BASIK ile Oluşan Kelimeler (BASIK Kelime Türetme)

BASIK harflerinden oluşan 21 kelime bulunuyor. BASIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Basık kelimesinin anlamı nedir? Basık ile başlayan kelimeler. İçinde basık olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

5 Harfli Kelimeler

BASKI9, BASIK9, SABIK9

4 Harfli Kelimeler

BASI8, BAKS7, BAKI7, ASIK6, ASKI6, ISKA6, KISA6

3 Harfli Kelimeler

BAS6, ASI5, SIK5, ASK4, AKI4, AKS4, KAS4, SAK4

2 Harfli Kelimeler

AB4, AS3, AK2

AK

[isim]

  • Kar, süt vb.nin rengi, beyaz, kara ve siyah karşıtı

[sıfat]

  • Bu renkte olan
  • Beyaz leke

    Bir gözünde akı var.

[sıfat]

[mecaz]

  • Temiz

[sıfat]

[mecaz]

  • Dürüst

[sıfat]

[mecaz]

  • Sıkıntısız, rahat

    Ak günler göresin.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ak akçe kara gün içindir
  • ak dediğine kara demek
  • ak don kara don geçitte belli olur
  • ak gün ağartır, kara gün karartır
  • akı ak karası kara
  • akı karası geçitte belli olur
  • akım derken bokum demek
  • ak koyun kara koyun geçit başında belli olur
  • ak koyunu gören içi dolu yağ sanır
  • ak koyunun kara kuzusu da olur
  • ak köpeğin pamuk pazarına zararı vardır
  • akla karayı seçmek
  • ak sakaldan yok sakala gelmek

Birleşik Kelimeler: ak ağa, akağaç, akamber, akasma, akbaba, akbakla, akbalık, akbalıkçıl, akbasma, akbaş, ak benek, akbuğday, akburçak, akciğer, akçöpleme, akdarı, ak demir, akdiken, akdoğan, akdut, ak gözlü, akgünlük, akhardal, ak kan, akkaraman, akkarınca, akkavak, akkefal, akkelebek, akkor, akkuş, akkuyruk, aklevrek, ak madde, akmantar, ak pak, akpas, akpelin, ak saçlı, aksakal, ak sakallı, aksedir, aksoğan, aksöğüt, aksu, aksuna, aksungur, ak sülümen, aktaş, aktavşan, aktöre, aktutma, ak yazı, ak yel, ak yem, Ak Yıldız, akyuvar, akzambak, yüzü ak, göz akı, yumurta akı, yüz akı

AS

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Kakım

[isim]

  • İskambil, domino vb. oyunlarda bir işaretini taşıyan kâğıt veya taş, birli, bey

[sıfat]

  • Bir işte başta gelen (kimse veya şey)

    As oyuncu.

Birleşik Kelimeler: assolist, astasım, asteğmen, asyön

[kimya]

  • Arsenik elementinin simgesi

ASK (Kelime Kökeni: Fransızca asque)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Asklı mantarlara özgü üreme organı

AKI

[isim]

[fizik]

  • Herhangi bir kuvvet alanında, belli bir düzlemin belli bir bölümünden geçtiği varsayılan güç çizgileri, seyelan

Birleşik Kelimeler: ışık akısı, ışınım akısı

AKS (Kelime Kökeni: Fransızca axe)

[isim]

  • Dingil

KAS

[isim]

[anatomi]

  • Tellerden oluşan ve kasılarak vücut hareketlerini sağlayan organ ve bu organın telsi dokusu, adale

    Kol kasları. Kalp kası.

Birleşik Kelimeler: kas doku, kas tutukluğu, taraksı kas, delta kası, kalp kası

SAK

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Uyanık, gözü açık, müteyakkız
  • Uykusu hafif

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sak durmak
  • sak yatmak

[isim]

[eskimiş]

[bitki bilimi]

  • Sap

AB (Kelime Kökeni: Farsça āb)

[isim]

[eskimiş]

  • Su

Birleşik Kelimeler: abıhayat, abıkevser, abuhava

ASI

[isim]

  • Asma işi
  • Afiş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • asıda olmak (veya kalmak)

SIK

[sıfat]

  • Benzerleri veya parçaları arasında çok az aralık bulunan, seyrek karşıtı

    Ağaçları sık bir bahçe. Sık saç.

