlamlarında -den başka biçiminde kullanılan bir söz
Birinden yardım istemekten başka çıkar yol yoktu ve ben yardım isteyeceğime ölmeyi yeğlerdim. - Ayla Kutlu
Ata Sözleri ve Deyimler
- başka işi yok mu?
Birleşik Kelimeler: başka başka, başka biri
BAŞAK
-
Arpa, buğday, yulaf vb. ekinlerin tanelerini taşıyan kılçıklı başı
Toprak üstünde ne tütün fidanı ne buğday başağı bırakmışlar. - Abdülhak Şinasi Hisar
- Tarlalarda, bağlarda dökülmüş veya tek tük kalmış olan ürün
Ata Sözleri ve Deyimler
- başak bağlamak (veya tutmak)
- başak toplamak
Birleşik Kelimeler: salkım başak
- Zodyak üzerinde Aslan ile Terazi arasında bulunan takımyıldızın adı
KAYŞA
- Toprak kayması
ŞAİBE (Kelime Kökeni: Arapça şāʾibe)
- Art düşünce
- Hile
-
Eksiklik, kusur, ayıp
Bizim efendinin indinde bundan büyük şaibe olamaz. - Ercüment Ekrem Talu
- Kir, leke
Ata Sözleri ve Deyimler
- şaibe altında kalmak (veya tutulmak)
ŞAYKA (Kelime Kökeni: Macarca sajka)
- Türklerin Karadeniz'deki ırmak kıyılarının korunmasında, Rus Kazakların kıyılara saldırmada kullandıkları altı düz, yayvan gemi
ŞAYİA (Kelime Kökeni: Arapça şāyiʿa)
-
Yayılmış haber, yaygın söylenti, duyultu
Hava arada bir bu hâle bir panik niteliği veren korkunç şayialarla dolup boşalıyordu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Birleşik Kelimeler: hisseişayia
ŞAYAK (Kelime Kökeni: Rumca)
-
Kaba dokunmuş, dayanıklı bir çeşit yün kumaş
Arkasında siyah şayaktan bir sivil elbise vardı. - Reşat Nuri Güntekin
-
Bu kumaştan yapılmış elbise
Beyaz şayaklar giymiş, kuvvetli, güzel, genç bir âşık. - Ömer Seyfettin
AFAKİ (Kelime Kökeni: Arapça āfāḳī)
-
Gereksiz, önemsiz (söz)
Biraz afaki sohbetten sonra oradan kalktık. - Ahmet Rasim
- Bir kaynağa dayanmayan, hayalî
KEYFÎ (Kelime Kökeni: Arapça keyfī)
- İsteğe bağlı olan
-
Gerçeğe, akla, yol ve yönteme uymayan
Yaptığımızın keyfî bir uygulama olduğunun farkında ama bir şey de söyleyemiyor. - Ahmet Ümit
KEYİF (Kelime Kökeni: Arapça keyf)
-
Vücut esenliği, sağlık
Keyfiniz nasıl?
-
Canlılık, tasasızlık, iç rahatlığı
Bu keyif ne kadar sürerdi? Tahminime göre beş on dakikadan fazla sürmezdi. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
- Rahat, huzur, afiyet
-
İstek, heves, zevk
Ağır ağır keyifle başladım kahvemi çekmeye. - Sait Faik Abasıyanık
- Alkollü içki ve başka uyuşturucu maddeler kullanıldığında insanda görülen durum
-
Yolsuz ve kural dışı istek
Niye bir memurun keyfine boyun eğiyorsunuz? - Necati Cumalı
- Esrar
Ata Sözleri ve Deyimler
- keyfi bilmek
- keyfi bozulmak
- keyfi gelmek
- keyfi kaçmak
- keyfinden bayılmak (veya dörtköşe olmak)
- keyfine bakmak
- keyfine diyecek olmamak
- keyfini çıkarmak
- keyfini kaçırmak (veya bozmak)
- keyfinin kâhyası olmamak
- keyfini yapmak
- keyfi oluncaya kadar
- keyif benim, köy Mehmet Ağa'nın
- keyif çatmak
- keyif sormak
- keyif sürmek
- keyif vermek
Birleşik Kelimeler: keyif ehli, keyif hâli, keyfetmek, keyfi sıra, keyfi tıkırında, keyfi yerinde, keyfi yolunda, çakırkeyif, ehlikeyif, ramazan keyfi, sabah keyfi