BAŞGARDİYAN Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

BAŞGARDİYAN harflerini içeren 5 harfli 43 kelime bulunuyor. 5 harfli BAŞGARDİYAN kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Başgardiyan ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Başgardiyan olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

GAŞİY14, GAYDA13, GABYA13, BADYA11, GAYRİ11, GABİN11, GADİR11, GARBİ11, GİRAY11, RAGBİ11, ABRAŞ10, BRANŞ10, DARAŞ10, İŞYAR10, ŞABAN10, ŞAYİA10, ŞAYAN10, YARAŞ10, ABADİ9, BİDAR9, BARDA9, BAYAN9, DİYAR9, RİNGA9, RİYAD9, YABAN9, YARDA9, AŞARİ8, AŞİNA8, NAŞİR8, ŞİRAN8, ARİYA7, ARABİ7, ARABA7, AYRAN7, ABANİ7, ABANA7, ADANA7, BARAN7, DİNAR7, NADİR7, RANDA7, YARAN7

ARİYA (Kelime Kökeni: İtalyanca aria)

[isim]

[denizcilik]

  • Sancağı, yelkeni veya sereni direkten aşağı alma

ARABİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿarabī)

[isim]

  • Arapça

[sıfat]

  • Araplarla ilgili, Araplara özgü olan

Birleşik Kelimeler: zamkıarabi

ARABA

[isim]

  • Tekerlekli, motorlu veya motorsuz her türlü kara taşıtı

    Sarhoşların araba sürmeleri sakıncalıdır. - Elif Şafak

[sıfat]

  • Bu taşıtın aldığı miktarda olan

    İki araba saman. Bir araba kömür.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • araba devrilince yol gösteren çok olur
  • araba ile tavşan avlanmaz
  • araba kullanmak
  • arabanın ön tekerleği nereden geçerse art tekerleği de oradan geçer
  • arabanın tekerine taş koymak
  • arabasını düze çıkarmak

Birleşik Kelimeler: araba araba, araba falakası, araba mezarlığı, araba vapuru, bir araba, yaylı araba, at arabası, çöp arabası, domuz arabası, el arabası, kağnı arabası, kira arabası, makam arabası, muhacir arabası, ordövr arabası, öküz arabası, polis arabası, servis arabası, şeytanarabası, tanzifat arabası, taş arabası, tatar arabası, tay tay arabası, top arabası, yarış arabası, yük arabası

AYRAN

[isim]

  • Süt veya yoğurt yayıkta çalkalanarak yağı alındıktan sonra kalan sulu bölüm
  • Yoğurdun sulandırılıp çalkalanmasıyla yapılan içecek

    Taşlığa oturup soğuk ayranlar içtik. - Fikret Otyam

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ayranı kabarmak
  • ayranım budur, yarısı sudur
  • ayranı yok içmeye, atla (veya tahtırevanla) gider sıçmaya

Birleşik Kelimeler: ayran ağızlı, ayran budalası, ayran delisi, ayran gönüllü

ABANİ

[isim]

  • Genellikle sarık, bohça, kundak ve yorgan yüzü yapımında kullanılan, zemini beyaz, üzerinde safran renginde nakışlar bulunan ipek kumaş

    Bursa abanisi.

[sıfat]

  • Bu kumaştan yapılmış

    Yalnız sarı cübbeli, abani sarıklı, peykede bağdaş kurmuş bir cüce vardı ki onu tanımadı. - Halide Edip Adıvar

ABANA

[isim]

  • Kastamonu iline bağlı ilçelerden biri

ADANA

[isim]

  • Türkiye'nin Akdeniz Bölgesi'nde yer alan illerinden biri

Birleşik Kelimeler: Adana kebabı

BARAN (Kelime Kökeni: Farsça bārān)

[isim]

[eskimiş]

  • Yağmur

DİNAR (Kelime Kökeni: Arapça dīnār)

[isim]

  • Bahreyn, Cezayir, Irak, Karadağ, Kuveyt, Libya, Sırbistan, Tunus ve Ürdün kullanılan para birimi
  • Eski Yugoslavya'da kullanılan para birimi

[eskimiş]

  • Altın liranın yaklaşık dörtte biri değerinde olan eski bir para

[isim]

  • Afyonkarahisar iline bağlı ilçelerden biri

NADİR (Kelime Kökeni: Arapça nādir)

[sıfat]

  • Seyrek, az bulunur

    Bazı nadir inciler, elmaslar vardır ki onların biri yalnız saltanat tacı olabilir. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu

[zarf]

  • Seyrek

    Üsküp'e o gün nadir görülür bir kar yağmış. - Yahya Kemal Beyatlı

RANDA (Kelime Kökeni: İtalyanca randa)

[isim]

[denizcilik]

  • Gemilerin mizana direğinin gerisindeki yelken

YÂRAN (Kelime Kökeni: Farsça yārān)

[isim]

  • Dostlar

    Durup el bağlayalar yâran saf saf - Baki

[tarih]

  • Bir amaç çevresinde toplanmış veya aynı amacı güttükleri için bir araya gelmiş olanların tümü

    Rusçuk yâranı. Malta yâranı.

AŞARİ (Kelime Kökeni: Arapça aʿşārī)

[isim]

[eskimiş]

[matematik]

  • Ondalık

AŞİNA (Kelime Kökeni: Farsça āşinā)

[sıfat]

  • Bildik, tanıdık

    Sanki herkes uzun yolculuktan yeni dönmüş ve aşinalara kavuşmuştu. - Tarık Buğra

  • Bilinen

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aşina olmak

NAŞİR (Kelime Kökeni: Arapça nāşir)

[isim]

[eskimiş]

  • Yayımcı

[sıfat]

  • Yayan, saçan