BAYSUNGUR Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

BAYSUNGUR harflerini içeren 5 harfli 21 kelime bulunuyor. 5 harfli BAYSUNGUR kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

YABGU14, BURGU13, UYGUR13, UYGUN13, GNAYS12, GAYUR12, SUNGU12, UYGAR12, BUYUR11, SUBAY11, RUGAN10, URGAN10, YUNUS10, BURUN9, BURSA9, BASUR9, SUBRA9, SABUR9, SABUN9, URBAN8, UNSUR8

URBAN (Kelime Kökeni: Arapça ʿurbān)

[isim]

[eskimiş]

  • Çöl Arapları

    Büyük harpte Osmanlı hazinesinin büyük bir kısmını çöl ve Urban yemiştir. - Falih Rıfkı Atay

UNSUR (Kelime Kökeni: Arapça ʿunṣur)

[isim]

  • Öge

    Hiçbir millet, milletimizden daha çok yabancı unsurların inanç ve âdetlerine riayet etmemiştir. - Atatürk

BURUN

[isim]

[anatomi]

  • Alınla üst dudak arasında bulunan, çıkıntılı, iki delikli koklama ve solunum organı
  • Bazı şeylerin ön ve sivri bölümü

    Kadıköy vapurunun güvertesinde, paltoma bürünmüş, gidip ta burna oturmuştum. - Haldun Taner

[mecaz]

  • Kibir, büyüklenme

    Burnundan yanına varılmıyor.

[coğrafya]

  • Karanın, özellikle yüksek ve dağlık kıyılarda, türlü biçimlerde denize uzanmış bölümü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • burnu bile kanamamak
  • burnu büyümek
  • burnu çenesine değmek
  • burnu Kafdağı'na çıkmak (veya varmak)
  • burnu Kafdağı'nda (olmak)
  • burnu kırılmak
  • burnuna girmek
  • burnuna karıncalar dolmak
  • burnuna koymak
  • burnundan (fitil fitil) gelmek
  • burnundan ayrılmamak
  • burnundan düşen bin parça olmak
  • burnundan gelmek
  • burnundan getirmek
  • burnundan kıl aldırmamak
  • burnundan solumak
  • burnundan yakalamak
  • burnunda tütmek
  • burnunu çekmek
  • burnunu kırmak
  • burnunun dibine sokulmak
  • burnunun dikine (veya doğrusuna) gitmek
  • burnunun ucundan ötesini (veya ilerisini) görmemek
  • burnunun ucunu görmemek
  • burnunun yeli harman savurmak
  • burnunun yeli kırılmak
  • burnunu sıksan canı çıkacak
  • burnunu sokmak
  • burnunu sürtmek (veya burnu sürtülmek)
  • burnu sızlamak
  • burnu yere düşse almaz
  • burun bükmek
  • burun kıvırmak
  • burun şişirmek
  • burun yapmak

Birleşik Kelimeler: burun boşlukları, burun buruna, burun deliği, burun direği, burun kanadı, burun otu, burun perdesi, gagaburun, gaga burun, kababurun, karga burun, kepçeburun, kıl burun, pat burun, burnu büyük, burnu havada, danaburnu, itburnu, kargaburnu, kuşburnu, öküzburnu, canı burnunda, çiçeği burnunda, karnı burnunda, öfkesi burnunda

BURSA

[isim]

  • Türkiye'nin Marmara Bölgesi'nde yer alan illerinden biri

BASUR (Kelime Kökeni: Arapça bāsūr)

[isim]

[tıp]

  • Kalın bağırsağın alt bölümünde ve anüste toplardamarların genişlemesiyle oluşan varis, hemoroit

Birleşik Kelimeler: basur memesi, basur otu

SUBRA (Kelime Kökeni: Fransızca sous-bras)

[isim]

  • Koltukluk

SABUR (Kelime Kökeni: Arapça ṣabūr)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Çok sabırlı

SABUN (Kelime Kökeni: Arapça ṣābūn)

[isim]

  • Kirli ve yağlı şeyleri temizlemekte kullanılan, türlü yağlarla alkaliler birleştirilerek yapılan madde
  • Bu maddenin kalıp durumunda olan biçimi

Birleşik Kelimeler: sabun ağacı, sabun balığı, sabunhane, sabunköpüğü, sabun otu, sabun taşı, sabun tozu, kokulu sabun, toz sabun, arap sabunu, banyo sabunu, çamaşır sabunu, el sabunu, mis sabunu, tıraş sabunu, tuvalet sabunu, yüz sabunu

RUGAN (Kelime Kökeni: Farsça revġan)

[isim]

  • Ayakkabı, çanta vb. yapımında kullanılan parlak deri

    Yağmurlu havalarda kaldırımlar ne güzeldirler, rugan gibi parlarlar. - Peyami Safa

[sıfat]

  • Bu deriden yapılmış

    Fakat ne frakları var ne sivri yakalı kolalı gömlekleri ne rugan pabuçları. - Necip Fazıl Kısakürek

URGAN

[isim]

  • Keten, kenevir, pamuk, jüt gibi türlü dokuma maddelerinden yapılan ince halat

    Kadınının boynunda pembe urgan gibi bir yemeni var. - Halide Edip Adıvar

YUNUS

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Balinalardan, ılık ve sıcak denizlerde sürüler durumunda yaşayan, boyları 3 metreye kadar erişebilen, memeli deniz hayvanı (Delphinus)

    Vapurla yarış eden yunuslara güler. - Sait Faik Abasıyanık

SUBAY

[isim]

[askerlik]

  • Silahlı kuvvetlerde asteğmenden orgeneral veya oramirale kadar rütbedeki asker

    Seni gelin edeceğiz, kılıçlı bir subayın koluna gireceksin. - Halide Edip Adıvar

Birleşik Kelimeler: astsubay, astsubay çavuş, astsubay başçavuş, astsubay kıdemli başçavuş, astsubay kıdemli çavuş, astsubay kıdemli üstçavuş, astsubay üstçavuş, muvazzaf subay, üstsubay, yedek subay, dâhiliye subayı, emir subayı

GNAYS (Kelime Kökeni: Almanca Gneiss)

[isim]

[jeoloji]

  • Kuvars, mika ve feldspattan birleşmiş kayaç

GAYUR (Kelime Kökeni: Arapça ġayūr)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Gayreti olan, gayretli, çok çalışkan

    O makama daha gayur bir zat münasip düşüyordu. - Attila İlhan

SUNGU

[isim]

  • Bir büyüğe sunulan armağan
  • Bir tanrıya veya tapınağa yapılan bağış