BASILABİLME Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

BASILABİLME harflerini içeren 5 harfli 42 kelime bulunuyor. 5 harfli BASILABİLME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Basılabilme ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Basılabilme olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

ABBAS10, BASIM10, BASMA9, BABAİ9, SAMBA9, ASABİ8, ABALI8, BİLME8, BALLI8, BASİL8, LİBAS8, LAMBA8, SEBİL8, BELLİ7, ELMAS7, EMSAL7, İSLAM7, İMALI7, LEMİS7, MİLAS7, MİSEL7, MİSAL7, MESAİ7, MELAS7, MASAL7, SİLME7, SALMA7, SALLI7, SALİM7, SALAM7, SEMAİ7, SELİM7, SELAM7, ALLEM6, AMELİ6, İSALE6, İMALE6, LAMEL6, MİLEL6, MAİLE6, MELAL6, SİLLE6

ALLEM

[isim]

  • `Bir işi istediği duruma getirmek için her türlü kurnazca çareye başvurmak` anlamıyla allem etmek, kallem etmek sözünde geçer

    Nitekim allem ettiler, kallem ettiler, beni buradan mahrum etmek için her şeyi yaptılar. - Necip Fazıl Kısakürek

AMELÎ (Kelime Kökeni: Arapça ʿamelī)

[sıfat]

  • Uygulamalı

    Kitaplardan gelen fikirler nazari, yaşanan fikirler ise amelîdir. - Mehmet Kaplan

İSALE (Kelime Kökeni: Arapça isāle)

[isim]

[eskimiş]

  • Akıtma

İMALE (Kelime Kökeni: Arapça imāle)

[isim]

[eskimiş]

  • Bir tarafa yatırma, eğme

[edebiyat]

  • Aruz vezninde kısa okunması gereken heceyi ölçüye uydurmak için uzun okuma, zihaf karşıtı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • imale etmek
  • imale yapmak

LAMEL (Kelime Kökeni: Fransızca lamelle)

[isim]

  • Mikroskopla yapılan incelemede bazen lamların üstüne kapatılan dört köşe, küçük ve ince cam parçası

[biyoloji]

  • Çok ince tabaka

MİLEL (Kelime Kökeni: Arapça milel)

[isim]

[eskimiş]

  • Milletler, uluslar

Birleşik Kelimeler: beynelmilel

MAİLE (Kelime Kökeni: Arapça māʾile)

[isim]

[eskimiş]

[coğrafya]

  • Aklan

MELAL (Kelime Kökeni: Arapça melāl)

[isim]

[eskimiş]

  • Can sıkıntısı, usanç

    Melalimizi avutmak için bin türlü eğlence, bin türlü zevk icat ettik. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Üzüntü, hüzün, dert

Ata Sözleri ve Deyimler

  • melal duymak

SİLLE (Kelime Kökeni: Farsça sīlī)

[isim]

  • Elin iç yüzüyle vurulan tokat

    Adam keçinin gerisine hafif bir sille indirdi. - Necati Cumalı

Birleşik Kelimeler: sille tokat

BELLİ

[sıfat]

  • Beli olan

    Hani sen benim gibi ince belli sarışınları severdin? - Nezihe Araz

Birleşik Kelimeler: karınca belli

[sıfat]

  • Bilinmedik bir yanı olmayan, malum

    Hâlimiz, vaktimiz sizce belli. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

  • Gizli olmayan, ortada olan, anlaşılan, bedihi, zahir, aşikâr

    Bu azade insanlarda her türlü adiliklerden uzak bir efendilik olduğu ne kadar da bellidir. - Asaf Halet Çelebi

  • Belirli, muayyen

    Bu oyun çok kısa, belli bir temsil süresi doldurmuyor. - Adalet Ağaoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • belli etmek
  • belli olmak

Birleşik Kelimeler: belli başlı, belli belirsiz

ELMAS (Kelime Kökeni: Arapça elmās)

[isim]

  • Yerin derinliklerinde bulunan, billurlaşmış arı karbon
  • Mücevher olarak kullanılan, saydam, değerli taş

    Bazı nadir inciler, elmaslar vardır ki onların biri yalnız saltanat tacı olabilir. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu

[sıfat]

  • Bu taşlarla yapılmış

    Elim değmişken elmas kılıcımla canını cehenneme yollayayım. - Turan Oflazoğlu

  • Elmastıraş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • elmas gibi

Birleşik Kelimeler: elmastıraş, kara elmas, camcı elması

EMSAL (Kelime Kökeni: Arapça ems̱āl)

[isim]

  • Benzer, eş, denk

    Tarihte o ana kadar emsali görülmedik bir ticari kepazelik devri açılmıştı. - Ercüment Ekrem Talu

  • Yaşıt
  • Örnek

[eskimiş]

[matematik]

  • Katsayı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • emsal olmak
  • emsal oluşturmak
  • emsal vermek

İSLAM (Kelime Kökeni: Arapça islām)

[isim]

[din bilgisi]

  • Müslümanlık

Birleşik Kelimeler: İslam gizemciliği, İslam hukuku, şeyhülislam

İMALI

[sıfat]

  • Üstü kapalı, örtülü (söz veya davranış)

    Başka bir gün aralarında gene imalı bir konuşma oldu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

LEMİS (Kelime Kökeni: Arapça lems)

[isim]

[eskimiş]

  • El ile dokunarak duyma, bir şeye el ile dokunma