BAYSUNGUR Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
BAYSUNGUR harflerini içeren 5 harfli 21 kelime bulunuyor. 5 harfli BAYSUNGUR kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
YABGU14,
URBAN (Kelime Kökeni: Arapça ʿurbān)
-
Çöl Arapları
Büyük harpte Osmanlı hazinesinin büyük bir kısmını çöl ve Urban yemiştir. - Falih Rıfkı Atay
UNSUR (Kelime Kökeni: Arapça ʿunṣur)
-
Öge
Hiçbir millet, milletimizden daha çok yabancı unsurların inanç ve âdetlerine riayet etmemiştir. - Atatürk
BURUN
- Alınla üst dudak arasında bulunan, çıkıntılı, iki delikli koklama ve solunum organı
-
Bazı şeylerin ön ve sivri bölümü
Kadıköy vapurunun güvertesinde, paltoma bürünmüş, gidip ta burna oturmuştum. - Haldun Taner
-
Kibir, büyüklenme
Burnundan yanına varılmıyor.
- Karanın, özellikle yüksek ve dağlık kıyılarda, türlü biçimlerde denize uzanmış bölümü
Ata Sözleri ve Deyimler
- burnu bile kanamamak
- burnu büyümek
- burnu çenesine değmek
- burnu Kafdağı'na çıkmak (veya varmak)
- burnu Kafdağı'nda (olmak)
- burnu kırılmak
- burnuna girmek
- burnuna karıncalar dolmak
- burnuna koymak
- burnundan (fitil fitil) gelmek
- burnundan ayrılmamak
- burnundan düşen bin parça olmak
- burnundan gelmek
- burnundan getirmek
- burnundan kıl aldırmamak
- burnundan solumak
- burnundan yakalamak
- burnunda tütmek
- burnunu çekmek
- burnunu kırmak
- burnunun dibine sokulmak
- burnunun dikine (veya doğrusuna) gitmek
- burnunun ucundan ötesini (veya ilerisini) görmemek
- burnunun ucunu görmemek
- burnunun yeli harman savurmak
- burnunun yeli kırılmak
- burnunu sıksan canı çıkacak
- burnunu sokmak
- burnunu sürtmek (veya burnu sürtülmek)
- burnu sızlamak
- burnu yere düşse almaz
- burun bükmek
- burun kıvırmak
- burun şişirmek
- burun yapmak
Birleşik Kelimeler: burun boşlukları, burun buruna, burun deliği, burun direği, burun kanadı, burun otu, burun perdesi, gagaburun, gaga burun, kababurun, karga burun, kepçeburun, kıl burun, pat burun, burnu büyük, burnu havada, danaburnu, itburnu, kargaburnu, kuşburnu, öküzburnu, canı burnunda, çiçeği burnunda, karnı burnunda, öfkesi burnunda
BURSA
- Türkiye'nin Marmara Bölgesi'nde yer alan illerinden biri
BASUR (Kelime Kökeni: Arapça bāsūr)
- Kalın bağırsağın alt bölümünde ve anüste toplardamarların genişlemesiyle oluşan varis, hemoroit
Birleşik Kelimeler: basur memesi, basur otu
SUBRA (Kelime Kökeni: Fransızca sous-bras)
- Koltukluk
SABUR (Kelime Kökeni: Arapça ṣabūr)
- Çok sabırlı
SABUN (Kelime Kökeni: Arapça ṣābūn)
- Kirli ve yağlı şeyleri temizlemekte kullanılan, türlü yağlarla alkaliler birleştirilerek yapılan madde
- Bu maddenin kalıp durumunda olan biçimi
Birleşik Kelimeler: sabun ağacı, sabun balığı, sabunhane, sabunköpüğü, sabun otu, sabun taşı, sabun tozu, kokulu sabun, toz sabun, arap sabunu, banyo sabunu, çamaşır sabunu, el sabunu, mis sabunu, tıraş sabunu, tuvalet sabunu, yüz sabunu
RUGAN (Kelime Kökeni: Farsça revġan)
-
Ayakkabı, çanta vb. yapımında kullanılan parlak deri
Yağmurlu havalarda kaldırımlar ne güzeldirler, rugan gibi parlarlar. - Peyami Safa
-
Bu deriden yapılmış
Fakat ne frakları var ne sivri yakalı kolalı gömlekleri ne rugan pabuçları. - Necip Fazıl Kısakürek
URGAN
-
Keten, kenevir, pamuk, jüt gibi türlü dokuma maddelerinden yapılan ince halat
Kadınının boynunda pembe urgan gibi bir yemeni var. - Halide Edip Adıvar
YUNUS
-
Balinalardan, ılık ve sıcak denizlerde sürüler durumunda yaşayan, boyları 3 metreye kadar erişebilen, memeli deniz hayvanı (Delphinus)
Vapurla yarış eden yunuslara güler. - Sait Faik Abasıyanık
SUBAY
-
Silahlı kuvvetlerde asteğmenden orgeneral veya oramirale kadar rütbedeki asker
Seni gelin edeceğiz, kılıçlı bir subayın koluna gireceksin. - Halide Edip Adıvar
Birleşik Kelimeler: astsubay, astsubay çavuş, astsubay başçavuş, astsubay kıdemli başçavuş, astsubay kıdemli çavuş, astsubay kıdemli üstçavuş, astsubay üstçavuş, muvazzaf subay, üstsubay, yedek subay, dâhiliye subayı, emir subayı
GNAYS (Kelime Kökeni: Almanca Gneiss)
- Kuvars, mika ve feldspattan birleşmiş kayaç
GAYUR (Kelime Kökeni: Arapça ġayūr)
-
Gayreti olan, gayretli, çok çalışkan
O makama daha gayur bir zat münasip düşüyordu. - Attila İlhan
SUNGU
- Bir büyüğe sunulan armağan
- Bir tanrıya veya tapınağa yapılan bağış