BARKODSUZ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
BARKODSUZ harflerini içeren 5 harfli 31 kelime bulunuyor. 5 harfli BARKODSUZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
ODSUZ13,
SOKRA (Kelime Kökeni: Rumca)
- Güverte döşemelerinde iki ağacın uç uca gelmesiyle oluşan aralık
BORAK
- Bor (I)
BURAK
- Hz. Muhammed'in Miraç Gecesi'ndeki biniti
BAROK (Kelime Kökeni: Fransızca baroque)
-
MS 1600-1750 yılları arasındaki klasik sanatı izleyen resim ve mimarlık üslubu
Barok; dağınık, yüklü, şişkin biçimlerin aşırı ölçüde yığılmasıyla kendini gösterir.
-
Batı edebiyatlarında dengeden çok harekete, düşünceden çok duyuma, biçimlerin serbestçe yaratılmasından duyulan coşkuya önem veren, abartmalı, etkileyici, çelişkiden çekinmeyen edebiyat akımı
Mamafih, bütün şiirimde şekil bakımından bir çeşit barok hâlâ hükmünü sürdürüyordu. - Nazım Hikmet
Birleşik Kelimeler: barok müzik
DURAK
-
Tren, tramvay, otobüs, minibüs vb. genel taşıtların durmak zorunda olduğu veya durabileceği yer
İlk durakta otobüsten atlayarak geriye döndüm. - Sait Faik Abasıyanık
- Çok sayıda taksinin bir arada çalıştığı ve bağlı olduğu işletme
-
Kısa bir süre konaklanacak, durulacak yer
Sonraki durağımız sebzeci Mecit'in dükkânıydı. - Ayşe Kulin
- Konuşmada, anlamın gerektirdiği biçimde kelimeler arasındaki ses kesintisi
- Hece ölçüsüyle yazılmış şiirlerde ölçü kalıpları içindeki durma yerleri
- Bir ölçü uzunluğunda susma
- Cümle sonundaki nokta
Birleşik Kelimeler: dolmuş durağı, emniyet durağı
KOBRA (Kelime Kökeni: Fransızca cobra)
-
Kobragillerden, Afrika ve Asya'nın sıcak bölgelerinde yaşayan, çok zehirli, kızıl, esmer ve sarı renklerde bir tür yılan, gözlüklü yılan, Hint kobrası (Naja)
Kocasının kolu beline bir kobra gibi dolanmış, ince kaburgalarını birbirine geçirecek gibi sıkıyordu. - Halide Edip Adıvar
Birleşik Kelimeler: Hint kobrası
KADRO (Kelime Kökeni: İtalyanca quadro)
-
Bir kamu kuruluşunun, bir işletmenin, denetim veya yönlendirme işlerini gerçekleştirenler ve bunların taşıdığı ödev, yetki ve sorumlulukların hepsi
Bir disiplin kadrosu içinde anonim kalmak Türk gençlerinin hoşuna gitmez. - Falih Rıfkı Atay
- Bu kişi ve sorumlulukları sayı, nitelik ve aşamalarıyla gösteren çizelge
-
Bu çizelgedeki yer
Sekizinci topçu alayı kadrosunun büyük kısmı alaylı idi. - Falih Rıfkı Atay
- Bisiklet ve motosiklette iskeleti oluşturan metal bölüm
- Bir işte görev alan kişi veya kişiler, ekip
Birleşik Kelimeler: torba kadro, kelime kadrosu, oyuncu kadrosu, yazı kadrosu
SOKUR
- Köstebek
-
İçeriye batmış
Sokur göz.
-
Bir gözü kör
Sokur hayvan.
ARKOZ (Kelime Kökeni: Fransızca arkose)
-
Birleşiminde feldspat bulunan, kum taşı türünden bir tortul kayaç
Değirmen taşları sert arkozdan yapılır.
BORSA (Kelime Kökeni: İtalyanca borsa)
-
Bazı tüccarların ve özellikle sarraflarla değerli kâğıt ve tahvil alışverişiyle uğraşanların alım satım ve değişim amacıyla devlet denetimi altında iş yaptıkları yer
Borsada istediği gibi oynuyordu fiyatlarla. - Necati Cumalı
Birleşik Kelimeler: borsa acentesi, borsa aracısı, borsa cetveli, borsa değeri, borsa işlemi, borsa kâğıdı, borsa komiseri, borsa komisyoncusu, borsa oyunu, borsa simsarı, borsa tahtası, borsa üyesi, karaborsa, ticaret borsası
BORUK
- Dağlarda yetişen, kokulu, süpürge ve yakacak olarak kullanılan bir tür ot
BURSA
- Türkiye'nin Marmara Bölgesi'nde yer alan illerinden biri
BASUR (Kelime Kökeni: Arapça bāsūr)
- Kalın bağırsağın alt bölümünde ve anüste toplardamarların genişlemesiyle oluşan varis, hemoroit
Birleşik Kelimeler: basur memesi, basur otu
DORUK
-
Dağ, ağaç vb. yüksek şeylerin tepesi, en yüksek yeri, zirve, şahika
Dağ doruğu gibi yüce, pembemsi bir kaya yükseldi iskelemizde. - Azra Erhat
-
En üstün başarı düzeyi
Dorukta yalnız kalmak ve doruktan başlamak ne kadar da zormuş meğer. - Tarık Buğra
- Heyecan, sevinç, coşku vb. duygularda ulaşılan en üst nokta
Birleşik Kelimeler: doruk çizgisi, doruk dal, doruk noktası, doruk toplantısı, dip doruk, din doruğu
KORZA (Kelime Kökeni: İtalyanca crose)
- Denizin içinde iki zincirin birbirine dolaşması