BASİTLEŞME Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler

BASİTLEŞME harflerini içeren 4 harfli 94 kelime bulunuyor. 4 harfli BASİTLEŞME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Basitleşme ile başlayan 4 harfli kelimeler. İçinde Basitleşme olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

İŞBA9, ŞEMS9, EŞME8, EMİŞ8, MEŞE8, ŞİST8, ŞASİ8, ŞEMA8, ŞASE8, ATEŞ7, ABES7, ABİS7, BESİ7, BEİS7, EŞİT7, EŞLİ7, İŞTE7, İAŞE7, LAŞE7, SABİ7, ŞİLE7, ŞİLT7, ŞİTA7, ŞALE7, ŞALİ7, ABLİ6, BALE6, BATİ6, BİLE6, BİAT6, BETİ6, BETA6, BELİ6, BELA6, EBAT6, ESME6, ESMA6, ESİM6, EBET6, MEST6, SİMA6, SAMİ6, SEMA6, SEME6, SEMT6, TABL6, TABİ6, ASİL5, ASİT5, ASLİ5, ALEM5, ALİM5, AMEL5, AMİL5, AMİT5, ETME5, EMET5, EMEL5, ELİM5, ELMA5, ELEM5, İMLA5, İSAL5, İTME5, İMAL5, İLME5, İLAM5, LİME5, LİSE5, LİMA5, LAME5, MİAT5, META5, MALİ5, MAİL5, MALT5, MEAL5, MALE5, SİTE5, SELA5, STİL5, SALT5, SELE5, TEMA5, ATEL4, ALET4, AİLE4, ETİL4, ETLİ4, ELTİ4, ELİT4, LİET4, TALİ4, TELA4

ATEL (Kelime Kökeni: Fransızca attelle)

[isim]

  • Kırılmış kemiklerin düzgün bir biçimde sarılabilmesi için kullanılan türlü malzemelerden yapılmış destek

ALET (Kelime Kökeni: Arapça ālet)

[isim]

  • Bir el işini veya mekanik bir işi gerçekleştirmek için özel olarak yapılmış nesne
  • Bir sanatı yapmaya, uygulamaya yarayan özel araç

[teknik]

  • Bir makineyi oluşturan ve işlemesine yardım eden parçalardan her biri

[mecaz]

  • Maşa

    Birtakım teşebbüslerini gerçekleştirmesi yolunda onu bir alet gibi kullanıyor. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alet etmek
  • alet işler, el övünür
  • alet olmak

Birleşik Kelimeler: alet edevat, tansiyon aleti, çalgı aleti, kondisyon aleti, ses aleti, suç aleti, tesviye aleti

AİLE (Kelime Kökeni: Arapça ʿaʾile)

[isim]

[toplum bilimi]

  • Evlilik ve kan bağına dayanan, karı, koca, çocuklar, kardeşler arasındaki ilişkilerin oluşturduğu toplum içindeki en küçük birlik

    Birbirlerine nasıl tutkun, yangın bir aile olduklarını sayıp döktü. - Lâtife Tekin

  • Aynı soydan gelen veya aralarında akrabalık ilişkileri bulunan kimselerin tümü

    Kendilerinin hangi asil aileye mensup olduklarını bilmiyorum. - Nazım Hikmet

  • Birlikte oturan hısım ve yakınların tümü

[halk ağzında]

  • Eş, karı
  • Aynı gaye üzerinde anlaşan ve birlikte çalışan kimselerin bütünü
  • Temel niteliği bir olan dil, hayvan veya bitki topluluğu, familya

Birleşik Kelimeler: aile adı, aile bahçesi, aile bütçesi, aile doktoru, aile dostu, aile fotoğrafı, aile gazinosu, aile hayatı, aile hekimi, aile hukuku, aile ismi, aile mahkemesi, aile matinesi, aile meclisi, aile ocağı, aile planlaması, aile reisi, aile saadeti, büyük aile, çekirdek aile, koruyucu aile, köklü aile

ETİL (Kelime Kökeni: Fransızca éthyle)

[isim]

[kimya]

  • Organik birleşiklerin birleşimine giren karbon ve hidrojen atomları grubu

    Etil klorür.

Birleşik Kelimeler: etil alkol

ETLİ

[sıfat]

  • İçinde et bulunan
  • Eti çok olan

    Etli koyun.

