BASIVERMEK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
BASIVERMEK harflerini içeren 5 harfli 59 kelime bulunuyor. 5 harfli BASIVERMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
KIVAM13,
ASKER (Kelime Kökeni: Arapça ʿasker)
-
Orduda görev yapan erden generale kadar herkes
Adına ve şimdi gördüğüm şahsiyetine zaten hayran olduğum büyük askerin bu alakası beni heyecana düşürmüştü. - İbrahim Alâeddin Gövsa
-
Askerlik görevi veya ödevi
Askerden dönmek.
-
Er
Dışarıda kolları kırmızı beyaz işaretli askerlerin taşıdığı boş sedyeler süratle uzaklaşıyor. - Nazım Hikmet
-
Topluluk düzenine saygısı olan, disiplinli
Asker adam.
-
Yurdunu iyi koruyan, kahraman özelliği taşıyan
Asker millet.
Ata Sözleri ve Deyimler
- asker çıkarmak
- askere alınmak
- askere çağrılmak
- askere gitmek
- asker etmek (veya eylemek)
- asker gibi
- asker olmak
Birleşik Kelimeler: asker hastanesi, asker kaçağı, asker ocağı, asker tayını, kazasker, serasker, yedek asker, hassa askeri
ERMEK
-
Erişmek
Nereden geldiğini anlamadığı bir ataklığa ermişti. - Necati Cumalı
- Kavuşmak
-
Yetişip dokunmak
Eli tavana ermek.
- İnsan veya bitki büyüyüp gelişmek, yetişmek
-
Ürün olgunlaşmak
Arpalar erdi de gelin, girdik yolmaya - Halk türküsü
- Kendini Tanrı yoluna vermiş kimse insanüstü kutsal bir aşamaya erişmek
Ata Sözleri ve Deyimler
- erdiğine erer, ermediğine taş atar
Birleşik Kelimeler: aşermek
EKSER
- Büyük çivi
EMARE (Kelime Kökeni: Arapça emāre)
-
Belirti, iz, ipucu
Fakat hepsinin yüzünde korku ve endişe emarelerini ayan beyan görmüştüm. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
KREMA (Kelime Kökeni: İtalyanca crema)
- Bir tür yumurtalı süt tatlısı
- Kaymak
- Kevgirden geçirilmiş sütle koyulaştırılmış çorba
KAMER (Kelime Kökeni: Arapça ḳamer)
- Ay
Birleşik Kelimeler: kamer balığı
KESRE (Kelime Kökeni: Arapça kesre)
- Esre
KESER
-
Tahta, ağaç yontmaya ve çivi çakmaya yarayan, kısa saplı, bir yanı keskin ağızlı çelik araç
Kadınlar kucaklarından bebeklerini atıp ellerine keserleri aldılar. - Lâtife Tekin
Birleşik Kelimeler: ayak keseri, el keseri, nalıncı keseri
KEREM (Kelime Kökeni: Arapça kerem)
- Soyluluk, ululuk, büyüklük, asalet
-
Bağış olarak verme, iyilik, cömertlik, eli açıklık, lütuf
Bir başka kerem beklemez artık gelecekten. - Yahya Kemal Beyatlı
Ata Sözleri ve Deyimler
- kerem buyurun (veya eyleyin)
- kerem etmek
Birleşik Kelimeler: kerem sahibi
KERES
- Büyük ve derin karavana
KEMER (Kelime Kökeni: Farsça kemer)
-
Bele dolayarak toka ile tutturulan, kumaş, deri veya metalden yapılan bel bağı
Nihat elinde tuttuğu kemeri denize fırlatıp attı. - Peyami Safa
- Etek, pantolon vb. giysilerin bele gelen bölümü
- Emniyet kemeri
-
Tümsekli
Kemer burun.
-
Kemiklerden oluşan yay biçimindeki yapı
Kaş kemeri. Damak kemeri. Ayak kemeri.
- Katmanlı kayaçlarda bir kıvrımın kabarık tepe yeri, tekne karşıtı
-
İki sütun veya ayağı birbirine üstten yarım çember, basık eğri, yonca yaprağı vb. biçimlerde bağlayan ve üzerine gelen duvar ağırlıklarını, iki yanındaki ayaklara bindiren tonoz bağlantı
Büyük bir camiydi bu. Minareleri, kubbeleri, kemerleri ve parmaklıklı pencereleri filan hepsi tamamdı. - Oğuz Atay
- Özellikle yolculukta kullanılan, üzerinde altın, para yerleştirmeye yarar gözleri olan meşin kuşak
Ata Sözleri ve Deyimler
- kemer (veya kemerini) sıkmak
- kemeri dolu olmak
Birleşik Kelimeler: kemer bağlama, kemer gözü, kemer patlıcanı, bel kemeri, emniyet kemeri, su kemeri
- Antalya iline bağlı ilçelerden biri
- Burdur iline bağlı ilçelerden biri
KEMRE
- Gübre, tezek
- Deride kalınlaşmış kir tabakası
- Başta olan kepek
Ata Sözleri ve Deyimler
- kemre bağlamak
MARKE (Kelime Kökeni: Fransızca marqué)
- `Takım oyunlarında karşı takımdaki bir oyuncuyu yakından izlemek, tutmak, gölgelemek, markaja almak` anlamındaki marke etmek birleşik fiilinde geçen bir söz
MEREK
- Samanlık, odunluk, hayvan yemi deposu veya ahır
MERAK (Kelime Kökeni: Arapça merāḳ)
-
Bir şeyi anlamak veya öğrenmek için duyulan istek
Biraz sonra yine bazı sesler işittim / Merak ile merdivenin başına gittim - Enis Behiç Koryürek
-
Bir şeyi edinme, yapma, bir şeyle uğraşma isteği
Öteden beri güzel giyinmeye, güzel konuşmaya merakım vardır. - Reşat Nuri Güntekin
-
Düşkünlük, heves
Meslek dışında biricik merakı, kendi tabiriyle hobisi fotoğrafçılıktı. - Haldun Taner
- Kaygı, tasa
Ata Sözleri ve Deyimler
- meraka düşmek
- meraka sokmak
- merak etmek
- merak getirmek
- merakına dokunmak
- merakından çatlamak
- merakını mucip olmak
- merakını uyandırmak
- merak olmak
- merak sarmak (veya duymak veya salmak)
- merakta bırakmak
- merakta kalmak
- meraktan çatlamak
- meraktan ölmek
Birleşik Kelimeler: kırkmerak