[-i]

• Çimento veya alçı sürülmüş bir yüzeyi mala ile düzeltmek

[isim]

• Malaklamak işi

[-i]

• Anlayarak kabul etmek

• Alıntı yapmak

  Halk sanatçısı olduğuna inandığım bu aktörden alımladığımı özetlemeye çalışacağım. - Selim İleri

[isim]

• Kaballamak işi

[isim]

• Makaslamak işi

[zarf]

• Çaprazlama

[zarf]

• Suya dalmada, atlamada balık gibi gergin, düz ve baş aşağı bir biçimde

  Suya, idmancı gençlerin yaptığı gibi balıklama atlamadı. - Sait Faik Abasıyanık

[mecaz]

• Bir işe, bir duruma, bir harekete sonucunun ne olacağını düşünmeden (girişmek)

  Bu ilginç resimden yola çıkarak yaratacağı öykünün içine gönüllü olarak balıklama daldı. - İnci Aral

[isim]

• Lambalamak işi

[isim]

• Alkışlamak işi

  Onlar da ilk defa candan alkışlamanın o güzel tadını tadıyorlardı. - Tarık Buğra

[isim]

• Alıklaşmak durumu

[isim]

• Akşamlamak işi

[sıfat]

• Basamağı olan

  Evin üç basamaklı merdivenini çıkıp kapıyı araladı. - Ayşe Kulin

[isim]

• Baskılamak işi

[-i]

• Saçları maşa ile kıvırmak veya düzeltmek

[isim]

• Başaklamak işi

[sıfat]

• Kavramla ilgili bütün özellikleri bir arada bulunduran