  • Dolgun, kalın

    Aşağıya sarkan kalın, etli, ıslak dudakları vardı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Yenecek kısmı çok olan (meyve)

    Etli, lezzetli bir zeytin.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • etliye sütlüye karışmamak

Birleşik Kelimeler: etli bitki, etli butlu, etli canlı, etli ekmek, etli meyve, etli pide

ELTİ

[isim]

  • Kadına göre kocasının erkek kardeşlerinin eşlerinden her biri

Ata Sözleri ve Deyimler

  • elti eltiden kaçar, görümceler bayrak açar
  • elti eltiye eş olmaz, arpa unundan aş olmaz

Birleşik Kelimeler: eltieltiyeküstü

ELİT (Kelime Kökeni: Fransızca élite)

[sıfat]

  • Seçkin

LİET (Kelime Kökeni: Almanca Lied)

[isim]

[müzik]

  • Şarkı

TALİ (Kelime Kökeni: Arapça tālī)

[sıfat]

[eskimiş]

  • İkinci derecede olan, ikincil

Birleşik Kelimeler: tali yol

TELA (Kelime Kökeni: İtalyanca tela)

[isim]

  • Kumaşla astar arasına konularak giysinin dik durmasını sağlayan kolalı bez

ASİL (Kelime Kökeni: Arapça aṣīl)

[sıfat]

  • Soylu

    Kaybettiğimiz bu asil adamın bizimle beraber çalışmasına hakikaten imkân yokmuş. - Hamdullah Suphi Tanrıöver

  • Yüce duygularla yapılan

    Asil bir davranış.

Birleşik Kelimeler: asilzade

ASİT (Kelime Kökeni: Fransızca acide)

[isim]

[kimya]

  • Turnusolün mavi rengini kırmızıya çevirmek özelliğinde olan ve birleşimindeki hidrojenin yerine maden alarak tuz oluşturan hidrojenli birleşik, hamız

Birleşik Kelimeler: asit alkol, asit borik, asit fenik, asit katalizör, asitölçer, amino asit, asetik asit, borik asit, bromhidrik asit, formik asit, fosforik asit, hidroklorik asit, karbonik asit, klor hidrik asit, klorik asit, laktik asit, margarik asit, nitrik asit, nükleik asit, oksalik asit, oleik asit, palmitik asit, pikrik asit, salisilik asit, silisik asit, sitrik asit, sülfürik asit, tartarik asit, ürik asit, karınca asidi, kuzukulağı asidi, limon asidi, süt asidi

ASLİ (Kelime Kökeni: Arapça aṣlī)

[sıfat]

  • Birincil

    Kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür. - Anayasa

  • Temel olarak alınan, birincil
  • Asıl olan

    Kurumun asli üyeleri.

Birleşik Kelimeler: asli düşünce, asli maaş, asli nüsha

ÂLEM (Kelime Kökeni: Arapça ʿālem)

[isim]

[gök bilimi]

  • Evren
  • Dünya, cihan

    İnsan âlemde, hayal ettiği müddetçe yaşar. - Yahya Kemal Beyatlı

  • Aynı konu ile ilgili kimseler
  • Bu kimselerin uğraşlarının bütünü

    Geçen kışın tiyatro, cambazhane âlemlerini uzun uzun tasvir ediyordu. - Osman Cemal Kaygılı

  • Belli bir grupraki canlıların bütünü

    Hayvanlar âlemi.

  • Durum ve şartlar

    Evlilik âlemi.

[zamir]

  • Herkes, başkaları

    Bu yaptığından dolayı âleme rezil oldun.

  • Ortam, çevre

    Fakat onun Türk ve Müslüman dostları hep alafranga ve zengin bir âlemde yaşarlardı. - Halide Edip Adıvar

  • Kendine özgü birçok niteliği bulunan şey
  • Farklı davranış içinde bulunan kimse

[mecaz]

  • Eğlence

    O gün evde iki gün önceki araba âlemlerini düşünüyordu. - Osman Cemal Kaygılı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • âleme verir talkını (veya telkini), kendi yutar salkımı
  • âlemin ağzı torba değil ki büzesin
  • âlemi var mı?
  • âlem yapmak

Birleşik Kelimeler: bir âlem, cümle âlem, devriâlem, dış âlem, dünya âlem, el âlem, harcıâlem, ibretiâlem, içki âlemi, kibarlar âlemi, masal âlemi, oturak âlemi, rakı âlemi

[isim]

  • Bayrak
  • Minare, kubbe, sancak direği vb. yüksek şeylerin tepesinde bulunan, madenden yapılmış ay yıldız veya lale biçiminde süs, ayça

[mecaz]

  • Simge

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alem olmak

ÂLİM (Kelime Kökeni: Arapça ʿālim)

[isim]

  • Bilgin

    Hiçbir şeye inanmayan, ne inkılapçı ne muhafazakâr ne âlim ne şair olabilir. - Orhan Seyfi Orhon

Ata Sözleri ve Deyimler

  • âlim unutmuş, kalem unutmamış

[sıfat]

[eskimiş]

  • Bilen