BAĞLAYIVERME Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

BAĞLAYIVERME harflerini içeren 5 harfli 60 kelime bulunuyor. 5 harfli BAĞLAYIVERME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Bağlayıverme ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Bağlayıverme olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

LAĞIV19, BAĞIM16, YIĞMA16, BAĞIR15, BAĞIL15, BAĞLI15, YAĞIR15, YAĞLI15, YAĞMA15, AĞYAR14, BAVLI14, LAĞIM14, MEYVE14, YAĞAR14, LEVYE13, MEĞER13, VEBAL13, YELVE13, YAVER13, EMVAL12, MEVLA12, MAVRA12, MAVAL12, VERME12, VEREM12, VARMA12, AVARE11, LARVA11, BAMYA10, BAYRI10, BAYMA10, BAYIR10, AYRIM9, ALBAY9, BALYA9, YILMA9, YALIM9, YARIM9, ABALI8, AMBAR8, AMBER8, BAREM8, EYLEM8, EMAYE8, LAMBA8, MALYA8, MARYA8, YELME8, YERME8, YARMA8, BALAR7, ERBAA7, IRAMA7, REAYA7, YEREL7, AMELE6, ALARM6, EMARE6, MARAL6, REMEL6

AMELE (Kelime Kökeni: Arapça ʿamele)

[isim]

  • Gündelikle çalışan işçi

    Tuğla harmanındaki ameleler etrafı aradılar. - Sait Faik Abasıyanık

Birleşik Kelimeler: amele pazarı, amele taburu, amele yanığı, tanzifat amelesi

ALARM (Kelime Kökeni: Fransızca alarme)

[isim]

  • Bir uyarıyı, bir tehlikeyi bildirmek için verilen işaret
  • Bu işareti veren düzenek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alarma geçmek

EMARE (Kelime Kökeni: Arapça emāre)

[isim]

[eskimiş]

  • Belirti, iz, ipucu

    Fakat hepsinin yüzünde korku ve endişe emarelerini ayan beyan görmüştüm. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

MARAL (Kelime Kökeni: Moğolca)

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Dişi geyik

REMEL (Kelime Kökeni: Arapça remel)

[isim]

[edebiyat]

  • Aruz ölçülerinden biri

[müzik]

  • Klasik Türk müziğinde bir usul

BALAR (Kelime Kökeni: Farsça bālār)

[isim]

[eskimiş]

  • Pedavra

ERBAA

[isim]

  • Tokat iline bağlı ilçelerden biri

IRAMA

[isim]

  • Iramak işi

REAYA (Kelime Kökeni: Arapça reʿāyā)

[isim]

[eskimiş]

  • Bir hükümdarın yönetimi altındaki halk
  • Tanzimattan önce Osmanlı Devleti'nin Müslüman olmayan uyrukları

    Buradaki Türkler de tek tük reayayı görmemezliğe gelebiliyorlardı. - Abdülhak Şinasi Hisar

[mecaz]

  • Hristiyan

YEREL

[sıfat]

  • Yöresel

[gök bilimi]

  • Gözlem yerine veya gözlemcinin bulunduğu yere göre tanımlanan

[tıp]

  • Sınırlı bir yerle ilgili olan, mevzii, lokal

Birleşik Kelimeler: yerel ağ, yerel korozyon, yerel radyo, yerel saat, yerel televizyon, yerel yayın, yerel yönetim

ABALI

[sıfat]

  • Aba giymiş olan

AMBAR (Kelime Kökeni: Farsça anbār)

[isim]

  • Genellikle tahıl saklanan yer

    Asker ambarlarında buğday var. - Halide Edip Adıvar

  • Yiyecek ve bazı eşyanın saklandığı yer
  • Geminin yük koymaya ayrılmış yeri

    Hakaretlerle bağırarak haşlıyor ve onlara ambarda ve güvertedeki yerlerini gösteriyordu. - Yahya Kemal Beyatlı

[mecaz]

  • Genellikle tahılın çok üretildiği yer, bölge

    Buğday ambarımız Konya.

[mimarlık]

  • Kum, çakıl vb. yapı malzemesini ölçmekte kullanılan ve her yanı çoğunlukla 75 santimetre olan küp ölçek

    Şu dört yüz elli dört kuruş, iki ambar kum. - Halit Fahri Ozansoy

[ticaret]

  • Eşya taşıma işleri yapan kurum veya ortaklık

Birleşik Kelimeler: ambar memuru, ambarda kurutma, kırkambar, tahıl ambarı

AMBER (Kelime Kökeni: Arapça ʿanber)

[isim]

  • Amber balığından çıkarılan güzel kokulu, kül renginde bir madde

    Dağıtır gülleri boşlukta hava / Ve buhurdanda tüter amberler - Arif Nihat Asya

  • Güzel kokulu bazı maddelerin ortak adı

Birleşik Kelimeler: amber ağacı, amber balığı, amberbaris, amberbu, amber çiçeği, akamber, akar amber, esmer amber

BAREM (Kelime Kökeni: Fransızca barème)

[isim]

  • Devlet memurlarının maaşlarının derece ve tutarlarını düzenleyen sistem ve çizelge

    Bunların tek derdi barem basamaklarını aşarak bu mertebeye fırlayıvermekten ibarettir. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

EYLEM

[isim]

  • Eyleme işi, fiil, hareket, aksiyon

    Günler, düzenlenen eylemlerin baş döndürücü heyecanıyla hızla akıp geçiyordu. - Ahmet Ümit

  • Bir durumu değiştirme veya daha ileriye götürme yönünde etkide bulunma çabası

    Eyleme beraber girersiniz, siz sonuca ulaşmayı düşünürsünüz, onlar ulaşmadan paylaşmayı. - Attila İlhan

[dil bilgisi]

  • Fiil

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eylemde bulunmak
  • eyleme geçmek
  • eylem koymak

Birleşik Kelimeler: addan türeme eylem, eylem planı, eylemden türeme eylem, eylemden türeme ad, dizi eylem, ek eylem, olumlu eylem, olumsuz eylem, yardımcı eylem, yöneylem, tezlik eylemi, yakınlık eylemi, yaklaşma eylemi