[-i]

• Bir işi istenilen bir biçimde bitirmek, muvaffak olmak

  Birçok şeyi unutabilmeyi istediğim çok zamanlarım oldu ama bunu bir türlü başaramadım. - Adalet Ağaoğlu

[isim]

• Baskınlık

[isim]

• Alışılana benzememe, değişik olma durumu, değişiklik

  Seninle aramda öyle bir başkalık var ki bu başkalık ateşle suyun arasında yok. - Necip Fazıl Kısakürek

[isim]

• Ağacın boyuna dikey yönde kesilmesi sonunda yıl halkalarının çember biçiminde görüntü verdiği yüzey

• Görünmek

  Kasabanın kenar mahallelerinden sonra bir mezarlık başlardı. - Sait Faik Abasıyanık

• Etkisini göstermek

  Kış başlarken yapraklar döküldü. - Cahit Uçuk

[-e]

• Bir işe girişmek, harekete geçmek

  Şairliğe on sekiz yaşında gazel ve rubailerle başlamıştı. - Haldun Taner

[nesnesiz]

• Çalışır, işler, yürür duruma girmek

  Bundan başka, evlenme hayatı da oldukça başarılı başladı. - Halide Edip Adıvar

• Olmak, oluşmak, ortaya çıkmak, doğmak

  Şiirimiz milletimizin Anadolu'daki teşekkülü ile başlar. - Yahya Kemal Beyatlı

Ata Sözleri ve Deyimler

• başlama!

[isim]

• Başlanmak işi

[isim]

• Başlatmak işi

[isim]

[matematik]

• Başlangıç noktası

[sıfat]

• Başarı gösteren, muvaffakiyetli

  Oldukça başarılı bir öğrenciymiş, notları ortalamanın üstünde. - Ahmet Ümit

• Başarılmış, üstesinden gelinmiş

  Başarılı bir deneme.

[zarf]

• Başarılı bir biçimde, başarı göstererek

  Sınavlar beklediğim kadar başarılı geçmiyordu. - Ayla Kutlu

[isim]

• Hükûmetin ve Bakanlar Kurulunun başı, kabinenin başı, başvekil

[sıfat]

• Başlığı olan

  Şu sarı başlıklı kız iyi kulaç atıyor. - Nazım Hikmet

• Başlığı olan, antetli (zarf, kâğıt vb.)

[isim]

[mimarlık]

• Yunan ve Roma mimarlıklarında, sütunların üstüne oturan ve iki sütun arasındaki uzaklığın üstünü örten büyük, uzun taş kirişlerin oluşturduğu bölüm

[isim]

[denizcilik]

[tarih]

• Osmanlı donanmasında yer alan kadırga cinsinden bir savaş gemisi türü

[isim]

• Ana yemek

[isim]

[bitki bilimi]

• Çiçeklerde başağı oluşturan çiçek demeti veya topluluğu