BAŞEFENDİLİK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

BAŞEFENDİLİK harflerini içeren 5 harfli 125 kelime bulunuyor. 5 harfli BAŞEFENDİLİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

AFŞİN14, AFİŞE14, FİŞEK14, FİŞLİ14, FİŞKA14, FİNİŞ14, KAŞİF14, KEŞİF14, ŞAFİİ14, ŞEFİK14, DEFNE13, DEFİN13, EFDAL13, FİDAN13, FEDAİ13, İFADE13, AFİLİ11, EFLAK11, ELİFİ11, FİNAL11, FİLAN11, FELEK11, FENİK11, İNFAK11, KENEF11, KEFAL11, KEFEN11, KEFİL11, KEFNE11, LENFA11, NİFAK11, BİŞEK10, BİNİŞ10, BİLİŞ10, BELEŞ10, BEŞLİ10, BEŞİK10, DİŞLİ10, DİŞİL10, DİLİŞ10, DİKİŞ10, DİNİŞ10, DEŞİK10, ŞAİBE10, ŞEBEK10, ABİDE9, BİNDİ9, BADİK9, BENDE9, BELDE9, BEDİK9, BEDİİ9, BEDEN9, BEDEL9, DEBİL9, DİBEK9, EBEDİ9, EDEBİ9, İBDAİ9, NEDBE9, EŞKAL8, EŞKİN8, EŞLEK8, EŞLİK8, İŞKİL8, İŞLEK8, İŞLİK8, İŞKAL8, KLİŞE8, KİNİŞ8, KANİŞ8, KEŞEN8, KEŞAN8, KELEŞ8, NAKŞİ8, ŞİLİN8, ŞELEK8, ŞİNİK8, ŞEKLİ8, ŞEKİL8, ŞEKEL8, ANİDE7, AKİDE7, BİNEK7, BİLEK7, BENEK7, BELKİ7, BELİK7, BELEN7, BELEK7, BENLİ7, DEKAN7, DENEK7, DELİK7, DİLEK7, DİKEN7, DİNLİ7, DİNEK7, DİKEL7, DENLİ7, ELDEN7, EBELİ7, İDEAL7, İKBAL7, KABİL7, KABİN7, KALBİ7, KAİDE7, KEBAN7, KENDİ7, LADİN7, LADİK7, LADEN7, NAKDİ7, ANELE5, ALENİ5, AKLEN5, EKİLİ5, İLKİN5, KİNLİ5, LİKEN5, LAKİN5, NİKEL5, NAKLİ5, NAKİL5

ANELE (Kelime Kökeni: İtalyanca anello)

[isim]

[denizcilik]

  • Gemilerde türlü işlerde kullanılan bir tür demir halka

ALENİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿalenī)

[sıfat]

  • Açık, ortada, meydanda, herkesin içinde yapılan

    Siz bugüne kadar zevcenizin vicdansızca ve aleni hıyanetine, edepsizliğine tahammül ettiniz. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

Birleşik Kelimeler: aleni tadat

AKLEN (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳlen)

[zarf]

[eskimiş]

  • Akıl gereğince, akıl yönünden

EKİLİ

[sıfat]

  • Ekilmiş olan, mezru

    Ekili tarla.

İLKİN

[zarf]

  • Başta, başlangıçta, önce, iptida

    Ortalıkta gergin bir hava esiyordu, ilkin yadırgamadım. - Adalet Ağaoğlu

KİNLİ

[sıfat]

  • Kindar

LİKEN (Kelime Kökeni: Yunanca)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Bir mantarla bir su yosununun ortak yaşamasıyla ortaya çıkan bitkilerin genel adı

[tıp]

  • Kaşındırıcı bir deri hastalığı

Birleşik Kelimeler: liken bilimi

LAKİN (Kelime Kökeni: Arapça lākin)

[bağlaç]

  • Ama

    Halis bir şiir fena okunabilir lakin sahte bir şiir iyi okunamaz. - Yahya Kemal Beyatlı

  • Ancak

NİKEL (Kelime Kökeni: Fransızca nickel)

[isim]

[kimya]

  • Atom numarası 28, atom ağırlığı 58,71, yoğunluğu 8,9 olan, gümüş parlaklığında, demir sertliğinde, kolay işlenebilen ve kolayca tel durumuna getirilebilen bir element (simgesi Ni)

Birleşik Kelimeler: nikel kaplama

NAKLÎ (Kelime Kökeni: Arapça naḳlī)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Taşıma ile ilgili olan
  • Nakle dayanan, anlatılan, söylenen (gerçek)

Birleşik Kelimeler: naklî mazi

NAKİL (Kelime Kökeni: Arapça naḳl)

[isim]

  • Bir yerden alıp başka bir yere iletme, aktarma, taşıma, geçirme, aktarım
  • Göç, taşınma

    İşte, nakil masrafı da avucumda, diyerek otuz lirayı saydı. - Sermet Muhtar Alus

  • Anlatma, söyleme, hikâye etme
  • Bir görevden başka bir göreve atanma, tayin
  • Yazı veya resmin aynısını başka bir şeyin üzerine yapma, kopya etme
  • Başka dilden bir eseri kendi diline çevirme, tercüme etme

Birleşik Kelimeler: nakil aracı, nakil vasıtası, nakledilmek, nakletmek, naklettirmek, bitki nakli, kan nakli, organ nakli

[sıfat]

[eskimiş]

  • Taşıyan, aktaran, geçiren
  • Anlatan, hikâye eden

[fizik]

  • İletken

ANİDE

[zarf]

[eskimiş]

  • Ansızın

AKİDE (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳīde)

[isim]

[din bilgisi]

  • İnanç

    Ahmet Bey, dedi, kim olduğunuzu, akidenizi, kasabada, köylerde ne gibi faaliyet gösterdiğinizi biliyorum. - Nazım Hikmet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • akideyi bozmak (veya akidesi bozulmak)

Birleşik Kelimeler: akidesi bozuk

[isim]

  • Şekerin kaynatılarak katılaşması yolu ile yapılan, renkli ve kokulu, ağızda güç eriyen şeker, akide şekeri

    Ağızları ve elleri yaladıkları akideden kıpkırmızı bir hâlde geçiyorlardı. - Yahya Kemal Beyatlı

Birleşik Kelimeler: akide şekeri

BİNEK

[isim]

  • Binmeye yarayan otomobil, at vb

    Tavlanın önünde seyisi bineğini tımar ederken başında dururdu. - Necati Cumalı

[sıfat]

  • Binmeye yarayan

Birleşik Kelimeler: binek atı, binek taşı

BİLEK

[isim]

  • Elle kolun, ayakla bacağın birleştiği bölüm

    Kadın, ağır takılarla yüklü sol bileğini yeşil abajurun altına doğru uzatmış. - Adalet Ağaoğlu

[mecaz]

  • Güç, kuvvet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bileğinde altın bileziği olmak
  • bileğine güvenmek
  • bileğinin hakkıyla (veya gücüyle veya kuvvetiyle veya zoruyla)
  • bilek gibi

Birleşik Kelimeler: bilek damarı, bilek güreşi, bilek saati, demir bilek, tek bilek, ayak bileği, tunç bilekli