BAĞITLAYIŞ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

BAĞITLAYIŞ harflerini içeren 5 harfli 30 kelime bulunuyor. 5 harfli BAĞITLAYIŞ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

YIĞIŞ19, BAĞIŞ18, YAĞIŞ18, AŞAĞI16, BAĞIL15, BAĞIT15, BAĞLI15, YAĞLI15, AĞILI14, BATIŞ11, BAŞLI11, YAŞIT11, YAŞLI11, YATIŞ11, AŞILI10, BAŞTA10, BAŞAT10, ALBAY9, BALYA9, BAYAT9, TAŞLI9, TAŞIL9, TABYA9, ABALI8, BATIL8, TALAŞ8, ATILI7, BALTA7, BALAT7, TABLA7

ATILI

[sıfat]

  • Atılmış, ertelenmiş, tehirli

Ata Sözleri ve Deyimler

  • atılı bulunmak

BALTA

[isim]

  • Ağacı kesme, yarma, yontma vb. işlerde kullanılan ağaç saplı, demir araç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • baltadan kurtulmak
  • balta değmedik ağaç olmaz
  • balta değmemiş (veya girmemiş veya görmemiş)
  • balta olmak
  • baltası kütükten çıkmak
  • balta vurmak
  • baltayı taşa vurmak

Birleşik Kelimeler: baltabaş, ay balta, deli balta, sapsız balta, aşçı baltası, hacamat baltası

BALAT (Kelime Kökeni: Fransızca ballade)

[isim]

[edebiyat]

  • Orta Çağ'da, üç bentten oluşan bir Batı şiiri türü

[müzik]

  • Batı'da, belirli danslara eşlik eden bir şarkı türü

[müzik]

  • Serbest biçimli, romantik, müzik araçlarıyla çalınan veya şarkı olarak okunan eser

    Schubert'in balatları.

TABLA (Kelime Kökeni: Arapça ṭabla)

[isim]

  • Satıcı vb.nin kullandığı tahtadan tepsi

    Bir hurmacının tablasında üstlerine vuran güneş ışığıyla parıldayan hurmalara imrenmiş. - Abdülhak Şinasi Hisar

  • Soba, mangal vb. şeylerin altına konulan metalden veya tahtadan yapılan tepsiye benzer altlık
  • Bir şeyin düz ve geniş bölümü

    Çadır direği tablası. Hokka takımı tablası.

  • Küllük

    Tablada ruj izli sigara artıkları var. - Refik Halit Karay

  • Ağaçtan veya ağaç ürünlerinden hazırlanmış, büyük yüzeyli düzgün parça
  • Genellikle Hindistan, Pakistan'da kullanılan, darbukaya benzer bir çalgı türü

[denizcilik]

  • Makaraların yüzlerini oluşturan dış bölümleri

Birleşik Kelimeler: kül tablası, sigara tablası, yemek tablası

ABALI

[sıfat]

  • Aba giymiş olan

BATIL (Kelime Kökeni: Arapça bāṭil)

[sıfat]

  • İnançlar bakımından gerçek olmayan
  • Çürük, temelsiz, asılsız
  • Boş, beyhude
  • Geçersiz

    Bütün kıymet hükümlerinin batıl ve bütün ölçülerin bozuk olduğunu ispat yolunda birbiriyle müsabaka eden muharrir ve mütefekkirlerin adedi, o devirde, sayılmayacak kadar çoktu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Birleşik Kelimeler: batıl inanç, batıl itikat

TALAŞ

[isim]

  • Testere ile biçilen veya rende, matkap, törpü vb. araçlarla işlenen bir şeyden dökülen kırıntılar

Birleşik Kelimeler: talaş böreği, talaş kebabı

ALBAY

[isim]

[askerlik]

  • Rütbesi yarbay ile tuğgeneral arasında bulunan ve asıl görevi alay komutanlığı olan üstsubay, miralay

    Sonra o çatma örtülü minderin üstüne oturmuş, albayın İstanbul hakkındaki suallerine kısa kısa cevap vermişti. - Halide Edip Adıvar

BALYA (Kelime Kökeni: İtalyanca balla)

[isim]

  • Çember ve demir tellerle bağlanmış ticaret eşyası
  • Denk

Ata Sözleri ve Deyimler

  • balya yapmak

Birleşik Kelimeler: balya makinesi

[isim]

  • Balıkesir iline bağlı ilçelerden biri

BAYAT

[sıfat]

  • Taze olmayan

    Dükkânlar karmakarışık, mallar bayat, kibar müşteriler birer birer çekiliyor, ayaktakımı her gün artıyor. - Halide Edip Adıvar

[mecaz]

  • Güncelliğini, önemini, özelliğini yitirmiş, çok söylenmiş

    Bayat haber. Bayat espri.

[isim]

[tarih]

  • Oğuz Türklerinin yirmi dört boyundan biri

[isim]

  • Afyonkarahisar iline bağlı ilçelerden biri
  • Çorum iline bağlı ilçelerden biri

TAŞLI

[sıfat]

  • İçinde taş olan, taş karışmış olan (tahıl, bakliyat vb.)

    Yağsız köpüklü ayranlar içmiş, taşlı bulgur pilavı yemişler. - Sait Faik Abasıyanık

  • Üzerinde taş bulunan

    Taşlı yol

  • Üzerinde süs taşı bulunan

    Taşlı yüzük.

Birleşik Kelimeler: kaldırım taşlı

TAŞIL

[isim]

  • Fosil

Birleşik Kelimeler: taşıl bilimi

TABYA (Kelime Kökeni: Arapça taʿbiye)

[isim]

[askerlik]

  • Bir bölgeyi savunmak için yapılan ve silahlarla güçlendirilen yapı

Birleşik Kelimeler: yıldız tabya

AŞILI

[sıfat]

  • Herhangi bir hastalığa karşı aşılanmış olan (kimse)
  • Aşı yapılmış (bitki)

BAŞTA

[zarf]

  • İlk olarak

    Arabacı mola verdiği zaman başta o büyük kızla büyük oğlan olmak üzere çocuklar aşağı atladı. - Osman Cemal Kaygılı

  • Özellikle

Ata Sözleri ve Deyimler

  • başta gelmek
  • başta gitmek