BATTANİYESİZ Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

BATTANİYESİZ harflerini içeren 6 harfli 28 kelime bulunuyor. 6 harfli BATTANİYESİZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

TEBYİZ13, YENSİZ12, TEZYİN11, TEZYİT11, TAZİYE11, ZİYNET11, ZEYTİN11, ZAYİAT11, ZEBANİ11, ATABEY10, BAYATİ10, ENBİYA10, YABANİ10, ABSENT9, BATSAT9, EZİNTİ9, İSABET9, SANİYE9, SABİTE9, SANAYİ9, İNTİBA8, İTİYAT8, İNAYET8, NEBATİ8, TABİAT8, ASETAT7, ATEİST7, ESİNTİ7

ASETAT (Kelime Kökeni: Fransızca acétate)

[isim]

[kimya]

  • Asetik asidin tuzu veya esteri, saydam

    Demir asetat. Etil asetat.

ATEİST (Kelime Kökeni: Fransızca athéiste)

[sıfat]

[felsefe]

  • Tanrıtanımaz

ESİNTİ

[isim]

  • Belli belirsiz hissedilen hafif yel, nefha

    Güneş gene alevlendi, kavak yapraklarına türkü söyleten serin esinti dindi. - Tarık Buğra

İNTİBA (Kelime Kökeni: Arapça inṭibā)

[isim]

[eskimiş]

[ruh bilimi]

  • İzlenim

    Bu kitabın bende hazin bir intiba bıraktığını söylersem yanlış bir ifadede bulunmamış olurum. - Asaf Halet Çelebi

İTİYAT (Kelime Kökeni: Arapça iʿtiyād)

[isim]

[eskimiş]

  • Alışkanlık

    Kâğıtlarını kendi eliyle aharlayıp terbiye etmek itiyadında idi. - Samiha Ayverdi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • itiyat etmek

İNAYET (Kelime Kökeni: Arapça ʿināyet)

[isim]

[eskimiş]

  • İyilik, kayra, atıfet, ihsan, lütuf

    Gayret bizden, inayet Allah'tan. - Emine Işınsu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • inayet etmek (veya eylemek)
  • inayet ola
  • inayette bulunmak

NEBATİ (Kelime Kökeni: Arapça nebātī)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Bitki ile ilgili, bitkisel

TABİAT (Kelime Kökeni: Arapça ṭabīʿat)

[isim]

  • Doğa

    İnsan zekâsı tabiatın içinde değil tabiatın yanında, ayrı bir kuvvettir. - Ahmet Haşim

  • Doğal özellik

    Arazinin tabiatı.

  • Huy, karakter

    Mağrur, bazen zalim olacak kadar hiddetli, bazen çok müşfik ve hassas bir tabiattadır. - Asaf Halet Çelebi

  • Güzeli ayırma melekesi, zevk, beğeni

    Abdi Bey, tabiat sahibi, altıncı kat terasında böyle bir bahçe tanzimi, doğrusu takdire şayan. - Attila İlhan

  • İnsanın büyük abdest bozma kolaylığı veya zorluğu

Birleşik Kelimeler: tabiat bilgisi, tabiat bilimleri, tabiatüstü

ABSENT (Kelime Kökeni: Fransızca absent)

[isim]

  • Pelinden yapılan sert bir içki

BATSAT

[zarf]

[halk ağzında]

  • Ara sıra, seyrek olarak, tek tük

EZİNTİ

[isim]

  • Açlık etkisiyle midede duyulan tedirginlik
  • Korku veya heyecan sebebiyle duyulan eziklik, sıkıntı

İSABET (Kelime Kökeni: Arapça iṣābet)

[isim]

  • Hedefe varma, hedefi vurma

    Bir kurşun isabetiyle öldü.

  • Piyango vb. şans oyunlarında, kazanma, çıkma, vurma
  • Öneri, düşünce veya söz yerinde olma

    Gönderilecek askerin sekiz tabur olmasında büyük isabet vardır. - Salâh Birsel

  • Yanılmama
  • Güzel rastlantı

    Bize uğramanız isabet, biz de sizi arıyorduk.

[ünlem]

  • `Çok güzel, iyi oldu` anlamlarında kullanılan bir seslenme sözü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • isabet almak
  • isabet etmek
  • isabet oldu

SANİYE (Kelime Kökeni: Arapça s̱āniye)

[isim]

  • Bir dakikanın altmışta biri olan zaman birimi

    Bir iki saniye tereddütle gözlerinin içine baktım, dudaklarımı büktüm. - Etem İzzet Benice

  • Bir derecenin üç bin altı yüzde biri
  • Fizik ve mekanikte zaman birimi

Birleşik Kelimeler: saniyesi saniyesine

SABİTE (Kelime Kökeni: Arapça s̱ābite)

[isim]

[matematik]

  • Bir formülde geçen ve önceden belirlenmiş bulunan değişmez nicelik

[gök bilimi]

  • Görünürde hareket etmeyen yıldız

SANAYİ (Kelime Kökeni: Arapça ṣanāyiʿ)

  • Ham maddeleri işlemek, enerji kaynaklarını yaratmak için kullanılan yöntemlerin ve araçların bütünü, işleyim, uran, endüstri

Birleşik Kelimeler: sanayi bölgesi, sanayiinefise, sanayi kuruluşu, sanayi odası, sanayi sitesi, sanayi ülkesi, sanayi yatırımı, ağır sanayi, hafif sanayi, organize sanayi, yan sanayi, sinema sanayisi