BAĞIR ile Oluşan Kelimeler (BAĞIR Kelime Türetme)
BAĞIR harflerinden oluşan 16 kelime bulunuyor. BAĞIR kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Bağır kelimesinin anlamı nedir? Bağır ile başlayan kelimeler. İçinde bağır olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
5 Harfli Kelimeler
BAĞIR15
4 Harfli Kelimeler
BAĞI14, AĞIR12, AĞRI12, BARI7
3 Harfli Kelimeler
BAĞ12, AĞI11, BAR5, RAB5, ARI4, IRA4
2 Harfli Kelimeler
AĞ9, AB4, IR3, AR2, RA2
AR (Kelime Kökeni: Fransızca are)
-
100 m² değerinde yüzey ölçü birimi
Bir ar, kenarı on metre olan bir karenin alanıdır.
-
Utanma, utanç duyma
Kınamazlar güzel sevse yiğidi / Güzel sevmek koç yiğide ar değil - Karacaoğlan
Ata Sözleri ve Deyimler
- ar damarı çatlamış
- ar dünyası değil kâr dünyası
- ar etmek
- arına dokunmak
- ar namus tertemiz
- ar ve hayâ perdesi yırtılmak
- ar yılı değil, kâr yılı
Birleşik Kelimeler: ar belası
- Argon elementinin simgesi
RA
- Radyum elementinin simgesi
IR
- İridyum elementinin simgesi
- 343 yır
ARI
- Temiz
- Yabancı şeylerden arınmış, katışıksız, saf(II), halis, öz(II)
- Günahsız
Birleşik Kelimeler: arı duru, arı kil, arı sili, eteği arı
- Zar kanatlılardan, bal ve bal mumu yapan, iğnesiyle sokan böcek (Apis mellifica)
Ata Sözleri ve Deyimler
- arı bal alacak çiçeği bilir
- arı bey olan kovana üşer
- arı gibi
- arı gibi eri olanın dağ kadar yeri olur
- arı gibi sokmak
- arı kızdıranı sokar
- arının yuvasına kazık (veya çöp) dürtmek
- arı söğüdü, akıllı öğüdü sever
Birleşik Kelimeler: arı beyi, arı biti, arı dalağı, Arıkovanı, arı kovanı, arı kuşu, arı sütü, ana arı, ağaç arısı, bal arısı, eşek arısı, yaban arısı, yaprak arısı
IRA
- Karakter
AB (Kelime Kökeni: Farsça āb)
- Su
Birleşik Kelimeler: abıhayat, abıkevser, abuhava
BAR
-
Anadolu'nun doğu ve kuzey bölgesinde, en çok Artvin ve Erzurum yörelerinde el ele tutuşularak oynanan, ağır ritimli bir halk oyunu
Bahçesi var, bağı var, ayvası var, narı var / Atamızdan yadigâr bizde ata barı var - Halk türküsü
Ata Sözleri ve Deyimler
- bar tutmak
Birleşik Kelimeler: barbaşı, bar havası
-
Danslı, içkili eğlence yeri
Barın kapısından bir adam fırladı. - Attila İlhan
-
Ayaküstü içki içilen eğlence yeri
Barlarda, gazinolarda millî dilin konuşulduğunu pek işitmezdiniz. - Orhan Seyfi Orhon
-
Amerikan bar
Barda yan yana oturuyor, içiyoruz. - Refik Halit Karay
Birleşik Kelimeler: Amerikan bar
- Hava basıncı birimi
- Ateşten, mide bozukluğundan, ağızda, dil ve dişlerde meydana gelen acılık, pas
Ata Sözleri ve Deyimler
- bar bağlamak (veya tutmak)
- Halter sporunda ağırlığı oluşturan kiloları birbirine bağlayan metal çubuk
Birleşik Kelimeler: barparalel
RAB (Kelime Kökeni: Arapça rabb)
- Tanrı
BARI
- Çit
AĞ
-
İplik, sicim, tel vb. ince şeylerden kafes biçiminde yapılmış örgü
Balık ağı. Tenis ağı.
