BAĞITLAYIŞ Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler

BAĞITLAYIŞ harflerini içeren 4 harfli 34 kelime bulunuyor. 4 harfli BAĞITLAYIŞ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

AĞIŞ15, BAĞI14, YAĞI14, BAĞA13, IĞIL13, AĞIL12, AĞIT12, AĞLI12, AYAŞ9, IŞIL9, YAŞA9, AŞIT8, ATIŞ8, ALIŞ8, YABA8, AYIT7, AYLI7, ATAŞ7, BATI7, YALI7, YATI7, ABAT6, AYLA6, AYAL6, ABLA6, ALAY6, BALA6, TABL6, TABA6, TAYA6, ATIL5, ATLI5, ALTI5, LATA4

LATA (Kelime Kökeni: İtalyanca latta)

[isim]

  • Dar ve kalınca tahta

[isim]

[eskimiş]

  • Osmanlılarda ilmiyenin giydiği bir üstlük türü

    Latasının kollarını geçirerek kapıya doğru yürüdü. - Peyami Safa

ATIL (Kelime Kökeni: Arapça ʿāṭil)

[sıfat]

  • Tembel
  • İşsiz, aylak
  • Etkisiz, işe yaramaz

[fizik]

  • Süreduran

ATLI

[sıfat]

  • Atı olan

    Atlı araba ormanın içinden geçen ince bir yolda çıngırak sesleriyle uzaklaşıyor. - Adalet Ağaoğlu

[isim]

  • Ata binmiş kimse, süvari

    Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik / Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik - Yahya Kemal Beyatlı

[askerlik]

  • Binek atı kullanan (asker veya asker sınıfı)

    Biraz sonra da atlı jandarma yetişti. - Memduh Şevket Esendal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • atlıya saat olmaz

Birleşik Kelimeler: atlıkarınca, atlı karınca, atlı spor

ALTI

[isim]

  • Beşten sonra gelen sayının adı
  • Bu sayıyı gösteren 6 ve VI rakamlarının adı

[sıfat]

  • Beşten bir artık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • altıdan yemek
  • altı karış beberuhi
  • altı okka etmek
  • altı olur, yedi olur, hep Allah'ın dediği olur

Birleşik Kelimeler: altıgen, Altıkardeş, altıparmak, altıpatlar, altı yol

ABAT (Kelime Kökeni: Farsça ābād)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Bayındır
  • Şen, rahat

Ata Sözleri ve Deyimler

  • abat etmek (veya eylemek)
  • abat olmak

AYLA

[isim]

  • Hale
  • Bazı kutsal kişilerin başı etrafında gösterilen ışık çevresi

Birleşik Kelimeler: ışık aylası

AYAL (Kelime Kökeni: Arapça ʿiyāl)

[isim]

[eskimiş]

  • Karı, eş

    Çocuklar uyumuştur / Efendi gazete okur / Ayali dikiş dikmektedir - Orhan Veli Kanık

ABLA

[isim]

  • Bir kimsenin kendisinden büyük olan kız kardeşi
  • Büyük kız kardeş gibi saygı ve sevgi gösterilen kız veya kadın

    Hatırda kalan şey değişmez zamanla / Ne vefalı komşumuzdun sen Fahriye Abla - Ahmet Muhip Dranas

[argo]

  • Genelev veya randevuevi işletmecisi kadın, çaça, mama (II)

    Bir akşam gel benimle, gidelim bir sarhoşluk edelim, ablaları şöyle bir dolaşalım. - Memduh Şevket Esendal

[teklifsiz konuşmada]

  • Erkeklerin kız veya kadınlara seslenirken söyledikleri söz

Birleşik Kelimeler: gelin abla

ALAY

[isim]

  • Herhangi bir törende veya gösteride yer alan topluluk

    Düğün alayı. Fener alayı.

  • Bayram, cenaze vb. törenlerde sıralı olarak giden insan topluluğu, kortej
  • Hayvan topluluğu

    Bizim alayımız leylek alayı / Havada uçarız dolayı dolayı - Halk türküsü

[askerlik]

  • Genellikle üç tabur ve bunlara bağlı birliklerden oluşan asker topluluğu

    Topçu alayı.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alaya çıkmak

Birleşik Kelimeler: alay alay, alay beyi, alaybozan, alay malay, bir alay, miralay, bayram alayı, cenaze alayı, düğün alayı, fener alayı, gelin alayı, gidiş alayı, kılıç alayı, mevlit alayı, muhafız alayı, sürre alayı, süvari alayı

[isim]

  • Bir kimsenin, bir şeyin, bir durumun, gülünç, kusurlu, eksik vb. yönlerini küçümseyerek eğlence konusu yapma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alaya almak
  • alaya bozmak
  • alaya vurmak
  • alay etmek
  • alay geçmek
  • alay gibi gelmek

Birleşik Kelimeler: alay yollu

BALÂ

[isim]

  • Ankara iline bağlı ilçelerden biri

[isim]

[halk ağzında]

  • Yavru, çocuk

TABL (Kelime Kökeni: Arapça ṭabl)

[isim]

[eskimiş]

  • Davul

TABA (Kelime Kökeni: Fransızca tabac)

[isim]

  • Kuru tütün yaprağını andıran kızılımsı kahverengi, tütün rengi

[sıfat]

  • Bu renkte olan

TAYA (Kelime Kökeni: Farsça dāye)

[isim]

[eskimiş]

  • Dadı

AYIT

[isim]

[bitki bilimi]

  • Mine çiçeğigillerden, Akdeniz çevresinde yetişen, mavi, beyaz veya menekşe renginde çiçekler açan, 1-2 metre boyunda bir ağaççık, hayıt (Vitex agnus-castus)

AYLI

[sıfat]

  • Üzerinde ay biçimi bulunan

    Üzerlerinde kırmızı aylı beyaz bayrakların sallandığı geniş çadırların önünde öteye beriye gidip gelen doktorlar dolaşıyor. - Nazım Hikmet

  • Ay ışığı olan, mehtaplı

    Gölün üstünde güneşin doğuşuna batışına, aylı gecelere doyum olmuyordu. - Necati Cumalı

[halk ağzında]

  • Gebe