BAŞHOSTES Harflerini İçeren 3 Harfli Kelimeler

BAŞHOSTES harflerini içeren 3 harfli 29 kelime bulunuyor. 3 harfli BAŞHOSTES kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Başhostes ile başlayan 3 harfli kelimeler. İçinde Başhostes olan 3 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

HOŞ11, ŞAH10, BOŞ9, HAB9, BAŞ8, BEŞ8, HAS8, OHA8, SAH8, ŞEB8, HAT7, BOA6, BOT6, BAS6, OBA6, SOS6, ŞAT6, ŞET6, TAŞ6, ABE5, BAT5, BET5, SES5, TAB5, TOS5, AST4, SET4, TAS4, ATE3

ATE

[sıfat]

[felsefe]

  • Tanrıtanımaz

AST

[isim]

  • Alt
  • Birinin buyruğu altında olan görevli, madun
  • Birine göre alt aşamada olan kimse, madun

[askerlik]

  • Rütbe veya kıdemce küçük olan asker

Birleşik Kelimeler: astsubay

SET (Kelime Kökeni: Arapça sedd)

[isim]

  • Toprağın kaymasını veya suyun akmasını önlemek için yapılan kalın duvar
  • Bulunulan yerden daha yüksekte kalan düzlük

    Köşebaşını dönünce karşımıza merdivenli bir setin üstünde kubbeli bir bina çıktı. - Reşat Nuri Güntekin

  • Seki
  • Ateşli silahlarda namlunun içindeki helisin çıkıntı bölümü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • set çekmek

Birleşik Kelimeler: set üstü ocak

[isim]

[spor]

  • Masa tenisi, voleybol vb. oyunlarda maçın her bir bölümü
  • Takım, grup

    Tencere seti, kitap seti

Birleşik Kelimeler: uyku seti

TAS (Kelime Kökeni: Arapça ṭās)

[isim]

  • Genellikle içine sulu şeyler konulan metal vb.nden yapılmış kap

[sıfat]

  • Bu kabın alacağı miktarda olan

    İki tas pirinç.

  • Başa giyilen metal koruyucu

    Tulumbacılar yangınlarda başlarına kalaylı taslar giyerler. - Salâh Birsel

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tas gibi

Birleşik Kelimeler: tas kebabı, tas tarak, el tası, hamam tası, kafatası, karıntası, sefer tası, su tası, tıraş tası

ABE

[ünlem]

[halk ağzında]

  • Seslenmek ve dikkati çekmek için özellikle Rumeli'de kullanılan bir söz

BAT

[isim]

[halk ağzında]

  • Kurşun boruların ağzını açmakta kullanılan, şimşirden yapılmış, ucu sivri bir takoz türü

BET

[isim]

  • Beniz kelimesi ile birlikte, `yüz rengi` anlamında ikileme oluşturan bir söz
  • Bereket kelimesi ile birlikte `bolluk` anlamında ikileme oluşturan bir söz

    Ucuzluklarına hayret ettiğimiz her çeşit satıcılar, o bet bereket nereye kaybolmuş? - Hüseyin Rahmi Gürpınar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • beti benzi atmak (veya solmak veya uçmak veya kül kesilmek veya kireç kesilmek)
  • beti benzi kalmamak
  • beti bereketi kalmamak (veya kaçmak)

SES

[isim]

  • Kulağın duyabildiği titreşim, seda, ün

    Şafağa doğru otomobil sesi duyuldu. - Falih Rıfkı Atay

[dil bilimi]

  • Akciğerlerden gelen havanın ses yolunda oluşturduğu titreşim

    Mustafa sesimdeki alaycı tınıdan kuşkulandı. - Ahmet Ümit

[mecaz]

  • Duygu ve düşünce

    Gençliğin sesini duyuran başka bir dergide ... - Yusuf Ziya Ortaç

[mecaz]

  • Herhangi bir davranış, tutum karşısında uyanan ruhsal tepki

    Vicdanın sesi. Aklın sesi.

[müzik]

  • Aralarında uyum bulunan titreşimler

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ses çıkarmamak (veya etmemek)
  • ses çıkmamak
  • ses etmek
  • ses getirmek
  • sesi ayyuka çıkmak
  • sesi çıkmamak (veya kesilmek)
  • sesini çıkarmamak
  • sesini kesmek
  • sesini kısmak
  • sesini yükseltmek
  • ses kesilmek
  • ses vermek

Birleşik Kelimeler: ses aleti, ses aygıtı, ses bilgisi, ses bilimi, ses birimi, ses dalgaları, ses değişmesi, ses duvarı, ses düşmesi, ses kakışması, ses kuşağı, ses organları, ses perdesi, ses seda, ses soluk, ses telleri, ses türemesi, ses uyumsuzluğu, ses uyumu, sesyayar, sesyazar, ses yitimi, ses yolu, ses yönetmeni, ses yoğunluğu, alçak ses, çatal ses, çatlak ses, dış ses, iç ses, ince ses, kalın ses, ön ses, pes ses, radyofonik ses, son ses, tiz ses, yanık ses, yüksek ses, çevir sesi, göğüs sesi, kafa sesi, mağara sesi

TAB (Kelime Kökeni: Arapça ṭabʿ)

[isim]

[eskimiş]

  • Mizaç, huy, tabiat, karakter

[isim]

  • Bası

Birleşik Kelimeler: tabetmek

TOS

[isim]

  • Alın veya boynuzla vuruş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tos vurmak

BOA (Kelime Kökeni: Fransızca boa)

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Boa yılanı
  • Kadınların boyunlarına aldıkları yılan biçiminde dar ve uzun kürk, boyun kürkü

Birleşik Kelimeler: boa yılanı

BOT (Kelime Kökeni: İngilizce boat)

[isim]

  • Küçük gemi

    Şu botta bu kadar er var, içlerinde gözüm bir seni tuttu. - Haldun Taner

  • Ağaç, plastik veya kauçuktan yapılmış küçük sandal

Birleşik Kelimeler: borda botu, çıkarma botu, varagele botu

[isim]

  • Uzun konçlu, kapalı ayakkabı

    Botlarımı çıkartırken yatağın altında Mine'nin bez terliklerini görüyorum. - Ahmet Ümit

BAS (Kelime Kökeni: Fransızca basse)

[isim]

[müzik]

  • En kalın erkek sesi
  • Sesi böyle olan sanatçı
  • En kalın sesli orkestra çalgısı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bas tutmak

Birleşik Kelimeler: basbariton, basgitar, basklarnet

OBA

[isim]

  • Göçebelerin konak yeri

    Yarın daha gün ışımadan kovduracağım onları obadan. - Yaşar Kemal

  • Bu yerde konaklayan göçebe halk veya aile

    Dayısı, amcası dâhil, obadan, oymaktan kimse dünür gitmeye gönüllü değildir. - Tarık Buğra

  • Genellikle bölmeli göçebe çadırı

Birleşik Kelimeler: obabaşı

SOS (Kelime Kökeni: Fransızca sauce)

[isim]

  • Bazı yemeklerin üzerine dökülen, domates, baharat vb. şeylerle yapılan karışım