BAĞIMSIZLAŞMA Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
BAĞIMSIZLAŞMA harflerini içeren 5 harfli 40 kelime bulunuyor. 5 harfli BAĞIMSIZLAŞMA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Bağımsızlaşma ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Bağımsızlaşma olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
BAĞIŞ18,
MASAL (Kelime Kökeni: Arapça mes̱el)
-
Genellikle halkın yarattığı, hayale dayanan, sözlü gelenekte yaşayan, çoğunlukla insanlar, hayvanlar ile cadı, cin, dev, peri vb. varlıkların başından geçen olağanüstü olayları anlatan edebî tür
Masal olsun roman olsun, ikisi de anlatı sanatıdır. - Necati Cumalı
-
Boşuna söylenmiş söz
Müttefikler karşı hücuma geçtikten sonra, milleti aynı masalla uyutmak olanaksızlaştı. - Haldun Taner
Ata Sözleri ve Deyimler
- masal gibi
- masal okumak (veya anlatmak)
Birleşik Kelimeler: masal âlemi, kocakarı masalı, kurt masalı, peri masalı
SALMA
- Salmak işi
-
Pirinçle pişirilen bir yemek türü
Midye salması.
- Genellikle köylerde işlerin görülmesi için ihtiyar heyetinin kararıyla her evden toplanması gereken para
- Bazı yerel giysilerde kolun yeninden sarkan kumaş parçası
- Kuşların üretilmesine ayrılan oda
-
Başıboş gezen (hayvan)
Salma sığır.
- Sürekli akan (su)
- Osmanlı Devleti'nde kol gezen kolluk eri
Ata Sözleri ve Deyimler
- salma gezmek (veya dolaşmak)
- salma salmak
Birleşik Kelimeler: salma omurga, salma tomruk
SALAM (Kelime Kökeni: İtalyanca salame)
- Sığır, hindi vb. etinden yapılan, genellikle dilimlenerek soğuk yenen bir yiyecek
Birleşik Kelimeler: Macar salamı
ASILI
-
Asılmış olan, asma, asık, muallak
Bugün son kuraklığın on ikinci yılıdır / Hakanın baş ucunda bir kılıç asılıdır - Faruk Nafiz Çamlıbel
-
Asılmış bir biçimde
Dostlarından birine kızdı mı onun salonda asılı duran resmini alır, ayakyolunun duvarına asar. - Salâh Birsel
ABALI
- Aba giymiş olan
ALAZA
- Dökülen tohumlarla ertesi yıl kendiliğinden çıkan tahıl, soğan vb
ILIMA
- Ilımak işi
LAMBA (Kelime Kökeni: Rumca)
-
Petrol gibi yanıcı bir madde yakarak veya elektrik akımıyla içindeki teller akkor durumuna geçerek ışık veren alet
Saat kaçtı bilmiyorum, lambalar söndü / Anladım ki davetliler evlere döndü - Enis Behiç Koryürek
- Radyo ve televizyonlarda kullanılan, havası boşaltılmış veya içine düşük basınçlı bir gaz doldurulmuş cam, seramik veya çelikten ampul
- Kapı, pencere kenarlarına açılan, genellikle dik açılı girinti
Ata Sözleri ve Deyimler
- lamba açmak
- lambayı açmak
Birleşik Kelimeler: lamba karpuzu, floresan lamba, alev lambası, elektron lambası, gaz lambası, ışıntı lambası, idare lambası, ikaz lambası, karpit lambası, lüks lambası, neon lambası, petrol lambası, pürmüz lambası, sinyal lambası, sis lambası, spot lambası, stop lambası, tepe lambası, trafik lambası, yağ lambası
AŞAMA
- Önem veya değer bakımından gitgide yükselen bir sıra basamakların her biri, rütbe, mertebe, paye
-
Varılması istenen bir amaca doğru geçilmesi gerekli dönemlerden her biri, evre, basamak, adım, merhale
Onlar biçkiyi, provayı öğrenme aşamasına gelmişlerdi. - Ayla Kutlu
- Bir yarışın belirli uzaklığı kapsayan bölümlerinden her biri, etap
Birleşik Kelimeler: aşama sırası
ALMAŞ
- İki veya daha çok şeyin sıra ile değiştirilerek kullanılması veya kendiliğinden değişerek çalışması, keşikleme, münavebe
- Birinin doğru olması ötekinin yanlışlığını gerektiren iki önermenin oluşturduğu sistem
BASMA
-
Basmak işi
Eşyanın üstüne çıkıp basmaya, üstünde zıplamaya başladık. - Ayla Kutlu
- Gazete, dergi, kitap vb. bası ile hazırlanmış yazılı şeyler, matbua
- İskambil kâğıdı ile oynanan bir oyun
-
Üzerinde bası ile yapılmış renkli biçimler bulunan pamuklu kumaş
O güne kadar bir okka üzüm, bir arşın basma almamış idim. - Memduh Şevket Esendal
-
Bu kumaştan yapılan
Üzerine basma bir elbise ile örme bir ceket giymişti. - Peyami Safa
- Yerin alçalmasıyla bu yeri örten deniz sularının yükselmesi, çekilme karşıtı
- Basılmış, matbu
- Gübre, tezek
Birleşik Kelimeler: basmahane, basma kalıbı, basmakalıp, basmayazı, akbasma, albasma, emme basma tulumba, para basma, taban basma, deniz basması, kırk basması, taş basması
MALAZ
- Sulak yer
- Sürülmemiş, ot bürümüş toprak
- Su altında kalan, su basmış tarla
SAMBA (Kelime Kökeni: Fransızca samba)
- Bir çeşit Brezilya dansı
- Bu dansın müziği
SALAŞ (Kelime Kökeni: Mar. salaş)
-
Sebze, meyve vb. satmak için kurulmuş, eğreti, derme çatma dükkân
Bizim salaş bütün ömrünce kaç defa süpürülmüş, kaç defa yıkanmış? - Aka Gündüz
-
Tahtadan yapılmış (baraka)
Kenar mahalleleri gezerken birtakım salaş barakalar göreceksiniz. - Reşat Nuri Güntekin
-
Uyumsuz, derme çatma, kötü görünen
Bir ara karşıdaki salaş birahanenin penceresine göz atıyorum. - Ahmet Ümit
AZILI
-
Gözü bir şeyden yılmayan, azgın
Kahveci hem kulampara hem de azılı bir katil olarak şöhretli biri olduğundan bu mekâna ayak basan pek olmuyordu. - Yusuf Atılgan
-
Çok şiddetli, korkunç
En azılı küfürler kalın bir argo kabuğu içinde saklı. - Bedri Rahmi Eyuboğlu