BAŞHEKİMLİK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

BAŞHEKİMLİK harflerini içeren 6 harfli 25 kelime bulunuyor. 6 harfli BAŞHEKİMLİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

HABEŞİ15, BEHİMİ13, BİLMİŞ12, HALEBİ12, BİŞKEK11, BEŞLİK11, HİKEMİ11, HAMİLE11, AHİLİK10, ALŞİMİ10, HAKİKİ10, İLİŞME10, ŞİMALİ10, ŞEMAİL10, BİLMEK9, EKŞİLİ9, KAŞELİ9, ŞİKELİ9, KABİLE8, İKİLEM7, KİMLİK7, KEMLİK7, LİMAKİ7, MİKAİL7, MALİKİ7

İKİLEM

[isim]

[mantık]

  • İki önermesi bulunan ve her iki önermenin vargısı olan tasım, kıyasımukassem, dilemma
  • İnsanı istenmeyen seçeneklerden birini, çoğunlukla iki seçenekten birini izlemeye zorlayan tartışma, sorun veya usa vurma durumu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ikilemde kalmak
  • ikileme düşmek

KİMLİK

[isim]

  • Toplumsal bir varlık olarak insanın nasıl bir kimse olduğunu gösteren belirti, nitelik ve özelliklerin bütünü

    Sanırım uzun zaman kimliğini korumak, güçlü kalabilmek için direndi. - Reha Mağden

  • Kişinin kim olduğunu tanıtan belge, kimlik belgesi, kimlik kartı, tanıtma kartı, hüviyet
  • Herhangi bir nesneyi belirlemeye yarayan özelliklerin bütünü

Birleşik Kelimeler: kimlik belgesi, kimlik kartı, millî kimlik, öğrenci kimliği

KEMLİK

[isim]

  • Kötülük

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kemlik etmek

LİMAKİ (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

  • Ayakkabıcılıkta kullanılan küçük eğe

MİKÂİL (Kelime Kökeni: Arapça mīkāʾīl)

[isim]

[din bilgisi]

  • Tanrı buyruğu ile, insanların rızkını dağıtmakla ve doğa olaylarının gerçekleşmesini sağlamakla görevli melek

MALİKİ (Kelime Kökeni: Arapça mālikī)

[isim]

[din bilgisi]

  • İslamiyette dört Sünni mezhepten biri
  • Bu mezhepten olan kimse

KABİLE (Kelime Kökeni: Arapça ḳabīle)

[isim]

[toplum bilimi]

  • Boy (II)

    Avla geçinen bir kabile, bu gıdaları tesadüfe borçlu olduğuna inanabilir. - Cemil Meriç

BİLMEK

[nesnesiz]

  • Bir şeyi anlamış veya öğrenmiş bulunmak

    Bunu bilmek içimi kederle dolduruyordu. - Adalet Ağaoğlu

[-i]

  • Bir bilim veya sanat dalında yeterli olmak

    Yani kısacası bu mükemmel dilimizi kimse bilmez, okumaz. - Burhan Felek

  • Bir iş yapmaya alışmış olmak, elinden gelmek
  • Tanımak, hatırlamak

    Kadıncığım aç. Ben geldim. Bilemedin mi? - Hüseyin Rahmi Gürpınar

  • Sanmak, varsaymak, farz etmek

    Bir hastanın hastalığına gereken önemi vermesi, doktorun ancak kendini o hasta ile birlikte hasta bilmesi ile sağlanabilir. - Refik Halit Karay

[-i]

  • Sorumlu tutmak

    Ben arkadaşını bilmem, seni bilirim.

  • İnanmak

    Bilirim yaşamaz güneşte / Bilirim yaşamaz yan yana aşkla / Ne haksızlık / Ne korku - Necati Cumalı

[-i]

  • İşine gelmek, uygun bulmak

    Mal almasını bildi de parasını vermeyi mi bilmiyor?

  • -a / -e ekli fiillerle yeterlik bildiren birleşik fiiller oluşturur

    Anlayabilmek. Gidebilmek. Kapayabilmek. Yazabilmek.

[-i]

  • Saymak

    Teşekkürü borç bilirim.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bildiğinden şaşmamak (veya kalmamak)
  • bildiğini okumak
  • bildiğini yapmak
  • bildiğini yedi mahalle bilmez
  • bildim bileli
  • bilemedin (veya bilemediniz)
  • bilir bilmez
  • bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıp
  • bilmem hangi (veya kaç veya kim veya nasıl veya ne)

Birleşik Kelimeler: yolbil, değerbilmez, iyilikbilmez, kadirbilmez

EKŞİLİ

[sıfat]

  • İçinde ekşisi bulunan

Birleşik Kelimeler: ekşili çorba

KAŞELİ

[sıfat]

  • Kaşesi olan

[isim]

  • İşverenin, kendisine başkaca bir yükümlülüğü olmadan çalışma süresine göre ücret verdiği kimse

ŞİKELİ

[sıfat]

  • Danışıklı (spor karşılaşması)

AHİLİK

[isim]

  • Cömertlik

[isim]

  • Kökleri eski Türk törelerine dayanan ve Anadolu'da yüksek bir gelişim gösteren esnaf, zanaatçı, çiftçi vb. bütün çalışma kollarını içine alan ocak

ALŞİMİ (Kelime Kökeni: Fransızca alchimie)

[isim]

[eskimiş]

  • Elementleri altına çevirmek isteyen bir iş alanı, simya

    Alşimi birtakım metallerin bulunmasına yol açtığı için kimyanın gelişmesine katkıda bulunmuştur.

HAKİKİ (Kelime Kökeni: Arapça ḥaḳīḳī)

[sıfat]

  • Gerçek

    Hayatta en hakiki mürşit ilimdir. - Atatürk

  • Niteliği değişmemiş, aslına uygun olan

    Hakiki Türk tütünü.

İLİŞME

[isim]

  • İlişmek işi