BAĞIŞLATABİLME Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

BAĞIŞLATABİLME harflerini içeren 6 harfli 48 kelime bulunuyor. 6 harfli BAĞIŞLATABİLME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Bağışlatabilme ile başlayan 6 harfli kelimeler. İçinde Bağışlatabilme olan 6 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

BAĞLAM16, MEBLAĞ16, TEBLİĞ15, AĞLATI14, AĞLAMA14, ALİAĞA13, ATBAŞI12, BAŞMAL12, AŞILMA11, ATIŞMA11, ALTMIŞ11, ALIŞMA11, ALABAŞ11, ALAŞIM11, BABALI11, MAAŞLI11, MAŞALI11, ŞAMALI11, TAŞIMA11, BALBAL10, EBABİL10, ETİBBA10, MAİŞET10, MAŞALA10, ŞAMATA10, ŞEMAİL10, TEŞMİL10, TEMAŞA10, ATEŞLİ9, AMBALE9, BALAMA9, BELALI9, MATBAA9, TİMBAL9, ATILMA8, BALATA8, ELMALI8, TABELA8, ATLAMA7, ALLAME7, ALLAMA7, AMETAL7, ALAMET7, İMALAT7, LATALI7, MAAİLE7, MİLLET7, ALETLİ6

ALETLİ

[sıfat]

  • Aleti olan veya aletle yapılan

Birleşik Kelimeler: aletli jimnastik

ATLAMA

[isim]

  • Atlamak işi

    Acemiliğimi görünce beni atlamaya, oynatmaya kalktılar. - Reşat Nuri Güntekin

  • Belirli bir yerden gerilip hız alarak yapılan sıçrama ile vücudu yerden kesip daha uzak bir yere kondurma veya belli bir yükseklikten aşırma

[spor]

  • Bu biçimde en uzağa atlamak veya en yükseği aşmak amacıyla yarışılan atletizm dalı

Birleşik Kelimeler: atlama beygiri, atlama çizgisi, atlama tahtası, atlama taşı, sırıkla atlama, uzun atlama, üç adım atlama, yüksek atlama, kaplan atlaması

ALLAME (Kelime Kökeni: Arapça ʿallāme)

[sıfat]

  • Çok ve derin bilgisi olan, çok bilgili

    Tarihî zihniyet taşımak için tarihçi olmak şart değildir. İlmî düşünebilmek için allame olmak şart olmadığı gibi. - Sabahattin Eyuboğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • allame kesilmek

Birleşik Kelimeler: allameicihan

ALLAMA

[isim]

  • Allamak işi

AMETAL (Kelime Kökeni: Fransızca amétale)

[isim]

[kimya]

  • Metal olmayan element

    Klor, fosfor, oksijen ametaldir.

ALAMET (Kelime Kökeni: Arapça ʿalāmet)

[isim]

  • Belirti, işaret, iz, nişan

    İnsanlığın belli bir sonuca yöneldiğini gösterir hiçbir alamet yok. - Cemil Meriç

[mecaz]

  • Büyüklük, irilik bakımından şaşılacak durumda olan nesne

Birleşik Kelimeler: alametifarika, kıyamet alameti

İMALAT (Kelime Kökeni: Arapça iʿmālāt)

[isim]

[ticaret]

  • Ham madde işlenerek yapılan her türlü mal
  • İşlenerek yapılan üretim

    Bu paketler satılsın, imalata ondan sonra devam edilecekti. - Çetin Altan

Birleşik Kelimeler: imalathane, fason imalat, seri imalat

LATALI

[sıfat]

  • Latası olan

MAAİLE (Kelime Kökeni: Arapça maʿaʿāʾile)

[zarf]

[eskimiş]

  • Ailece, ev halkıyla birlikte

    Bizim evin bacası çekmiyor. Bütün kış, maaile kömür vuruyor bizi bu yüzden. - Nazım Hikmet

MİLLET (Kelime Kökeni: Arapça millet)

[isim]

  • Çoğunlukla aynı topraklar üzerinde yaşayan, aralarında dil, tarih, duygu, ülkü, gelenek ve görenek birliği olan insan topluluğu, ulus
  • Herkes, bir yerde bulunan kimselerin bütünü

    Millet tütün paralarını alınca borcunu öder. - Necati Cumalı

[halk ağzında]

  • Benzer özellikleri olan topluluk

    Şu kadın milletinin kıskançlığının hiç sonu yok. - Ahmet Midhat

Ata Sözleri ve Deyimler

  • milletin ağzı torba değil ki büzesin (veya dikesin)

Birleşik Kelimeler: milletlerarası, millet meclisi, milletsever, milletvekili, sineyimillet, yetmiş iki millet, erkek milleti, karı kız milleti

ATILMA

[isim]

  • Atılmak işi

    Vezin ve kafiyenin atılması, lirizmden yüz çevirme, imge kullanılmaması, şiirde yenilik sayılıyordu. - Selâhattin Hilav

BALATA (Kelime Kökeni: Almanca Balata)

[isim]

  • Soğuk ve sıcakta büyük bir sürtünme katsayısına sahip olan, suya ve yağa dayanıklı, yavaş aşınan madde
  • Motorlu araçlarda fren yapmayı sağlayan, tekerlek mili üzerine yerleştirilmiş yarım ay biçimindeki alet

    Bir ara ne olur ne olmaz deyip frenleri, fren balatalarını gözden geçirdik. - Fikret Otyam

ELMALI

[isim]

  • Antalya iline bağlı ilçelerden biri

TABELA (Kelime Kökeni: İtalyanca tabella)

[isim]

  • Üzerinde tanıtıcı, belirtici bir yazı, açıklama, işaret veya resim bulunan, tahta veya sac parçası, levha

    Birinci kata çıkıyorum, tabelalara bakıyorum, aradığımı bulamıyorum. - Refik Halit Karay

  • Hastane, yatılı okul, askerî birlik gibi toplu yemek verilen yerlerde, günlük yemek için çıkarılan erzakın türünü, miktarını gösteren çizelge
  • Hastanelerde her hastanın gündelik yemek ve ilacının yazıldığı kâğıt

Birleşik Kelimeler: tabela bahis

ATEŞLİ

[sıfat]

  • Ateşi olan

    Ateşli hasta.

[mecaz]

  • Heyecanlı, coşkulu

    Bu karanlık günler, senin gibi genç, ateşli, imanlı zabitlerin gayreti ile aydınlanacak. - Samim Kocagöz

[mecaz]

  • Cinsel istekleri güçlü olan

Birleşik Kelimeler: ateşli ateşli, ateşli silah