BASÜBADELMEVT Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

BASÜBADELMEVT harflerini içeren 6 harfli 25 kelime bulunuyor. 6 harfli BASÜBADELMEVT kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BEDAVA16, DEVASA15, ADAVET14, DEVLET14, EDEVAT14, ELVEDA14, SAVLET13, ABDEST11, BADEMA11, BALSAM10, MESABE10, TEADÜL10, AMBALE9, BALAST9, SAADET9, TEMBEL9, TEAMÜL9, ADALET8, MESELA8, TABELA8, TALEBE8, ASALET7, AMETAL7, ALESTA7, ALAMET7

ASALET (Kelime Kökeni: Arapça aṣālet)

[isim]

  • Soyluluk

    Fakat çilekeş kadının asaletini biliyorum. - Necip Fazıl Kısakürek

  • Asillik
  • Bir görevi yüklenmiş olma, o görevin sahibi olma, vekillik karşıtı

[edebiyat]

  • Yazıda veya sözde bayağı söz ve deyim bulunmaması durumu

AMETAL (Kelime Kökeni: Fransızca amétale)

[isim]

[kimya]

  • Metal olmayan element

    Klor, fosfor, oksijen ametaldir.

ALESTA (Kelime Kökeni: İtalyanca allesta)

[sıfat]

  • Harekete hazır, tetikte

    Şafak sökerken denizcilerin hepsi alesta idiler. - Halikarnas Balıkçısı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alesta beklemek
  • alesta durmak
  • alesta tutmak

ALAMET (Kelime Kökeni: Arapça ʿalāmet)

[isim]

  • Belirti, işaret, iz, nişan

    İnsanlığın belli bir sonuca yöneldiğini gösterir hiçbir alamet yok. - Cemil Meriç

[mecaz]

  • Büyüklük, irilik bakımından şaşılacak durumda olan nesne

Birleşik Kelimeler: alametifarika, kıyamet alameti

ADALET (Kelime Kökeni: Arapça ʿadālet)

[isim]

  • Yasalarla sahip olunan hakların herkes tarafından kullanılmasının sağlanması, türe
  • Hak ve hukuka uygunluk, hakkı gözetme

    Hiçbir kuvvet beni adaletin tecellisi için çalışmaktan menedemeyecektir. - Nazım Hikmet

  • Bu işi uygulayan, yerine getiren devlet kuruluşları

    Suçlular adaletin pençesinden kurtulamazlar.

  • Herkese kendine uygun düşeni, kendi hakkı olanı verme, doğruluk

    Germiyan'da Süleyman Şahımız adaletle hüküm sürer. - Feridun Fazıl Tülbentçi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • adalet dağıtmak
  • adalete teslim etmek
  • adalete teslim olmak
  • adaletine sığınmak

Birleşik Kelimeler: adalet kapısı, adalet mahkemesi, adalet örgütü, adalet sarayı, sosyal adalet

MESELA (Kelime Kökeni: Arapça mes̱elā)

[edat]

  • Söz gelişi

    Mesela hep aynı saatlerde telefon çalardı. - Elif Şafak

TABELA (Kelime Kökeni: İtalyanca tabella)

[isim]

  • Üzerinde tanıtıcı, belirtici bir yazı, açıklama, işaret veya resim bulunan, tahta veya sac parçası, levha

    Birinci kata çıkıyorum, tabelalara bakıyorum, aradığımı bulamıyorum. - Refik Halit Karay

  • Hastane, yatılı okul, askerî birlik gibi toplu yemek verilen yerlerde, günlük yemek için çıkarılan erzakın türünü, miktarını gösteren çizelge
  • Hastanelerde her hastanın gündelik yemek ve ilacının yazıldığı kâğıt

Birleşik Kelimeler: tabela bahis

TALEBE (Kelime Kökeni: Arapça ṭalebe)

[isim]

  • Öğrenci

    Eski talebesi hakkında da söylemediğini bırakmamakta. - Necip Fazıl Kısakürek

AMBALE (Kelime Kökeni: Fransızca emballé)

[isim]

  • `Birini düşünemez duruma getirmek, çok yormak, fazla gaz vererek otomobili çalışamaz duruma getirmek` anlamlarındaki ambale etmek ve `çok yorulup iş göremez, düşünemez duruma gelmek` anlamındaki ambale olmak birleşik fiillerinde geçen bir söz

BALAST (Kelime Kökeni: Fransızca ballast)

[isim]

  • Demir yollarında traverslerin altına, şoselerde düzeltilmiş toprak üzerine döşenen taş kırıkları

[denizcilik]

  • Safra

Birleşik Kelimeler: balast direnç, balast gemi, balast yem

SAADET (Kelime Kökeni: Arapça saʿādet)

[isim]

  • Mutluluk

    Bana saadeti çekinmeden sunan bir kadının kardeşini üzmeye hakkım yoktu. - Kemal Bilbaşar

Birleşik Kelimeler: saadet asrı, saadethane, saadet zinciri, asrısaadet, devrisaadet, aile saadeti

TEMBEL (Kelime Kökeni: Farsça tenbel)

[sıfat]

  • İş görmeyi, çalışmayı sevmeyen, çaba göstermekten, sıkıntıdan kaçan (kimse), üşengeç

    Tembeller ve işsizler daha çok yorulurlar. - Abdülhak Şinasi Hisar

[tıp]

  • Fonksiyonunu yerine getirmede yavaşlık gösteren (organ)

    Galiba karaciğeri de tembel. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tembele iş buyur, sana akıl öğretsin

Birleşik Kelimeler: tembelhane, kafası tembel, sultani tembel

TEAMÜL (Kelime Kökeni: Arapça teʿāmul)

[isim]

  • Bir yerde öteden beri olagelen davranış

    Ekseriya gelen ecnebiler ve Hristiyanlar teamül olarak ayrı bir yerde ve hürmeten ayakta durup ayini seyrederlerdi. - Asaf Halet Çelebi

[eskimiş]

[kimya]

  • Tepkime

[eskimiş]

  • İş, davranış

Birleşik Kelimeler: teamül hukuku

BALSAM (Kelime Kökeni: Fransızca balsam)

[isim]

[kimya]

  • Bazı ağaçlardan elde edilen, parfüm ve ilaç yapımında kullanılan reçine

MESABE (Kelime Kökeni: Arapça mes̱ābe)

[isim]

[eskimiş]

  • Derece, değer, rütbe