  • Çok bulunan, çok rastlanan

[zarf]

  • Kısa zaman aralıklarıyla, az aralıklarla

[zarf]

  • Aralıksız olarak, aralarında az aralık bırakarak

    Çiçekleri çok sık diktik.

Birleşik Kelimeler: sıkboğaz, sık otlatma, sık sık

ASIK

[sıfat]

  • Somurtkan

    O zaman işin rengi değişir, asık yüzünün morluğu uçup giderdi. - Orhan Kemal

  • Asılı

Birleşik Kelimeler: asık surat, yüzü asık

ASKI

[isim]

  • Üzerine herhangi bir şey asmaya yarar nesne

    Durumu hiç değilse bir süre kurtarmak için giysiyi bir askıya takıp duvardaki çiviye astım. - Ayla Kutlu

  • Elbise, gömlek, tişört, ceket gibi elbiselerin kırışmadan düzgün bir biçimde elbise dolabına asılması için insan omzu biçiminde tasarlanmış, bazılarının altında pantolon asmak için düz bir çıta, bazılarının her iki kenarında etek asmak için çengel bulunan alet, elbise askısı
  • Pantolon veya giysilerin düşmesini önlemek için omuzdan aşırılan bağ
  • Artırma, eksiltme vb. resmî iş ilanlarının ilgili daire duvarında belli bir zaman süresince asılı durması
  • Hastanelerde kırık kol veya bacakların asılarak tutturulduğu araç
  • Çay, kahve taşımaya yarar kahveci tepsisi, fener
  • Saklanmak için tavana asılmış dizi veya hevenk

    Üzüm askısı. Ayva askısı.

  • Yeni yapılan yapıların çatısına, ev sahibi tarafından usta için veya düğün arabalarına düğün sahibi tarafından arabacı için armağan olarak asılan kumaş
  • Gelinin odasına asılan süs
  • Kadınların kullandığı altın dizisi veya zincirli mücevherat
  • Düğünlerde geline yakınları tarafından takılan hediye
  • İpek böceğinin kozasını sarması için yanına konulan çalı çırpı
  • Saz şairleri arasında yapılan deyiş yarışında üstün gelene verilmek için duvara asılan kumaş, tabanca vb. ödül

Ata Sözleri ve Deyimler

  • askıda bırakmak
  • askıda kalmak
  • askı olmak
  • askıya almak
  • askıya çıkarmak
  • askıya çıkmak

Birleşik Kelimeler: bağırsak askısı, boru askısı, elbise askısı, su askıları

ISKA

[isim]

[argo]

  • Üzerinde durmama, önem vermeme
  • Boşa çıkarma, rast getirememe

    Güzel bir orta ile gole mal olan bir ıskayı ayırt edemez. - Haldun Taner

  • Hedefi tutturamama, amaca ulaşamama

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ıska geçilmek
  • ıska geçmek

KISA

[sıfat]

  • Boyu, uzunluğu az olan, uzun karşıtı

    Kısa boylu Japon cinsi bile sporla üç parmak uzadı. - Ahmet Haşim

  • Az süren, uzun olmayan

    Türk milleti en kısa zaman içinde yeni harflerle okumaya, yazmaya başladı. - Etem İzzet Benice

  • Ayrıntısı çok olmayan

    Kısa bilgi. Kısa yazı.

[isim]

  • Kısa olan şey

    Uzun lafın kısası.

[zarf]

  • Kısaca, kısaltarak

    Kısa konuştu.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kısa günün kârı
  • kısa günün kârı az olur
  • kısa kes Aydın havası olsun
  • kısa kesmek
  • kısa tutmak

Birleşik Kelimeler: kısa çizgi, kısa dalga, kısa devre, kısa far, kısa görüşlü, kısa kafalı, kısa mesafe, kısa mesaj, kısa ömürlü, kısa ünlü, kısa vadeli, kısayol, kısa yoldan, sözün kısası

BAS (Kelime Kökeni: Fransızca basse)

[isim]

[müzik]

  • En kalın erkek sesi
  • Sesi böyle olan sanatçı
  • En kalın sesli orkestra çalgısı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bas tutmak

Birleşik Kelimeler: basbariton, basgitar, basklarnet