- Örümcek vb. hayvanların salgılarıyla oluşturdukları örgü
-
Ulaşım ve iletişim gibi alanlarda ülkenin her yerine yaygınlaştırılmış şebeke
Cumhuriyetin onuncu yılında ülkemiz demir ağlarla örülmüştü.
-
Tuzak
Onu, ağına düşmüş bir av gibi ne öldürdü ne ondurdu. - Samiha Ayverdi
- Oyun alanını ortadan ikiye bölen iple yapılmış örgü, file
- Çaprazlama örgü ile yapılan ve kale direkleri arkasına gerilen örgü, file
Ata Sözleri ve Deyimler
- ağ atmak (veya bırakmak)
- ağ çekmek
- ağına düşürmek
Birleşik Kelimeler: ağbenek, ağbeneklilik, ağ iğnesi, ağ ipliği, ağ kayığı, ağ kepçe, ağ kurdu, ağ kurşunu, ağ mantarlar, ağ tabaka, ağ tonoz, ağ torba, ağ yatak, dış ağ, genel ağ, iç ağ, serpme ağ, yerel ağ, alamana ağı, bilgisayar ağı, bilişim ağı, borda ağı, boru ağı, çektirme ağı, çevirme ağı, dalyan ağı, dip ağı, ıstakoz ağı, iletişim ağı, karides ağı, marya ağı, sürtme ağı, voli ağı
- Pantolon veya külotun apış arasına gelen yeri, apışlık
AĞI
- Zehir
Ata Sözleri ve Deyimler
- ağı gibi
Birleşik Kelimeler: ağı ağacı, ağı çiçeği, ağı otu, sarıağı
AĞIR
-
Tartıda çok çeken, hafif karşıtı
Kurşun, ağır bir madendir. Taş yerinde ağırdır.
-
Çapı, boyutu büyük
Ağır top.
-
Yavaş
Adam ağır adımlarla gelip masanın başına geçiyor. - Esat Mahmut Karakurt
-
Yoğun
Evin sofasına girer girmez kendisini ağır bir duman karşıladı. - Abbas Sayar
- Fiziksel sebeplerden dolayı güç işiten (kulak)
-
Değeri çok olan, gösterişli
Ağır kıyafeti ile muhite uymayan Canan'ın yanında, ne kadar rahat ve sadeydi. - Mithat Cemal Kuntay
-
Çetin, güç
Denizcilik tarihinin en ağır sorumluluklarından birini üzerine alıyordu. - Feridun Fazıl Tülbentçi
- Ciddi
- Sıkıntı veren, bunaltan
-
Dokunaklı, insanın gücüne giden, kırıcı
Kızmıştım, Keziban'a söylenecek şöyle ağır bir söz arıyordum. - Nurullah Ataç
-
Ağırbaşlı, ciddi
Bu, on dokuz yaşında ufak tefek bir kızdı fakat otuz yaşındaki bir insandan daha ağırdı. - Halide Edip Adıvar
-
Keskin, boğucu (koku)
Bu koku, en hafif rüzgârla burnu kuvvetli bir adama uzaktan kendini hissettirecek kadar ağırdır. - Falih Rıfkı Atay
-
Kısık, alçak
Ağaya pek duyurmak istemeyen ağır bir sesle kulağıma eğildi. - Osman Cemal Kaygılı
- Davranışları yavaş olan
-
Sindirimi güç (yiyecek)
Ağır bir yemek.
-
Ağır sıklet
Yıllarca ağırda güreşti.
