[sıfat]

• Temel

  Baz fiyat.

[isim]

[kimya]

• Bir asitle birleştiğinde bir tuz oluşturan madde

Ata Sözleri ve Deyimler

• baz almak

[isim]

[argo]

• Dalkavuk

[sıfat]

[eskimiş]

• Yürekli, yiğit, korkusuz (kimse)

[isim]

[eskimiş]

• Toplanma, büzülme

• Sıkıntı, keder

• Kabız

[sıfat]

• Güzel söz söyleyen, konuşmasıyla ikna eden

  Benli küheylan çok yaman, çok dilbaz, çok dessas bir karı. - Osman Cemal Kaygılı

[isim]

[denizcilik]

• Irmaklarda işleyen, altı düz kayık

• Üzerinde köprü kurulan, altı düz kayık biçiminde duba, ponton

[sıfat]

• Dinde bağnazlığı aşırılığa vardıran, başkalarına baskı yapmaya yönelen (kimse)

  Bu memleketi de dört buçuk yobaza bırakamayız. - Aka Gündüz

[mecaz]

• Bir düşünceye, bir inanca aşırı ölçüde bağlı olan (kimse)

[halk ağzında]

• Kaba saba, incelikten anlamayan (kimse)

[sıfat]

• Kumara düşkün, sürekli kumar oynayan, kumarcı

  Gömücüler de kumarbazlarınkine benzer bir tür haz dışında pek bir şey bulamıyorlardı toprakta. - Üstün Dökmen

[isim]

• Ateşle hüner gösteren oyuncu

[tarih]

• Osmanlılarda şenlikler için donanma fişeklerini hazırlayan kimse

[sıfat]

[eskimiş]

• Çok konuşan, çenesi kuvvetli, çeneli

  Bu, otuz yaşlarında çenebaz ve oynak bir duldu. - Reşat Nuri Güntekin

[isim]

• Süs kuşları yetiştiren kuş meraklısı kimse

[tarih]

• Padişahların av kuşlarını yetiştiren görevli

[isim]

• Yerde ve tel, at, bisiklet, ip vb. üzerinde dengeye dayanan, tehlikeli, heyecan verici gösteriler yapan kimse, akrobat

  Önüne getirilen ata bir cambaz çevikliğiyle atladı. - Ömer Seyfettin

• At alıp satan veya yetiştiren kimse

  Bitişik komşumuz cambaz İbrahim -bizde at alıp satanlara cambaz derler- hacca gitti, geldi. - Memduh Şevket Esendal

• Usta, becerikli kimse

  Söz cambazı.

[tarih]

• Osmanlı Devleti'nde atlı olan ve savaşlarda padişahın önünde düşmana karşı ilk saldırıya geçen birlik

[sıfat]

[mecaz]

• Kurnaz, hileci, hilekâr

  O cambaz adamdır, güvenilmez.

Ata Sözleri ve Deyimler

• cambaz ipte, balık dipte gerek

[isim]

• Hayvan, balık, sebze, meyve vb. yiyecekleri yerinden getirerek toptan satan kimse

[mecaz]

• Hile yapan kimse

  Hiçbir hareketi tanımıyor, sadece mahir bir madrabaz edasıyla çıkarına bakıyor. - Etem İzzet Benice

[isim]

[jeoloji]

• Feldspatlardan bir plajiyoklaz ile ojitten oluşmuş yeşil renkli bir kütle

[sıfat]

[eskimiş]

• Hileci