BATTANİYESİZ Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
BATTANİYESİZ harflerini içeren 4 harfli 87 kelime bulunuyor. 4 harfli BATTANİYESİZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
AYAZ9,
İNTİ (Kelime Kökeni: (Kızılderili dillerinden))
- Peru para birimi
İNAT (Kelime Kökeni: Arapça ʿinād)
-
Bir konuda direnme, ayak direme, diretme, direnim
Okumak, eczacı olmak bu sayılı inatlarından biri ve ilkidir. - Tarık Buğra
-
Birine karşı çıkma, karşı düşünce ileri sürme
İddia kızışmış, âdeta inat hâlini almıştı. - Ömer Seyfettin
- İnatçı
Ata Sözleri ve Deyimler
- inadım inat olmak
- inadı tutmak
- inat etmek
Birleşik Kelimeler: eşek inadı, gâvur inadı, katır inadı, keçi inadı
İANE (Kelime Kökeni: Arapça iʿāne)
-
Yardım
Sen birkaç kuruş iane verirsen belki bir şey olur. - Memduh Şevket Esendal
NİTE
- Nasıl, niçin
NAAT (Kelime Kökeni: Arapça naʿt)
- Bir şeyin niteliklerini övme
- Hz. Muhammed'in niteliklerini övmek, ondan şefaat dilemek amacıyla yazılan kaside
TANE (Kelime Kökeni: Farsça dāne)
- Herhangi bir sayıda olan şey, adet
-
Bazı bitkilerin tohumu
İşçiler buğdayı savurmakta ve taneyi samandan ayırmaktadır. - Necip Fazıl Kısakürek
-
Çekirdekli küçük meyve
Üzüm tanesi. Nar tanesi.
Ata Sözleri ve Deyimler
- tane bağlamak
Birleşik Kelimeler: tane tane, bir tane, buğdaysı tane
TAAT (Kelime Kökeni: Arapça ṭāʿat)
- Allah'ın buyruklarını yerine getirme, ibadet etme
TEİN (Kelime Kökeni: Fransızca théine)
- Çayda bulunan ve kafein niteliğinde olan etkili madde
ASİT (Kelime Kökeni: Fransızca acide)
- Turnusolün mavi rengini kırmızıya çevirmek özelliğinde olan ve birleşimindeki hidrojenin yerine maden alarak tuz oluşturan hidrojenli birleşik, hamız
Birleşik Kelimeler: asit alkol, asit borik, asit fenik, asit katalizör, asitölçer, amino asit, asetik asit, borik asit, bromhidrik asit, formik asit, fosforik asit, hidroklorik asit, karbonik asit, klor hidrik asit, klorik asit, laktik asit, margarik asit, nitrik asit, nükleik asit, oksalik asit, oleik asit, palmitik asit, pikrik asit, salisilik asit, silisik asit, sitrik asit, sülfürik asit, tartarik asit, ürik asit, karınca asidi, kuzukulağı asidi, limon asidi, süt asidi
ESİN
-
Etkilenme, çağrışım veya içe doğmayla akla gelen yaratıcı duygu, düşünce, ilham
Bir roman, bir müzik parçası için esin kaynağı olabilir. - Adalet Ağaoğlu
- Sabah yeli
ESNA (Kelime Kökeni: Arapça es̱nāʾ)
-
Bir işin yapıldığı an, sıra
O esnada irice bir karaltı belirdi tam arkasında. - Elif Şafak
NESİ
-
Akrabası mı, yakını mı?
Ali, Ahmet'in nesidir?
-
Hangi yönü, hangi tarafı?
Bunun nesi iyi? - Haldun Taner
Ata Sözleri ve Deyimler
- nesi var
- nesi var nesi yok
NİSA (Kelime Kökeni: Arapça nisā)
- Kadın
SAAT (Kelime Kökeni: Arapça sāʿat)
-
Bir günlük sürenin yirmi dörtte birine eşit, altmış dakikalık zaman dilimi, zaman parçası
Beş altı mil ötedeki karşı kıyıya bir saatte varabilirdik ancak. - Azra Erhat
-
Vakit, zaman
Oyuncular meyus olmayarak gene saati geldiği vakit perdelerini açtılar. - Memduh Şevket Esendal
-
Bir işin yapıldığı belli bir zaman
Yemek saati.
Kahvaltı saati. Uyku saati. Çalışma saati.
-
Günün hangi anı olduğunu gösteren alet
Kolundaki krome saate göz attı. - Refik Halit Karay
-
Sayaç
Elektrik saati. Su saati.
Ata Sözleri ve Deyimler
- saat bir (veya iki, üç ...) yönünde
- saat bu saat
- saat gibi
- saat gibi işlemek
- saati çalmak
- saati saatine uymamak
- saat on bir buçuğu çalmak
- saat tutmak
Birleşik Kelimeler: saat açısı, saat ayarı, saat başı, saat camı, saat cebi, saat çiçeği, saat dairesi, saat dilimi, saat farkı, saat kulesi, saati saatine, alafranga saat, alaturka saat, ampersaat, ana saat, biyolojik saat, çalar saat, elektronik saat, ezani saat, guguklu saat, kilovatsaat, lümensaat, o saat, ölü saat, vatsaat, yerel saat, yeşil saat, zevalî saat, akşam saati, beslenme saati, bilek saati, cep saati, çalışma saati, çay saati, duvar saati, elektrik saati, eşref saati, ezan saati, güneş saati, iş saati, kol saati, konsol saati, kontrol saati, kum saati, masa saati, mesai saati, meydan saati, okuma saati, park saati, su saati, uyku saati, yaz saati, yıldız saati, altın saatler, indirim saatleri
SİNE (Kelime Kökeni: Farsça sīne)
- Göğüs
-
Gönül, yürek
Elif kaşlarını çatar / Gamzesi sineme batar - Karacaoğlan
-
Bağır, iç
Hangi semtin eczanesi bu kadar değerli insanı sinesinde toplayabilmiştir? - Haldun Taner
Ata Sözleri ve Deyimler
- sineye çekmek
Birleşik Kelimeler: sineyimillet