-
Yavaş bir biçimde
Cüneyt Bey sözlerini tartıyormuş gibi ağır söylüyordu. - Etem İzzet Benice
Ata Sözleri ve Deyimler
- ağır basar, yeğni kalkar
- ağır basmak
- ağır basmak
- ağır çekmek
- ağırdan almak
- ağır durmak
- ağır gelmek
- ağır git ki yol alasın
- ağırına gitmek
- ağır işitmek (veya duymak)
- ağır kaçmak
- ağır kazan geç kaynar
- ağır ol!
- ağır ol, batman gel
- ağır otur ki bey (veya molla) desinler
- ağır oturmak
- ağır söylemek
- ağır taş yerinden oynamaz
- ağır yongayı yel kaldırmaz
Birleşik Kelimeler: ağır ağır, ağır aksak, ağır araç, ağırayak, ağırbaşlı, ağırcanlı, ağır ceza, ağır ceza mahkemesi, ağır çekim, ağırelli, ağır ezgi, ağır hapis cezası, ağır hasta, ağır hava, ağır hidrojen, ağır iş, ağırkanlı, ağır kayıp, ağır kusur, ağır küre, ağır makineli, ağır para cezası, ağır sanayi, ağır sıklet, ağır söz, ağır su, ağır top, ağır uyku, ağır vasıta, ağır yağ, ağır yara, eli ağır, eline ağır, uykusu ağır, yarı ağır sıklet
AĞRI
- Türkiye'nin Doğu Anadolu Bölgesi'nde yer alan illerinden biri
-
Vücudun herhangi bir yerinde duyulan şiddetli acı
Anlaşılan kollarındaki ağrı biraz daha sürecek. - Ahmet Ümit
Ata Sözleri ve Deyimler
- ağrılarda göz ağrısı, her kişinin öz ağrısı
- ağrısı tutmak
Birleşik Kelimeler: ağrı kesici, ağrı kesimi, ağrı sızı, ağrı yitimi, ince ağrı, başağrısı, baş ağrısı, bel ağrısı, diş ağrısı, eski göz ağrısı, ilk göz ağrısı, kalp ağrısı, karın ağrısı, yarım baş ağrısı, yürek ağrısı
BAĞ
-
Bir şeyi başka bir şeye veya birçok şeyi topluca birbirine tutturmak için kullanılan ip, sicim, şerit, tel vb. düğümlenebilir nesne
Ayakkabının bağı çözüldü.
-
Sargı
Yaramın bağını değiştireceğim.
-
Bağlam, deste, demet
Beş bağ ekin, iki bağ maydanoz.
-
İlgi, ilişki, rabıta
Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür. - Anayasa
-
Kemikleri birbirine bağlamaya, iç organları yerinde tutmaya yarayan lif demeti
Eklem bağı, asıcı bağ.
- Bir halat üzerine atılan sağlam, düzgün ve istendiğinde kolayca çözülebilen her türlü düğüm
- Nota yazarken yan yana gelen aynı veya farklı değerdeki notaların birbirine bağlanarak çalınacağını belirtmek için yapılan yay biçimindeki işaret
Birleşik Kelimeler: bağ doku, bağ-fiil, organik bağ, ağız bağı, ayak bağı, bel bağı, boyun bağı, diz bağı, domuzbağı, düzen bağı, etek bağı, göbek bağı, gönül bağı, göz bağı, kan bağı, kasık bağı, kol bağı, sancak bağı
- Üzüm kütüklerinin dikili bulunduğu toprak parçası
-
Meyve bahçesi
Kadıköy'den Fenerbahçe'ye kadar olan saha, gözleri okşayan bağlarla örtülüdür. - Beynun Akyavaş
Ata Sözleri ve Deyimler
- bağa bak, üzüm olsun, yemeye yüzün olsun
- bağ babadan, zeytin dededen kalmalı
- bağ bayırda, tarla çayırda
- bağ bozmak
- bağ budamak
- bağı ağlayanın yüzü güler
Birleşik Kelimeler: bağ bahçe, bağ bıçağı, bağboğan, bağ bozumu, bağ çubuğu, bağkesen
BAĞI
- Büyü